Kayıtlar

Eylül, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
28-EYLÜL-2017 Söyleyeceklerim hoşuna, Söyleyeceklerin hoşuma gitmeyebilir. Hoşumuza gideceğini duyduğumuza inanacağımız bir sessizliğe sarılalım;kendimizi kandırmak kalbimizi kırmaktan iyidir. Ve sonra vedalaşırız ellerimizi tutmadan, Gözlerimiz birbirine dokunmadan. Belki acı olur ama unutması kolay, Hatırlaması zor olur. Böylesi daha iyi olur; Dağı dağa kavuşturmak olasıdır belki, Kalbi kalbe kavuşturmanın imkânsızlığıyla yorulmamış oluruz. Kalpler kavuşacaksa, Kavuşmak arzusundaysalar Diyelim ki;SU AKAR YATAĞINI BULUR. Su bile kendine ait olmayan "yatak"ta uzunca akamazken, Uzun ayrılıklara gebe " muhabbet"lere zorlamayalım bizi. Soğuk kalplerden İçinde Muhammed(sav.)bulunan muhabbet çıkmaz. Muhammed'siz (sav.)muhabbetin Dilde zehri, Gözde cevri olur. Olur ya; SÖYLEYECEKLERİM HOŞUNA, SÖYLEYECEKLERİN HOŞUMA GİTMEYEBİLİR.         GÜNÜN(ÜZ) HAYROLA.

Nihan'a mektuplar

(Mazinin gölgesi çok uzundur;dün yaşanan,bugün ve yarına,daha ötesine uzanır.)       Sevgili Nihan.                                          15/07/2016       Yoğun geçen,yorgun biten günümü, e-postamda gördüğüm "Sevgili FIRAT" unutturdu.Ne, güneşin altında yanmışlığım,ne,terin tuzunun iki kat yakmışlığı,ne sıcakta artan dizlerimin acısı...Mail kutumda o "Sevgili FIRAT" ı görünce hepsi yaşanmamış oldular hatta,gün yeniden doğdu,içinde umutlarla,çoktandır unuttuğum sevgiyle,üzerime çöküveren sevinçle.             Nerden,nasıl buldun sormayacağım."Sen beni nasıl bulamadın?" diye geçirme aklından,"ya bulursam" korkusuyla çok aradım face'de,insta'da tivittır'da.Senin adınla,DidemNur'un,Ali Ha...
                        NİHAN'A MEKTUPLAR                                        NİHAN'DAN GELEN-2           FIRAT,AZİZİM.                       22/06/2016           Bilmezsin;öğrenim yıllarımın ilk kısmında başarılı bir öğrenciydim,orta kısmı iyi'ydi,lise de ise "eh işte!" derecede bir öğrenciydim.Tahmin edersin ki bu "eh işte!" edebiyat derslerim için geçerli değildi;yoksa seni nasıl bulurdum,değil mi?Hayat dediğimiz okuldaki derslerim hep "eh işte!" derecesinde oldu.Okulda ki ve hayattaki bu dereceler aynı etkin değerde değil.Okulda sınıfta kalını...
Nihan,DOSTUM.                    17/07/2016. 20.30          (Ölümü güzelleştiren;oluş biçimine bağlı olarak ölüştür.Güzel olunmuş bir hayatın ölüşü de güzel olur.)                            Dün akşam posta kutumda mail'ini görüp iştiyak ve hasretle okuduktan ve cevabi bir şeyler yazdıktan sonra,hani bir mola vermiştim ya;uyuyakalmışım.Uyandığımda saat akşamın 21.00'i olmuştu.Kendime gelip bir çay demleyinceye değin otuz fakika geçti.Çay içerken "tivittıra takılayım biraz..." dedim.Paylaşımlarda bir anormallik vardı,birşeyler oluyordu ve kimse bir tanım getiremiyordu.İlk olarak 22.00'ye doğru Zahit Zengin adlı bir şahsın tivitini gördüm;"Boğaz köprüsünü asker kapatmış,bilgisi olan var mı?" diye soruyordu.Sonra çorap sökülmeye,tanım...

Kötü. 11/09/'15

KİRLİ DUDAKLARIMDAN ÇAMUR AKAR CÜMLELER, FARKINDAYIM;YANINA YAKLAŞTIĞINDA, BİRDEN, UTANCINDA KIZARIR,YERE DÜŞER CÜMLELER, BİR YEDİVEREN ÇIKAR MİS KOKUSUYLA YERDEN. BENİM DİLİMDE KİRDEN-PASAKTAN HARFLER VARDIR, SENİN DİLİNDE"SEVGİ,BARIŞ,KARDEŞLİK!" HALİ. BENDE GERÇEK;ÖLÜMLER YEŞERTEN BAHARLARDIR, SENDE;SEN GÖRMESEN DE İNSANLIĞIN ZEVALİ. DİLİMDE,DUDAĞIMDA,KALBİMDE ACILARIN İSYAN ÇIĞLIKLARINI DÖKERİM YERYÜZÜNE. VE SEN...EYY meDENİYET!SEBEBİ SANCILARIN, SENİ "KİRLETMEK İÇİN!?" DÖKERİM "KİRLERİMİ!?" "KİR!"DEN-"PAS!"TAN AYDINLIK ÇEKERİM YERYÜZÜNE.                  46LI

Duy! 11/09/'16

Şimdi uzaktayım ya ben,sevgili, Karanlık ve mavi bir gökyüzüm var. Kalbim dilimdedir,hem hasretinde, Bilsen sana dair ne çok sözüm var. Şimdi gecedeyim ve hüzündeyim, Olduğun o şehrin gökyüzündeyim, Seyrindeyim ve seyrin haz'ındayım; Niye saklanırsın ve ne lüzum var? Uzakları yakın kılar hayalin, Gelir gözlerime dolar hayalin, Kalbime usulca dokunur elin; Alnıma yazılmış adın,yazın var.

Melankolik. 07/08/'14

Karabulutlarla beraberliğim, Bu gün daha sıkı, daha bir canlı. Başımı kaplamış,ruhuma çökmüş! Ne bir sevincim var...ne heyecanlı!  Çekip gitmek..."işte bu kadar imiş!" Geride kalanlar halay çeksinler. Olanlar; ne yazı, ne kader imiş. Ölümlemi hayatımdan çıksınlar!!! Gideyim, ya beni rahat bırakın! Bir; çayım-cıgaram olamadınsa, Olsan neye yarar, gölgemce yakın; "SEVGİ"/duygusuyla sulanmadınsa?              46'LI  FIRAT

Aşina. 29/08/14

Her şeyde biraz sen, Her yerde biraz sen, Kızdığım,kızdırdığım, Kızdığım, kırıldığım oldu... Yinede kokun burnumda, Hayalin gözümdeydi. Beyaz yalanların kararttığı, Hayatın ölüm koltuğu günlerde bile, "Sevgi" diyen sesler yükselirdi, İçimden     46'LI FIRAT

İstanbul'a-2. 29/07/'17

İstanbul'da deniz ve güneş iki sevgili, Sabah doğum anında sarmaş-dolaş olurlar. Topkapı Sarayı'nın ah,olsa idi dili;     Bu şehirde aşıklar maşuğunu bulurlar,     Topkapı Sarayı'nın hep şahitliktir hali. İstanbul-tarih-deniz-güneş;bir sabah vakti, Seyrinde kaybolunan en güzel manzaradır. Serum bağlanmış gibi "tuttu" içime aktı.      İstanbul;yüreğimde iyi olmaz yaradır,      İstanbul;yüreğimde sönmez bir ateş yaktı. Ne ben yandım kül oldum,ne tükendi İstanbul, Saralı bir tutkudur;kurtulmakta ne demek! Sen maşuksun,ben aşık;İtirazım yok-kabul!     İstanbul'da yaşarken/İstanbul'u özlemek;     Ben bir Kumru kuşuyum,İstanbul'sa karadul!

İSTANBUL'a. 29/07/'17

Tam dışımdaki gibi;içim bir mavi deniz, Kafamda kıyılara vurup duran dalgalar. Nasılda yaralıyım;bilseniz,aah!bilseniz! Alır götürür beni bu masmavi sevdalar. Uykunun derin yeri İstanbul'a denk gelir, İstanbul'u sayıklar bende bütün rüyalar. İstanbul'u sevmeyen aşkı ne kadar bilir? Kızımın nefesinde güzel İstanbul kokar. Aah,bu sevdamın şehri;intiharım,yaşamım, Sende çözemediğim bir efsun,bir gizem var. Hüzne deniz olurken Salacak'ta akşamın, Çamlıca'da sefanın denizinde aşıklar. @ Kadıköy balon cafe

Ayniyyet. 09/07/'15

Bu şehrin anlamı ve kokusu sen, Sokağı,caddesi ve dokusu sen, Çayımdaki demsin,cıgaramda tat, Gönlümün "kaybederim!" korkusu sen. Bu şehrin en güzel anlarında sen, Yokluğun çok şeyler götürür benden. Özlemi,yokluğu bilme,istersen, Bir şeyler kırıldı bende giderken.             46LI

ÇAĞRI 16-TEMMUZ-2016

LÜTFEN,SOKAKLARA,SOKAKLARA...BUGÜN ÇIKMAZSAN YARIN ÇIKAMAYACAKSIN.

TOKAT'ta bir gece. 06/09/2016

Tokat'ta,gece-hemide Eylül gecesi,hüzün,hastahanede yatmakta olan bir ana...Eylül,yine bir Eylül,yine ve bir yıl sonra yine Eylül gecesi...       Geçen yıl yine bu zamanlardı ve yine yatsı sonrasıydı,yine Yeşilırmak kenarında çay-cıgarayla sıkı bir geçmiş muhabbetine düşmüştüm...Hani derler ya "gırtlağına kadar..."darmadağın olmuştum bir gece ve Tokat'ta geçirdiğim hayat okulundaki dört yıl gözlerimde yaşlara dönüşmüştü.     Yeşilırmak geceye akıyor, gece içime içime...      GOP Lisesi pansiyonunu yıkmışlar,altında kaldığımı sandım,canımın yandığını,üst-başımın beton tozlarına bulandığını hissettim.İlk adımlarımı bu pansiyonda attım hayata,ilk günahımı burda işledim,ilk sevabı burda yazdım defterime. İlk dostumu, İlk karşı EKSİKLİĞİ DAİM OLANI, İlk varlıkları "olmasa da olur!"olanı-olanları, İlk kez tarikatleri,cemaatleri burda tanıdım. GOP Lisesi Pansiyonu belkide yaşamımın dibacesiydi,otuz yıl sonra acılı bir hitame gibi canımı yaktı. ...

Fecr-i kâzip. 14/07/2017

Hep bir fecr-kâzipte Fecrin felç halindeyim. Doğmak bilmiyor güneş Karanlık elindeyim. Ufuklarda kurduğum Hayal-meyal gördüğüm, Aydınlıklar kördüğüm Kördüğüm halindeyim Geçti gitti gündüzler Soldu içimde yüzler Sulara düştü sözler Kelâmat selindeyim. Fecr-i sadığım yarim "Gitti!" sandığım yarim Her dem kandığım yarim; Gölgece peşindeyim, Saçının telindeyim.               14/07/'17  K.Çamlıca

Fecr-i kâzip. 10/07/1999

karanlıkları çözülüp göğsü parladığında gecenin vakit fecr-i kazip ve ban seni yaşıyorum uykusuz gözlerle oysa.. seni ve beni sen ve ben beraber yaşamalıydık. karanlıkları çözülüp toprakla göğün kesiştiği çizgide kaybolurken gece aynı çizgide sen belirirsin kara gözlerin ve masumluğunla sevgi ışıkları saçarak. 01.04.1999 ÇAMLICA

İKİ ÇAY BİR KAHVE. 04/07/'17

İKİ ÇAY BİR KAHVE Bir ikindi sonrasındayım KızKulesi'ne karşı Yine melankoli sırasındayım. İçimde yangınlar büyümekte, İçimde bir boşluk İçimde bir hoş'luk Bakışlarıma bakışlarıma yürümekte. Yalnızlık mabedince KızKulesi Seyrindeki her kişi ibadette; Gülümseyen sevgililer de Kırgın kalpliler de Bir acaip huşu içinde. Yine bir ikindi sonrası Yorgun kalbimin Sara nöbetinde çırpınışlarıyla Seyrindeyim İstanbul'un. Biraz benim gibi bir şehir, Biraz bu şehir gibi ben; Karmakarışık,dayanılmaz Vazgeçilmez. İçtikce içilen zehir Zehirlendikce direnen,aymaz. Yine bir ikindi sonrası İki çay bir kahve, Biraz halaoğlu, Biraz çocuklar;Selim,Yağız İçtikce daha bir melankolik hal alacağız, Bu ikindi güneşleri Nasılda başka biri yapıyor beni; Daha bir inceliyorum Daha bir nazenin. Dokunsa bir yel Kırılacağım. Değse bir hareket Yorulacağım. Hayatımı burada Kalın dokuyup,ince eliyorum.   İki çay bir kahve KızKulesi,sara,melankoli İç burulması,acı yut...

OĞLUMA. 28/06/1996

oğluma, bir kokunu gönder sabah rüzgarlarıyla, sesini duymak istiyorum tan ağarmadan, kızıllığı bell'omadan güneşin, ve ötmeden ilk kuşlar ''benimle ol!''...diyorum bir hayalini uzat uzak ufuklardan, ufacık ellerinle birazcık su serpiver hasretinle yaktığın yüreğime. izin ver,hayalini kurayım böyle avutayım kendimi gergef gibi işleyeyim seni gönlüme izin ver...ufacık bedenini günahsız gözlerini öpmek istiyorum hayalin olsada öptüğüm, yeterki senle ilgili olsun OĞLUM,ÖMRÜM!     12-08-1996-ÇAMLICA

BİZ. 25/10/1997

BİZ tüm yaşamını dolduran acılarla zenginlerin,namussuzların kanı bozukların yaşamlarına para ve rahat olarak ödenenleriz. doğarken borçluyuzdur başkaları adına yaşarız;acılı ve ''yük'' büyürüz ''kahrolası ilkeller!'' yaşarız... omuzlar çökük ölürüz yapayalnız yalnızlıktır sevgimize rengini veren yokluk,yorgunluktur yoğrulduğumuz hamur  ve başkaları adına AİDATTIR HER GÜNÜMÜZ 25-10-1997 ÇAMLICA

İnsanlar. 25/04/1999

bütün yaşamlar eksiktir ve yarım bırakıp gideriz hayatı hep yapacak daha çok işlerimizin olduğu bir anda gelir ölüm ve yarım kalır yaşamlar. ihtiyarlarımız gençtir öldüğünde gençlerimiz gün görmemiştir daha çocuklarımız doğmamış gibi ilginç değil mi,tüm zaman-zamanlar bizim olsun isteriz oysa,ölüm başkadır;yaşamımızı hep yarım bırakır hep hazırlıksızken gideriz!? oysa,ne hoş olacak; bilsekki yarım kalmak yıkılamaz bir kural hayata asla doyamadan,yolcuyuz bilsek ki doğarken ÖLÜM EKERİZ... 24-05-1999 ÇAMLICA

Köyde 25/06/'14

Köydeyim,gecedeyim,bir su şırıltısından Ve, böcek seslerinden şiir derlemekteyim. Belki,şairce bir "iş" yapıyorum, belkide; Mısraların peşinde boşa terlemekteyim. Karanlığın renginden harfler toplayaraktan, Hece hece habire şiir harlamaktayım. Her varlık bir hayalet/her hayalet gölgeli, Gölgeler ülkesinden sesler ır'lamaktayım, Nefes nefese kaldım beyit ile yarışta, Boşta gezen geceyi şi're zorlamaktayım. Köydeyim,gecedeyim,yalnızım,uykum kayıp Gece ve ben biz olup,biz'i birlemekteyim.

Dilek. 30/05/'14

Beni yokluğunla eğleme artık Elveda sevgili bana müsa'de! "Kal!"demek içimden gelmiyor sana "Hadi güle güle."sana müsa'de! Yolun açık olsun,bahtın hep gülsün Hüzünlü günlerin geride kalsın Her günün,her demin mutluluk dolsun Acıdan,kederden,dertten azade.       46'lı FIRAT

Seccade de. 30/05/'14

Karanlık rengini giyince gece, Gaiplerden bir ses gelir"Gel diril!" Namaz beyaz gelinlikler içinde, "Seccadeye varlığını ser, diril!" Bir ses ki ruhumumu sarar-sarmalar, Huşu ile okşar,tutar elimi! Kapanır ruhumda bütün yaralar, En iyi seccadem anlar halimi. Mazrufumda isyan,zarfımda sükun, Fatiha,kalbimde fethe gitmekte. Nas ve İhlas ile canlanır ruhum, Uyanır"Allah!"der varlık topyekûn. Terkeder ayn ımı  o demde uykum. Seccadem gönlüme ışık tutmakta.    46'lı  FIRAT

Gece. 23/05/'14

şefkatle alnıma dokunur gece seccadem bus'eder,huzur cem olur dudağıma"Allah"lafzı düşünce o gece Rabbim tek düşüncem olur. "HU!"dedi varlığım,dilimde şükür hayat ile ölüm...fark tüyce ince kalb vecd halindeyken,nefs koca çukur anladım dünyayı ona düşünce iman,kabul etmez şüphe,dùşünce     46'lı FIRAT

Bugün. 22/05/'14

büyülü gözlerin baktığında ben yıldırımlar düşmüş yangın yeriyim içim sana doğru akıp giderken seline kapılmış bir serseriyim serseri yüreğim,divane aklım kendimden ilerde,senden geriyim sensin aşikarım ve sensin saklım sensiz;biraz kemik,biraz deriyim.

Rüyama...23/05/'14

bu gece rüyama gel de azıcık, birşeyler fısılda kulaklarıma. uzat ellerini ve yumuşacık tadını sürüver dudaklarıma. bu gece rüyamda misafirim ol çay sigara içip sohbet edelim anılara doğru uzanırken yol el ele tutuşup burdan gidelim. bu gece rüyamı biraz şenlendir gözlerinden umut aksın dünyama biraz teselli et,biraz dinlendir bu gece sadece sen gel rüyama.                46'LI  22 05 '14 FIRAT

Ben. 23/05/'14

Bahar ırmakları akar içime, Yazın kurağında kavrulurum ben, Hayat;yeşil renkte girer biçime Soğuk bir sarıda kavrulurum ben. Güneş,saf ve masum bir bebek gibi! Okşarken, ruhumu emecek gibi! Larva,tırtıl sonra kelebek gibi! Dirimden ölüme evrilirim ben.

Bu. 13/05/'17

Bu "eski bir hikâye" Hikâyede ki gaye; Ne kazançtır,ne paye: Sadece İLAN-I AŞK! Bu ki eski bir masal, Ne illegal/ne yasal Biraz sev de nefes al! Azıcık kalbinle kal! Bu,eski bir anlatı, Bir yumuşak bir katı, Sür içinde ki atı; Olsun aşk ile hemhal. Bu eski bir filimdir Yaşaması ilimdir Her seven bir alimdir Alimin ki izmihlal. İçimde ki acıdır, Acı ki;baş tacıdır. Sevda;kalp miracıdır Miraç ki;behamehal!

13/05/'17

Keyfiyetsiz kemmiyyet Cüssesi miktarı boş! Ya akıllar tatilde- Yanında kalpler sarhoş. Ya haz peşinde beden- Emeller...ne de nahoş. Ya,zevkle ölüp giden; Tabutta et,defter boş! Gidiyor zaman hızla, Belki yetişirsin;koş! Dünya;bir koca çöplük, İnsan,onda çöp olmuş.

Ben-sen. 13/05/'17

Sen Yusuf değilsin,ben Züleyhayım, Bilmem farkettin mi?"asılıyorum!" Kaçmıyorsun,göz kırpıyorsun sanki, Sana ufak ufak "kesiliyorum." Ne gömleğin yıttım,ne de terkettim, Peşinden sürünüp eksiliyorum. "Duyarsız,duygusuz!"deseler bile Benden sana doğru kalp salıyorum. Günbatımı beni benden götürür Gittiğim her yerde sen oluyorum. Aşk böyledir;hep maşuğa getirir, Maşuğumun seyrinde doluyorum. Güneş,son sözünü söylemektedir, O sözlerden şarkı besteliyorum. Duruşun "Hadi gel...gel!" demektedir, Benden çıktım ve sana geliyorum. Aşığın aşkına sebep sorulmaz, Varlığın yeterli,ben biliyorum. Sevda da ısrarın fazlası olmaz, SEVİYORUM ve de ÜSTELİYORUM!                        46'lı

Salacak'ta. 10/05/'17

Seni düşünüyorum sanırdım SALACAK'TA, Bu ikindi hüznünün kucağında, Bu dizeleri bırakıyorum ÇAY İÇTİĞİM MASAYA, CIGARAMIN DUMANI BİLE EFKÂRLI, KızKulesi Boğaz'ın sularıyla oynaşmakta Yinede bir burukluğu varya; Nedir acaba içindeki ukde? Gelir biri alır dizelerimi, Hayalim saçlarına dolaşmakta... SALACAK'TA ÇAY,CIGARA...BİR DÜNYA! Seni düşünüyorum sanırdım SALACAK'TA, Gidiyorum, Dizelerim masada kalsın,kalacaksa.                46LI

Sen ve gece. 26/04/'17

Bu kadar berrak mı olurdu gece, Rengini gözünden almasa idi? Dokunur mu idi türküler kalbe, Sevdayı sözünde bulmasa idi?     Sessizlik bu kadar şiirleşmezdi,     Belki sözüm zerre şairlezmezdi,     Hiçbir hançer yüreğimi deşmezdi,     Kirpiklerin hançer olmasa idi! Geceyi şiire bular hayalin. Gelir gözlerime dolar hayalin. Aklımı,kalbimi böler hayalin,. Hayaller gözlere gelmese idi...     Rüyanda beni gör,gecen hoş olsun!     Rüyamda göreyim-kalp sarhoş olsun!     Sen tut ellerimden,dünya "boş olsun!"     Gece öyle kalsa;rüya bitmese,     Mutluluk bitmeyi bilmese idi.                 Hayırlı geceler.

16/04/'15

Mısra hüzünlüdür,beyitler ağlar, Kıtalarsa yetim kalmış,duydum ki. Orhan Gencebay'ın mızrabı öksüz; Cemal SAFİ-O' da, "ölmüş!" duydum ki. Şiirin, duygulu-hüzünlü sesi, Bırakmış "Ayşen"i,bitmiş hevesi, Verirken Rabbine ödünç nefesi; Şiirlerin rengi solmuş; duydum ki. Rahmet dilerek SAFİ'den yana, Kafiyeden acı akarken kana, Şair,bakmak zamanıdır "arkana..." "...kubbede hoş sada..." "bu!"ymuş duydum ki.

Sevmek. 16/04/'15

Sevmek;HÂL'dir; Gururu öldürür, Onuru öldürür, Ölümü öldürür. Sevmek;HÂLdir, Can verir, Kan verir, "SEN!"verir. Sevmek; Düşmektir, Olmaktır, Bulmaktır. "Ben!"den gitmek, "SEN!"de kalmaktır. "BEN!"i ve "SEN!"i, "BİR"de eritmek, "O" Olmaktır, "O"nun olmaktır!               46LI

Sevgili. 16/04/'15

Siyaset gibisin sevgili; Ben senle ilgilenmesem de değişmiyor hiçbirşey, Sen hayatıma takılıyorsun, İlla ki etkindeyim, Seçiyorsun, Seçiliyorsun, Yalnız,vazgeçilemiyorsun. Kalbimden beynime,dilime,halime Sevkediliyor,SEVİLİYORSUN. Sevgili; Tamam, Şiirde mısralarıma, Nesirde satırlarıma takılıyorsun. Ne neşemi yaşatıyor, Ne hüznüme geliyorsun! ARAF'TA TUTUYORSUN BENİ, İyileştirmiyor, Ve hasta etmiyorsun. Sevgili, Bu LEYLA'LIK DEĞİL MECNUN'LUĞUMLA OYNUYORSUN. Bir NEY içtenliğinde inliyorum, Duyuyorsun. Bir derviş sadakatinde hep sana dönüyorum, Görüyorsun. Sevgili; Biliyorsun, Sensiz ne kadar HİÇsem, Bensiz o kadarsın. Gel ELLERİNİ UZAT ELLERİMİ TUT YA,YAKARSIN YA,YANARSIN. Ellerimi tut,kalbini aç Kalbin Kubbet-üs Sahra'm olsun, Kalbim seni bekler, gel, Kubbet-üs Sahran olsun; BİRLİKTE YOLA ÇIKALIM! KALBLERİMİZDEN VE KALP GÖZÜYLE HALİMİZİ TEMAŞA EDELİM, HALİMİZE BAKALIM.             46LI

Kelebek ömrü. 16/04/'15

Kelebek ömrü gibi bir sevda, Kısa ama Bir ömrün tamamı, Farkında mısın? Sen,bir yalancı aydınlık, Benim sevdam vakt-i imsak Sana inanırsam yanarım, Onun için, İmsak'ımla sevdamı uyandırır, SENİ,ORUÇ GİBİ YAŞARIM!                     46LI

Bana göre sen. 07/04/2015

Sadece senin uğradığın, Bir sapa yoldaki KERVANSARAYdı yüreğim. Ara-sıra uğrar şenlendirirdin.      Varlığım duvarlarına dokunurdu varlığın,      Ilık sulara salıvermiş gibi kendimi,      Ne güzel dinlendirirdin. Bir KERVANSARAYdım canısı, Tek yolcusu sen olan, Gelirdin/hayat gelirdi beraberinde... Gelirdin,ömrümün yarısı Ölü kervansarayımı canlandırırdın.                46LI

İSTANBUL'A ARZ. 07/04/2014

Yollar beni senden götürse bile, Kalbimi emanet bıraktım sana. Sevgili İstanbul bir nebze olsun, O eşsiz kokundan gönder sen bana. İki-üç gün değil ayrılık hali, Senden ayrılması dokunur bana. Ezelden ebede değin sevgili, Gönlüm akar herdem,hep senden yana. Ey kara sevdalı olduğum şehir, Yazdım seni kalp denilen ummana. İçtiğim suların olsa da zehir! Acizlik duyamam ben senden yana. FIRAT

Sevgiliye. 02/04/2014

Topladım yükümü düştüm yollara, Sana doğru geliyorum sevgili. Hasretinle düşüp türlü hallere, Hemen vuslat diliyorum sevgili. Ayaklarım sana giden yollarda Heyecanlı,şaşkın,deli hallerde, Hayalin gözlerde,adın dillerde, Seni duam biliyorum sevgili. Saçların dökülür gibi sineme, Gözlerin çakılır gibi sineme, "Biraz bekle,azıcık dur/kal!"deme, Ben,yolları alıyorum sevgili! İstersen nihan ol,bulmak zor olsun! Mil çek gözlerime, gülmek zor olsun! Sen yoksan vazgeçtim,tüm dünya kalsın! Ben, derdini alıyorum sevgili! ALLAH'im ne olur çok uzak etme! Kalbimden sevgisini uzak tutma! Vuslatsız ölürsem beni unutma! Seni anıp gülüyorum sevgili! Sevgili,sevgili sende anlamım, Ne candadır,nede tende anlamım, Sana kavuştuğum günde anlamım, Akıp damla-damla yağmur misali, Yüreğine doluyorum sevgili, Sonsuz senin oluyorum sevgili!                              FIRAT

Gel. 02/04/2014

Hadi gel yanalım,gel tutuşalım, Ahrete kalmadan gel buluşalım, Hal-hatır soralım,bi konuşalım, Gözlerinde kaybolayım birazcık! Siyah saçlarında gezerken rüzgar, Gözlerinde çiçek açarken bahar, Ab-ı hayat dudaklarından damlar, İçime ak ben dolayım birazcik! "SENİ SEVİYORUM"mutlu olmanın Çok basit bir yolu,mutlu kalmanın. Sen ki anlamısın "huzur almanın." Sen mutlu ol ben solayım birazcık! Gidersen,anlamım gider seninle, Sen yoksan varlığım biter seninle, Keder benim olsun,kader seninle, Sen çok yasa,Ben öleyim birazcık!                       FIRAT

02/04/2014

Ah o senin kara gözlerin yok mu? İçime akıyor,yıkıyor beni. Gözlerine niye köleyim?Hak mı? Gözlerin bir güneş,yakıyor beni! Saçların,gecenin en koyu anı, Saçların gül kokar "sevme zamanı" Ateşler saçların damarda kanı, Saçların peşine takıyor beni. Ellerin ne güzel,bir gül tanesi, Ellerin gönlümün şifahanesi, Yüzümde dolaşır sevdan nefesi, Varlığın"cennete"sokuyor beni.                           FIRAT

Ben. 02/03/2015

Şiirsi bir tekbaşınalığın tam ortasıyım, Her kendimi düşünüşte gülümserim, Sağım-solum,önüm-arkam anılar, İyimserim. Meyyit teslimiyetinde,hareketsiz, Beklerim. Her dizenin senle bitişiyim/bereketsiz. Her cümlenin senle boyanmış rengi, Her hecenin seni çağrıştırmasıyım. Şiirim,şarkıyım,türküyüm, Tınımda sen, Dudaklarda bir ıslık ahengi/ Her nefeste kalbime aşkın, Seni tanıştırmasıyım. Dolanıp durursun,giitmezsin benden, Kanımda sen.   İstemezlik hastası ellerim,   Ellerinden gayrı.   Dua sür kalbime hasta,   Dillerinden gayrı.   İki dize oku,merhem eyle yaralarıma   Tekbaşıma kalalım ikimiz,   İki nehrin buluşmasınca tekleşelim-   Gerçekleşelim.   Alem-i mahlûkat kalıversin bir damlacık,   Tekbaşına olalım,olalım;   KASIRGALAR DOLU DENİZ.             02   03 '15 46LI

Kıyas. 02/04/'15

Koyu renk umutların, Uçuk kırılmasıyım. Deli bir sevdanın, Akıllıca son bulması. Fırtınalı hayallerin, "Gerçekler denizinde batması... "Sen!"üzerine hayal yürütmelerin, Ben hakikatinde bitmesi. Senin gülüşlerin bebek masumiyeti, Benim sevişlerim garip gurbeti. Senin gözyaşların ruh arınması, Benim tebessümüm gece karası. Hûlasa SEN GÜNEŞ AYDINLIĞI, BEN GECE ZULMETİ, BEN SEVDA YARALISI, SEN HAKK'IN NİMETİ...           02  03   '15     46LI

MÜSEBBİP. 02/04/2015

Tüm ölümlerimin faili;        Mihribanım...        Tüm tebessümlerimin son durağı,         Ellerimin "tutacak gibi!"si,          Yollarımın erimsizliği,          Gecelerimin Kızılelması/           Gündüzlerimin gece yanı.    Tüm canlı renklerimin katili;    Ahh canım...    Sevgim:sevgisizliğinin oyuncağı,     Gözlerine tutunamaz gülüşlerim.      Kalbinin yerinde keskin falezler      Her adımda düşerim,      Yepyeni pişmanlıklarla sonsuzluğuna. Mihribanım...ahh canım, Bir Mevlevi dinginliğinde dönüşlerim; Pişmanlıklarım ve düşüşlerimden sonra, Yine sanadır. Solgun renklerim, Islak tebessümlerim, Koşan adımlarım, Durmalarım, Senden yanadır.     Ayak bastığım yer,     Başımın dolaştığı gökler,     Soluduğum hava, ...

Halimiz. 30/03/2014

İçimden geçtin yine gözlerime dolarak, Seni sevmek ne güzel olsanda uzaklarda. Gönlümdeki hüzünde saçımdaki aklarda Yıllar geçip giderken akıl sende kalarak Seni sevmek ne güzel olsanda uzaklarda! Bazan tatlı bir hüzün bazan bir damla sıcak, Adınla çağırırım hayal,gerçek herkesi! Dudaklarından çıkar tüm LEYLALARİN SESİ, Kalbimde SEN,gözlerim uzaklara dalarak, Adınla çağırırım hayal-gerçek herkesi! Ayrılığı duyunca üzülürdün ya gülüm, Alışmışsın diyorlar,her zaman yalnızmışsın! Acı ve hayallerin dünyasında kalmışsın, Ben mi?duygularımın en yakın dostu ölüm, Gidersem gelirmişsin,derler;kalamazmışsın!                              FIRAT

YANILGI. 28/03/2014

Acıyan gözlerimle seyrettim karanlığı, Çoğunun kaderinden aydınlık duruyordu. Mutluluk hayatlarda an,zaman aralığı, Huzursuzluk rahatca kalplerde uyuyordu. Sevdiğimi sandığım/sandıklarım yabancı, Onların yerlerinde karanlık büyüyordu. Bedenimden kalbime toplanırken tüm sancı, Kalbim kırılmaların "haz"'zını duyuyordu!?                                      FIRAT

Rüya. 26/03/2014

Gölgeler gezinir rüyalarımda, Uykularim,yarı uyanık geçer. Hayalim ezilir rüyalarımda, Hayalim gerçeğin zehrini içer! Gölgeler kapatır pencereleri, Gölgeler ışığı infaz ederler. Karartirda gölgeler heceleri, Kelimeler düşer,iflas ederler! Gecenin rengini çalıp alırlar, Gölgeler dolaşır peşimde her dem. Ben olmasam acep nerde kalırlar, Terkedersem yetim kalır mı gölgem?! "Biz varsak,varsınız!" diyor gölgeler! Ve tehdit ediyor cansız karanlık. Her taraftan ışık vursa bir anlık, Eriyor ve tukeniyor gölgeler. Gölgeler mi sahip,sahip biz miyiz? Hangimiz bağlıyız diğerimize? Hangimiz olmazsa biter diğeri? Yoksa ikimizde GÖLGELER miyiz? Gölgeler gidende gider diğeri. FIRAT

HALİM. 26/03/2014

Kos-koca bir boşluğu büyütmüşüm içimde, Farkına vardığımda dönecek halim yoktu. Öylesine karmaşık,öyle bitkin biçimde, Ne hayalim kalmıştı,ne de mecalim yoktu! Harabeye dönmüşüm yıkık,darmadağınık! Geçen bütün yıllarım günahlarıma tanık! Mazim ilam metnidir,ruhum idamlık sanık! "Karar!"dedi bugünüm ruhuma hançer soktu! Ölüm,bazen hasretle aradigim kurtuluş, Ölüm,zarfın içine hapsolunmuş var oluş, Gerçek;ölüm şeklinde ÖTE'de hayat buluş, Hayat,ÖTE'ye giden bir kısa yolculuktu! İçimdeki boşluğa ölümle anlam verdim, Ölümle anlam buldum,o'nda  gerçeği gördüm, Gerçek,sadece gerçek:ALLAH,sadece ALLAH, Kalbin derinlerinden gelen,yürekten bir "EYVALLAH!" Beni koca bir iman okyanusuna soktu!                                  FIRSAT

25/03/'2014

Bismillah de çık yola, Yollar senden sakınsın! Çıksın aklından mola, Yıllar senden sakınsın! Selama dursun alem, Selam ver alsın alem, Ederse allem-kallem, Kullar senden sakınsın! Ol her zamanda sarih, "İşte mert."yazsın tarih Nesebi gayr-ı sahih, Döller senden sakınsın! Nerede varsa zulüm, Sonu olsada ölüm, "ALLAH!"de yürü gülüm, Mal'lar senden sakınsın! Hak;uğruna ölünür, Hak'ta hayat bulunur, HUZUR SENLE SOLUNUR, BİSMİLLAH de yiğidim, SIĞIN YUCE ALLAH'A, Hadi davran bir daha, "Kul"lar senden sakınsın!                         FIRAT

YAŞAMAK. 15/03/'14

Yaşamak,gölgelerin karanlığı altında! Acıları ruhunda duyarak,çaresizce. Yaşamak,ölümleri küçük kafatasında, Ölmek...ki içten içe ağlayarak,sessizce! Yaşamak,hasretlerin gözlerinde yaşıyla, Dudağında türküsü,aratan bakışıyla. Yaşamak,unutarak mümkün olsaydı dünü! Belkide çeke çeke uzatırdım bu günü. Yaşamak,eskiyerek yenilenme olmadan, Alnında karışıklar,saçlarında beyazlar. Yazık etmişim meğer,kıymetini bilmeden, Yaşamışım,oysa ki ölmek varmış ölmeden, Gelmemek üzre gitmiş güneşler ve ayazlar!                          FIRAT

Eskimek. 15/03/'14

Meğer,böyle bir şey imiş eskimek! Hep biraz geride kalıyor aklın. Ne mümkün gidene "biraz kal."demek, "Yolun açık olsun,bekleme sakın!" Hani, kalacaksın diye ummuştum! "Giderken görmeyim...."gözüm yummuştum! Bütün varlığımı vermiş/sunmuştum, Dedinki"pişmanlık sana çok yakın!" Gözlerimde düne dair bakışlar, Sözlerimde serzenişler,akışlar, Eskidikçe saçlardaki nakışlar, Diyorlar"yolcuyuz,bizi bırakın."                    FIRAT

15/03/2014

İçimde karakış ayazları var! Dışımda cehennem vücut bulmuşken! Beynimde aşılmaz düşünsel dağlar, Bilmiyorum beni ne,niye bağlar. Son adıma son bir adım kalmışken! Cinnet dolaşıyor küçük dünyamda, Kafatasim bitpazarı misali. Gerçekler canımı yakar rüyamda, Uyanık halimde gerçeğin eli, Boğazımı sıkar hemde,hülyamda, Belkide bu cinnet hiç gitmemeli!?. Geçmişin gölgesi benimle herdem, Olur-olmaz çalar kapımı densiz! Ne bir ilacı var,nede bir merhem, Usulca diyor ki"sen yoksun bensiz!" Ondan kaçacağım bir yer olsada, Geçmişsiz bir günü bu güne sürsem!                          FIRAT

BERDEVAM. 06/03/'17

"Fıtrat değişir sanma,bu kan,yine o kandır!" Mazlumlar ölür iken umut olan bu candır. Yakar-yıkar geçerdik,uzamazdı bu savaş; Beni engelleyen şey göğsümdeki İMANdır. Mazlumdan yana olmak yaratılışımda var, Kendime yetecekken verdiğim aşımda var, Huzur umudumdadır,belalar başımdalar, Kimi oynar-eğleşir,herdem yanan bu candır. Allah'tan korkmasaydım;öldürmek zevk verirdi, Dağlar ova olurdu,tank,top,tüfek erirdi. Öfkemin şiddetinden düşmanım delirirdi, Zaman "Allah!" diyerek savaşacak zamandır. Ben atarım,O,vurur...seferber eyler beni! "Yürü kulum,senleyim!" der,zaferler eğler beni, "Ya Allah!" der kalbim,dilim,zalimler neyler beni? Mazluma sığınağım,güvencem de bundandır. Bosna'da el açılır,Türkistan'da "Amin!"ler, Kefereler dahi benim, insafımdan eminler. Dönüşü yok bu yolun,Hakk'a vardı yeminler, Ölüm bir gül bahçesi-şehadetle varılan, Resulü Kibriya'nın huzurunda durulan; Şehidlik varken, ha...

UMUDUM. 06/03/'18

Bir umuttur yaşamak, Bir hayali diri tutmak, Bir duadır, Gücün nispetince asılmak. Yaşamak; UMUDUNU HAYALİNLE TAHRİK ETMEKTİR. MUHARRİK HAYALİM;         EVVEL AHİR DÜNYA TÜRK'ÜN OLACAK!         SIRTLANLARIN DOLAŞTIĞI DAĞLARA         AY-YILDIZ'IN GÜVENLİĞİ DOLACAK.         ZULÜM GEBERECEK,HUZUR GELECEK.         AĞLAYANÇOCUKLARMEHMETCİKLERDEN,         BİR TEBESSÜM,BİRDE ŞEKER ALACAK.         HER KURŞUN BİR FİRAVUNU BULACAK.         DÜNYA TURAN,KIZILELMA OLACAK.         ELİNDE İSLAM'IN SANCAĞI İLE,     MOHAÇ'TAN,VARNA'DANVE KAFKASLARDAN     BELKİ,YENİ BAŞTAN TAA,ERGENEKONDAN, "ALLAH,ALLAH!" SESLERİYLE ÇOŞARAK, OĞUZ HAN,KÜLTİGİN,SALTUK GELECEK! BOZKURT ULUYANDA BÜTÜN ÇAKALLAR, DUMANLI DAĞLARDA İTLAF OLACAK. EZAN OKUNANDA ORDUGÂHLARDA, MELEKLER BİZİMLE TEKBİR ALACAK, EVVE...

LEYLA. 28/02/2014

Leyla,uyanıkken bekledim ki gel, Bırak geceleri hüzne vereyim! İster ödülüm ol,istersen ecel, Cehennemim olsan bile razıyım! Leyla,gir de cehenneme gireyim! Leyla,sen doruğu karlı dağlarsın! Leyla,niye beni böyle dağlarsın? Gönlüne tırmanmak çabasında ben, Leyla,sen içimde coşar cağlarsın! Leyla,sana bir göl olur mu benden? Mecnun halim seni Leyla eyliyor! Yoksa sen Leyla'lık halinden beri, Nefes gibi gir bedenden içeri! Bak bakalım gönül sensiz n'eyliyor? Yetim kaldım gittiğin günden beri! Leyla,ben sensizlik çölünde kayıp, Sevda adlı çile yol arkadaşım! Bulamazsın uzaklarda arayıp. Beni kapındaki bir köle sayıp, Haline doyası gül dertli başım, İnsan var oldukça sana yoldaşım. Leyla,aşkın tarifi sen diyorlar, Oysa seni aşkla yoğurdu gönlüm! Ölümsüz sevdayı doğurdu gönlüm! "Leyla,Mecnun...o eskiden..."diyorlar! Bilmiyorlar...Leyla,hiç bilmiyorlar! Aşk,heveslik olmuş,acıyla gördüm, Sevdayla olmuştum,aşk ile öldüm,

Gözlerin. 28/02/'14

Hani hapsetmişti kara gözlerin, Şimdi uzağında sürgün yemişim. Açtıkça onulmaz yara sözlerin, Dudağından kurşun,vurgun yemişim. Sana olan sevda adlı halimi, Bıraktım yıktığın hayallerimi, Son kez uzanıpta tut ellerimi, Tükenirken sessizliğin içinde, "Hadi hit,yüreğim yorgun."demişim.                   FIRAT

DUACA-2

Duaca Ne bir divaneyim,ne de bir aşık, Yorgun bir yolcuyum-kısa bir yolda. Bulanık bir su'yum,kafam karışık, "Düzelt beni Rabbim;yanımda ol!"da. Başağrısı; her nefeste aldığım, Her kıtalde tek başına kaldığım, Yanılgısız ve şüphesiz bildiğim; "Huzur ver İlahi,kalbime dol!"da. Akan kanlar,ölen canlar bendendir,  Aç yatanlar,ağlayanlar bendendir, Çaba benden-ihsan etmek sendendir, "Kulumsun,razıyım,yanıma gel!"de. Çok canım yanıyor,İlahi, artık; Bize nusret eyle, biz yoldan çıktık. Ya yola koy bizi,ya yarım-yıkık Bırakma böylece,boğma bu gölde. Allah'ım, mağfiret edip bizlere, Yardım elin eyle kimsesizlere. Nur ver Hak'kı göremeyen gözlere Rahmetini üstümüze kıl gölge.

BİLEŞKE

Bileşke Aşk,sevgiyle birleşince bir mânâya kavuşur, Sevgi yoksa aşk nedir ki;yazda yağmur misali. Aşk;kısacık bir yoldur,bedenden tez savuşur, Kalb teknedir;yoğurur canı, hamur misali. Sevda;akıl ve kalbin  birleşip yanmasıdır, Sevda;soğuk bedenin sonsuz ısınmasıdır, Ayazın terlemesi,ateşin donmasıdır Sevda;kurak çöllere yağan yağmur misali; Hayat bahşetmesidir Yaratanın insana. Aşk;hazzın süfliliği/Sevgi'yse Yaratan'a Giden yolun başıdır,bakmaksızın arkana. Sevda;şükürlük ödül,sonsuz ömür misali.

DÜŞ'E YAZMAK-2

Düş'e yazmak-2 Hazan çöker,gönül yanar,dil susar Duyguların soğur;kışa yazarsın. Gözlerin dalgındır-için "kan kusar!" Yazarsın,yazarsın;"boşa yazarsın!" En sevdiğin kırdığında gönlünü, Sonra dönüp sardığında gönlünü, Herşeyden çok yorduğunda gönlünü, O'nu herkeslerden başa yazarsın. Türkü edip her anışta adını, O doldurur;şu an'ını, yad'ını, Def eylerde tüm dünyanın tadını, Adını "en has,en hoş" a yazarsın. Bir gün bütün tad'lar acıya döner, Gözünde yaş olur,yüreğin yanar, "Dağlarda ki karlar engine iner." "İlkbaharım!" derdin,kış'a yazarsın. Gerçek çöktüğünde bulut misali, Zamansız tükenmiş umut misali, Sımsıkı tuttuğun sıcacık eli, Bırakırken yaşar düşeyazarsın! Erken bir hazanı kıştan da beter Yaşarsın;umudun,emelin biter. "Aşk'tandır...!" deyipte akıttığın her Eşk'leri hayale,düş'e yazarsın. Mavi gökyüzünü,mavi suları, Ve haram bildiğin tüm uykuları, Çözü...

DÜŞ'E YAZMAK/2017

Düş'e yazmak-1 Tutunduğum tüm "dallar" çatlayınca dibinden Korktum, "burası sonmuş!" düşündüm,düşeyazdım. Ellerim kaydı yavaş yavaş hayat ip'inden, Rengim ölüme döndü,cansız ve bem-beyazdım. Dışımda bir ilkbahar,içimde Eylül'deydim, Ateşim köze döndü ve ahiren küldeydim. Kafamda fırtınalar,"....kahrında hoş!" haldeydim, Donuyordum Hazan'da;buz kesmiş ve ayazdım. Havf ve reca arası,topladım biraz beni, "Günahlarımla bile " kulum!" diye yaz beni." Anlatamaz,acizdir,dudaktaki söz beni, "Cehennemi bir yerdir yüreğim." diye yazdım. Her uykunun içine sığdırıp hayalleri, Bıraktım tutunduğum "dal" ları ve "el" leri, Baharlardan vazgeçtim,bıraktım "Güz" elleri, Dün,bugün ve yarın'ı bir uzun kış'a yazdım. Her umudun ömrünü bir nefeste tükettim, Hayaller de yetmedi,onları da terkettim, "Zaman" galebe çaldı,"eyvallah!" ben "çarkettim!...

GÖLGEM. 01/2017

Kimi zaman önümde,arkamda kimi zaman, Ben mi sürüklenirim,o mu sürükler beni. Gece,gündüz yaz ve kış...kalabalık ya sessiz Takip eder usanmaz tek kelime sormadan. O benle kalabalık,ben onunla kimsesiz, Bende fırtına kopar,o ölüm gibi sessiz. Ölümdür ayıracak belki gölgemden beni, Sen görünmez olmuşsan göremez ışık beni, Sessiz sessiz peşimde mahremime girmeden?.. Gölgemin peşisıra soğuk bir kış gecesi Yürüyorum,dalgınım,yorgunum,az umutlu, Ben acılar içinde,gölgem; bihaber-mutlu. Sevda sözcüklerinin kor'dan hecelerini Terennüm etmekteyim,yakıyor her hecesi. Üstümden geçmektedir ayaz bir kış gecesi. Gölgem,az yukarıda mezarda gölgesizler Ne kadar sakin durur ve ne kadar sessizler. Gölgem,al götür beni o sessizlik yurduna, Yaşadıkta ne oldu.Ne bıraktı bedenim Gölgeler gibi geçen elli yılın ardına.

ERKENDEN...24/12/'16

Çıkmak sıcak yataktan, Üsküdar'da DEM almak. Delilik denilse de Bir nefeslik kâm almak... Evet,biraz delilik Ve birazda "aptalca!" Sessizliği koklayıp Yalnızlıkla "Hem..."olmak. ............ EYVALLAH gibidir ÇAY; Her yerde, Her zaman, Her halde, (Hemen)Herkes'le, İYİ GİDER! ÇAY İLE EYVALLAH; ANA-BABA, İNANÇ VE KABULLER BİR KARDEŞTİRLER, "EYVALLAH!"

SABAH. 17/12/'16

Ilık bir kış sabahındayım. Camiiden çıkıyorum, Üstüme bir hüzün çökmüş, Havaya bir ölüm, Bir sıcak kan kokusu... Kimbilir nerede kaç Müslüman öldürüldü şu saatlerde, Kaç çocuk açlıktan, Soğuktan ve anne-babasızlıktan son nefesini verdi? Kaç anne-baba kollarına aldı Cansız taze bir bedeni Ağlayacak kadar bile mecalsiz... Camiiden çıkıyorum, Gözüme gözüme batıyor musalla taşı... Üstünde yatmakta yüreğim, Üstünde çürümüş insanlık yatıyor, Kullanılmış "müslüman kimlikler..." "Bana ne!"ci canlılar, "Ne yapayım daha" iniltileri, Bu ne boş bir ölümdür BİLİR MİSİNİZ? Koca koca adamlar(!) bildiri yazıyor musallanın başında, Ana muhalefet lideri(!) bildiricilere temennada, Ağzında bir patlamış lağım hali, Ne kadar pislik varsa boca ediyor, Şizofrenik bir halde el-kol sallayarak. Musalla batıyor gözüme gözüme Üstünde ölü bebekler ağlayarak Soruyorlar bilim adamlarına; "-Siz kimsiniz!Kimlerdensiniz?" Ilık bir kış sabahındayım, ...

20/12/2013

ne damağımda tadı, ne dudağımda tuzu içimde derin bir sızı... geçip-gidenleri adı zaman,gönlümün hırsızı. hiç bir şeyin-hiç bir şeyle çarpımıdır, gidenler ve kalanlar. çaresiz çırpınışlar, ikrarsız pişmanlıklardır, gözyaşlarıdır zamana düşen. ''la...''diyememişliktir başka ilahlara. zevk-sefa değiştirmelerdir gerçeği ''kabul...'' kabına dolanlar. alaca aydınlığa ve alaca karanlığa kapattım tüm kapılarımı siyah ve beyazı bıraktım yalnızca, başka anlamları-başka renkleri sildim: ya ''la...''ile cennet ya ''la...''ile cehennem gerçek bu kadarmış bildim!!! ''Ey iman edenler, iman ediniz!'' işte bu,ara renkleri aldı götürdü, çırıl-çıplak siyah-betaz kaldı. geçersizdir gayrı; kolaylaştırmak amaçlı fetvalar, kurtarmak amaçlı TEVİLLER, geçinmek adına HOŞGÖRÜLER, ilerisi için FÜRUATLAR... önce iman,sonra iman,yine iman, ve imanın eylem alanı; HER ZAMAN,HEP ZAMAN... masumiyet gib...

BEKLENTİ. 11/12/'15

Her gece rüyama girmeden önce Kapımı yavaşca çalsa idin ya! Bir hayal misali sessizce deli Yüreğime girip,kalsa idin ya! Uyku gözlerime gelmeden evvel Birkerecik şu uykudan önce gel. Ha sonsuz mutluluk,ha hemen ecel... Yeterdi,benimle olsa idin ya! Her gece,her rüya dolu dolu sen, Gerçek böyle güzel olamaz bilsen, Kaybolup gitmesen,seherle birden, Yastıktan kokunu alsa idin ya! Kokun ve birkaç tel saçın odamda... Yorgunluğun kalır üstümde.Tamda Hasretinle tutuştuğum ortamda Bir Kardelenvari gelse idin ya! Rüyalarda görmek yetmiyor canım Birazcıkta gerçeğim ol cananım Sen doluyken,sen kokarken her yanım, Giderken aklımı silse idin ya! Giderken kalbimi silse idin ya!                  FIRAT 46LI

DUACA. 10/12/'14

DUACA-1  Gökten yağmur yağar,benim gönlüme;  Tipi-Boran düşer,sana ilkbahar.  "Ömrün yoldaş olsun" derim "ömrüme!"  Ömrümü,ömrünün kâr'ı eyle yar.    Cemreler düşmeden havaya,suya,     Düşsün yüreğine ılık yağmurlar.     Hayatın olsun bir "hayırlı rüya"     Ne ömrün,ne an'ın olmasın efkâr.             Ömrün uzun olsun,ahirin Cennet.          Varlığın;varlığım besleyen pınar.          Mecnun'da olmadı bendeki hasret,          Hasret ki her anı kâinat kadar.

İSTERDİM. 2014

Der'le,toparla beni,kendime getir biraz! "Can üfle!" şu uyuşuk dağınık yüreğime. Aklım;kalbim üstüne yıkılıvermiş enkaz, Şefkat boyasından sür yıkık beden evime. Bir bak, bir dokun, bir sev,toplanır bu virane! Niye merhametin yok,sebebi ne bu kin'in? Ben ki Ferhat'tan düşkün,ben Mecnun'dan divane. Biraz sevgi merhemi olsaydı ellerinin. Derlenir,toparlanır,yuvan olurdum inan, Yaralarımız yine kalsa da içimizde. Yüzlerimizde gülüş 'peydah ederdi" zaman, Belki de bir "anlayış  büyürdü suçumuzda"                         46'LI FIRAT

İSTANBUL. 03/10/'17

İstanbul,candan özge,ruhtan içeri şehir, İstanbul,varken şifa,yokluğu acı-zehir. İstanbul,tüm tanımlar sende yetersiz kalır, Cenneti yere çıkar,ancak İstanbul olur. İstanbul;karasevdam,tutkum,ihtirasımsın, İstanbul;sevincimsin,hüznüm hemi yasımsın. İstanbul;sende olmak,senle olmak ne hoştur, Seni sevmek ne güzel,sevmeyenler bomboştur.

HATUN. 04/10/'17

Hatun, -Misafirim var,bu akşam geç gelesin.; Deyince çıkım evden,bindim ilk otobüse. Bilemedim ki sana vuslat varmış bu akşam, Oturdum,seyrindeyim,aldım sıcak bir bûse. Ezbere çıktığım her yol sende son buluyor Sende düğümlenmiştir kalbimin bir köşesi Ben sana geliyorum,biri bana geliyor Sen gönlümün baharı,hazanı ve neşesi. Hatun,bir teşekkürü hak ettin-bin teşekkür! Gelen misafirlere hürmetler sunuyorum. Bu akşam vuslat veren güzel Allah'ım, şükür! Bir çay koy hele hatun,ben eve dönüyorum!

04/10/2017

Şimdi bütün "dün"ler dirilecekler, Sulara serilip görülecekler, Kulağımda içli bir türkü gibi. Bir hayal sularda belirecektir, Kalbim çırpınacak, delirecektir! Dudağım hasretle anarken seni. KızKulesi ve ben ve birde hayâl, Gitme,uzun uzun gözlerimde kal, Böylece,burada bırakma beni. Sen,ben,Kız Kulesi oturup "şöyle" O içli sesinle türküler söyle; Uzat kalbimi tut,tut ellerimi. Boğazın suları Kuleyi öpsün, Üçümüz dışında kıyamet kopsun Ürkütmesin gerçek, hayallerimi! Üçümüz bir beden,bir tek olalım, Herkes gitsin,biz sabaha kalalım, Yaşayalım anın tüm hallerini.

10/09/2017

Uykusunda rüyalar dolu dolu gecenin, Sabahında ilk uğrak yeri sen oldun yine. Bakıpta uzun uzun mil çekik gözlerine "Bazan görmemek belki en iyisi!" diyorum, İçinde seni bulmak her şiirsi hecenin, ÇAY'ı,şiiri,türküyü ve SENİ SEVİYORUM.

AZİZEM. 10 Eylül 2017

Azizem, Gün ışımakta,boğaz sakin ve sen bana karşı Ben seyrindeyim,garip duygular içinde Uyandım,yandım,sana koştum Bilmem nedendir bu karasevda Nicedir? Olaki;ben hastalıklı Ben takıntılı Olaki sen benim olmak istediğim; Herkes seyrinde, Herkes karşında, Kimine taş yığını, Kimine gizem, Kimine onlarca efsane Hiçbiri umrunda değil, Hiçbiri önemli... Sen,şehrin ortayerinde- Denizin içinde "bigam" Ben seyrinde gıptayla bakan Ben bin gam!

KızKulesi'ne. 10 Eylül 2017

Azizem,nur-didem,seyrinde mest olduğum, Dünyadan kurtulduğum,AŞKıyla derdest olduğum, Sen de ben'i bulurum;dopdolu bir sessizlik, Kalabalıklar dolu-eşsiz bir kimsesizlik. Ne bakan seni görür,ne kimse duyar beni, Tanıyanlar ki biraz deli'den sayar beni. Sen de bulduğum içi hüzün dolu bir huzur Çok mu anlam yükledik,belki de hayat budur.

EYLÜLDÜ. 23 EYLÜL 2015

Eylül'dü, Hazan'dı, Hüzündü. "Kısa günün kârı"ydı; Onyedi-onsekizlik kızların türküler söyleyip, Onyedi-onsekizlik gençlerin aklını başından aldığı, "Mal gütme!" anılarını tekrar yaşamak; "KISA GÜNÜN BAHARIYDI!" Göl bekcisi İSMAİL DAYI'yı hatırlamak, Kayıkla gezdirmelerini yadetmek, Polis-kaçak oynamak "gölün ayağında" Kan-kırmızı çayla beraber yutmak güzel günleri... ................................................... "Benim sevdiğimi verin terkime!" Türkünün döküldüğü dudakların artık eskidiğini düşünmek... Evet, EYLÜL, HAZAN, HÜZÜN!

23 Eylül 2015 DOST

DOST, Dün gece, YÜZÜNVARİ AYDINLK bir gökyüzü altında, ADINI ANDIM,ısındım. Gecenin ferahlığı üşütür esasında EYLÜL'de, Üşümedim. Bu mevsimde geceler biraz korku salar, Korkmadım. Üç kişiydik sandı arkadaşlar... Oysa; FARKINDASIN DEĞİL Mİ?; YANIMDAYDIN. Hani,tanırsın beni, Biraz melankolik,biraz EYLÜL RUHLUYUMDUR... Derdin ya bazan; "RUHUNU DA YANINDA GETİR,BENİMLEYKEN, BEDENİN BOŞKEN TADIN YOK!" Dün gece;anadan-avrattan,gelmişten-geçmişten konuşan bir beden Yanında iki arkadaş... Ve arkadan takip eden İKİ UTANGAÇ RUH vardı; HAZAN HALİYLE BEN, İLKBAHAR TADINDA SEN! DOST; Yıllar geçtikce, İmkânsızlaştıkca ulaşabilmek, İMKÂNSIZLAŞIYOR ALIŞABİLMEK. "O kadar çok"un içinde, "O kadar yoksun!" ki... Sen anlayabilirsin/bilirim Ben anlatamam ki... "Yerli-yersiz" sana çıkıyor konuşmalarım, "Zamanlı-zamansız" APANSIZ... SEN oluveriyor aklımın baş köşesi. Olsamda yanında, Uzuuun uzun sussam, OLSANDA YANIM...

Sevgiliye

Şimdi uzaktayım ya ben,sevgili, Karanlık ve mavi bir gökyüzüm var. Kalbim dilimdedir,hem hasretinde, Bilsen sana dair ne çok sözüm var. Şimdi gecedeyim ve hüzündeyim, Olduğun o şehrin gökyüzündeyim, Seyrindeyim ve seyrin haz'ındayım; Niye saklanırsın ve ne lüzum var? Uzakları yakın kılar hayalin, Gelir gözlerime dolar hayalin, Kalbime usulca dokunur elin; Alnıma yazılmış adın,yazın var.