20/12/2013
ne damağımda tadı,
ne dudağımda tuzu
içimde derin bir sızı...
geçip-gidenleri adı
zaman,gönlümün hırsızı.
hiç bir şeyin-hiç bir şeyle çarpımıdır,
gidenler ve kalanlar.
çaresiz çırpınışlar, ikrarsız pişmanlıklardır,
gözyaşlarıdır zamana düşen.
''la...''diyememişliktir başka ilahlara.
zevk-sefa değiştirmelerdir gerçeği
''kabul...'' kabına dolanlar.
alaca aydınlığa
ve
alaca karanlığa
kapattım tüm kapılarımı
siyah ve beyazı bıraktım yalnızca,
başka anlamları-başka renkleri sildim:
ya ''la...''ile cennet
ya ''la...''ile cehennem
gerçek bu kadarmış
bildim!!!
''Ey iman edenler,
iman ediniz!''
işte bu,ara renkleri aldı götürdü,
çırıl-çıplak siyah-betaz kaldı.
geçersizdir gayrı;
kolaylaştırmak amaçlı fetvalar,
kurtarmak amaçlı TEVİLLER,
geçinmek adına HOŞGÖRÜLER,
ilerisi için FÜRUATLAR...
önce iman,sonra iman,yine iman,
ve imanın eylem alanı;
HER ZAMAN,HEP ZAMAN...
masumiyet gibi aşkın bir iddiam yok
ama,
Mus'ab olamıyorsam,
Ebu Bekir,Ömer,Osman ve Ali'den
uzaksam yıldızlar kadar
bu, onlara ulaşmanın zorluğuna denk
''beleş.''rıza beklememdendir
ve, bu,
amelsiz iman savrulmasındandır.
acıkmışsan''yemek yedim...''demekle doymazsın,
açlığın sürer gider.
bem-beyazlıktır iman
karanlıktır amelsizlik,ne kadar yürürsen karanlıkta
imanınla ayrılarak
ve
ayrışarak gidersin.
Rabbim!
bana öyle bir zamanlar verki
her şey- her şeyim,
rızanla çarpılsın...
iyiliğin, doğruluğun,
paylaşım ve hak'kın
tarlası olsun yaşamım
senden başkasına
bir yanardağın patlamasınca
ani ve gür
''la...'' demeyi nasip et!
gerekirse eş'e, oğul'a,
makama ve maddeye
zevke ve letafete
''la...''
dünyayı ve içindekileri
tapıcılarına ver.
açlık ve soğuktan ölen
çocuğun
yakılan insanın
sorgusuz-sualsiz mahpusun
sütü yetmeyen annenin
ağlayan babanın
gücü reddeden Ebu Hanife'nin,
çölde Ebu ZER'in
yanına at beni,yollarında yürüt.
elimden tut!
imanımı kavi,
eylemli ve eylemimi
sahih kıl!
verdiğinde
senin için vermeyi
her halinde seninle
senin için olmayı
nasip et!
kınayıcıdan, güçten
zevk ve sefadan
dünya ve tatlarından
rızan için uzak tut
senden uzaktan uzak tut
Rabbim!
dilime kalbimden
bir''la...''düşür,kalbimde ve tenimde
ne varsa senden başka
ne varsa sana karşı
''yok.''etsin.
Rabbim!
dünyanın bolluğunu
yatağın rahatını istemiyorum
kalbimin yalan bir sükuna ermesini
kafamın sensiz durulmasını,
sadece;
''bana nasıl geldin,ne getirdin?'' dediğinde
sana;
''çırıl-çıplak ve izninle arınmış olarak geldim.
senden başkasının olmadığı kalbimi getirdim
kabul buyur,benden.''
demek istiyorum!
17/12/2013 FIRAT
ne dudağımda tuzu
içimde derin bir sızı...
geçip-gidenleri adı
zaman,gönlümün hırsızı.
hiç bir şeyin-hiç bir şeyle çarpımıdır,
gidenler ve kalanlar.
çaresiz çırpınışlar, ikrarsız pişmanlıklardır,
gözyaşlarıdır zamana düşen.
''la...''diyememişliktir başka ilahlara.
zevk-sefa değiştirmelerdir gerçeği
''kabul...'' kabına dolanlar.
alaca aydınlığa
ve
alaca karanlığa
kapattım tüm kapılarımı
siyah ve beyazı bıraktım yalnızca,
başka anlamları-başka renkleri sildim:
ya ''la...''ile cennet
ya ''la...''ile cehennem
gerçek bu kadarmış
bildim!!!
''Ey iman edenler,
iman ediniz!''
işte bu,ara renkleri aldı götürdü,
çırıl-çıplak siyah-betaz kaldı.
geçersizdir gayrı;
kolaylaştırmak amaçlı fetvalar,
kurtarmak amaçlı TEVİLLER,
geçinmek adına HOŞGÖRÜLER,
ilerisi için FÜRUATLAR...
önce iman,sonra iman,yine iman,
ve imanın eylem alanı;
HER ZAMAN,HEP ZAMAN...
masumiyet gibi aşkın bir iddiam yok
ama,
Mus'ab olamıyorsam,
Ebu Bekir,Ömer,Osman ve Ali'den
uzaksam yıldızlar kadar
bu, onlara ulaşmanın zorluğuna denk
''beleş.''rıza beklememdendir
ve, bu,
amelsiz iman savrulmasındandır.
acıkmışsan''yemek yedim...''demekle doymazsın,
açlığın sürer gider.
bem-beyazlıktır iman
karanlıktır amelsizlik,ne kadar yürürsen karanlıkta
imanınla ayrılarak
ve
ayrışarak gidersin.
Rabbim!
bana öyle bir zamanlar verki
her şey- her şeyim,
rızanla çarpılsın...
iyiliğin, doğruluğun,
paylaşım ve hak'kın
tarlası olsun yaşamım
senden başkasına
bir yanardağın patlamasınca
ani ve gür
''la...'' demeyi nasip et!
gerekirse eş'e, oğul'a,
makama ve maddeye
zevke ve letafete
''la...''
dünyayı ve içindekileri
tapıcılarına ver.
açlık ve soğuktan ölen
çocuğun
yakılan insanın
sorgusuz-sualsiz mahpusun
sütü yetmeyen annenin
ağlayan babanın
gücü reddeden Ebu Hanife'nin,
çölde Ebu ZER'in
yanına at beni,yollarında yürüt.
elimden tut!
imanımı kavi,
eylemli ve eylemimi
sahih kıl!
verdiğinde
senin için vermeyi
her halinde seninle
senin için olmayı
nasip et!
kınayıcıdan, güçten
zevk ve sefadan
dünya ve tatlarından
rızan için uzak tut
senden uzaktan uzak tut
Rabbim!
dilime kalbimden
bir''la...''düşür,kalbimde ve tenimde
ne varsa senden başka
ne varsa sana karşı
''yok.''etsin.
Rabbim!
dünyanın bolluğunu
yatağın rahatını istemiyorum
kalbimin yalan bir sükuna ermesini
kafamın sensiz durulmasını,
sadece;
''bana nasıl geldin,ne getirdin?'' dediğinde
sana;
''çırıl-çıplak ve izninle arınmış olarak geldim.
senden başkasının olmadığı kalbimi getirdim
kabul buyur,benden.''
demek istiyorum!
17/12/2013 FIRAT
Yorumlar
Yorum Gönder