Nihan'a mektuplar

(Mazinin gölgesi çok uzundur;dün yaşanan,bugün ve yarına,daha ötesine uzanır.)
      Sevgili Nihan.                                         15/07/2016
      Yoğun geçen,yorgun biten günümü, e-postamda gördüğüm "Sevgili FIRAT" unutturdu.Ne, güneşin altında yanmışlığım,ne,terin tuzunun iki kat yakmışlığı,ne sıcakta artan dizlerimin acısı...Mail kutumda o "Sevgili FIRAT" ı görünce hepsi yaşanmamış oldular hatta,gün yeniden doğdu,içinde umutlarla,çoktandır unuttuğum sevgiyle,üzerime çöküveren sevinçle.
            Nerden,nasıl buldun sormayacağım."Sen beni nasıl bulamadın?" diye geçirme aklından,"ya bulursam" korkusuyla çok aradım face'de,insta'da tivittır'da.Senin adınla,DidemNur'un,Ali Haydar'ın adıyla hatta,Nilüfer'in adıyla.Okuldan tanıdığım herkesin adına baktım,herkesin arkadaşlarına;herkes vardı,BİR SENDİN NOKSAN!
            Mail kutumdaki hitabı görünce takıldım kaldım...Hani,telefonun ekranı donar,eskiden teyplerde kaset sarardı ya işte öyle!Uzun zaman karanlıkta kalan canlının güneşe çıkınca ki aptallaşmasını yaşadım."Sevgili FIRAT" ilk yazdığında böyle başlamıştın,son yazdığında yine aynı hitap.Okulu bıraktığım yaz tatilinde gönderdiğin mektuplarda bu "Sevgili FIRAT"ı gördüğümde önce biraz utanırdım,sonra heyecanlanır,sonra esasında " sevgili"nin bana tattırdığı o eşsiz mutluluk esnasında farkına varırdım;bu "sevgili" o sevgili değil,bir değer verme hali.Ve senin tarafından değerli bulunmak çok hoşuma gider,annemim ailemin yanında ki önemsizliğim-değersizliğim daha bir "üzerinde durulmaz" laşırdı.
            Nihan,
            Otuz yıl geçti üç aylık arkadaşlığımızın başlayıp "bitmesi" üzerinden.Ben,seni hiç bitti kabul etmedim biliyor musun?Seninle ilişkiyi kesmeye neden olan mektubumu hayatımın ikinci büyük hatası,kendime karşı en büyük ikinci suçum kabul ettim ve bende en diri/hep diri durdu bu kabulüm.Ve,sende de benim unutulduğumu düşünmedim-belki düşünmek istemedim.Unuttuğunu kabul etse idim kendimi bir poşete konulup çöpe bırakılmış gibi hissederdim,abartmıyorum Nihan,böyle bir hissi yaşardım ve yaşam daha KÖTÜ OLURDU.Hep,bir kıpırtı,bir umut,sayki bir ütopya oldun zamanla.Hani o bildiğin melankolik halim senden sonra sana kilitlenmiş şizofrenik bir dönüşüme uğradı.Yalnız,en kasvetli ve en neşeli,en tek ve en çok olduğum zamanlarda yanıbaşımda/kafamın içinde/umutlarımda dolaştın,beni,zamanın hallerine alıştırdın.
            Otuz yıl...ne çabuk geçti!Beklenmedik güzellikler geçen zorlu,az istenen zamanları böyle bir anda geçmiş yapıyor.Birinin yada birilerinin her zerresine sindiği bir hayatı yaşıyorsun,yaşıyorsun...bir gün o biri posta kutundan sesleniyor...geçiş sürecinde ki törpülenmişliğin,eskimişliğin anında unutuluyor...türkü dinlerken sazende,çay içerken çaydaş,gülerken kahkahan,üzüldüğünde hayaline yaslandığın dayanağın "Sevgili FIRAT" diyor ekranında,otuz yıl bu satırlar kadar bile uzun olmuyor.TEŞEKKÜR EDERİM NİHAN.
            NİHAN,SEVGİLİ NİHAN,
            Bak,elim ayağım dolaştı birbirine yok,aklım karıştı.Kusura bakmazsın değil mi;yıllardır mektup yazmadımda...Yazım kurallarını unutmuş olabilirim,duygularımı ifadeden aciz olabilirim...Resmileştim mi şimdi?
            Nasılsın?Şiir yazıyor musun hâlâ,deneme,hikâye?Ya,bağlama çalıyor musun hâlâ?
            Elbette evlenmişsindir!Sana kız çocuğu harika yakışır!Mutlu musun diye sormayayım,mutlulukta yakışır senin hayatına.Şimdi seni,kız çocuğunu,mutluluğu ve bir eş getiriyorum yanyana;enfes bir eser ortaya çıkıyor ve böyle olmalı.Aksi "iyiler niye üzülür ki!" sade bir serzeniş değil bir ciddi rahatsızlık göstergesidir."İyiler niye üzülür ki?" sorusu yerine keşke "kötüler de daha az üzülse!" diye sormalıyız herhalde.
            Ben bir çay içmeliyim Nihan,bir cıgara.Biraz Güler Duman,Musa Eroğlu dinlemeliyim.İçine attığın bu mutluluk alemini daha duyarak,daha canımda yaşayabilmem için azıcık dışarı çıkmalıyım,Salacak'a gidip KızKulesi'ne fısıldamalıyım "Nihan'dan nefes geldi,ayağını denk al!" Bir kaç kez anlattım seni KızKulesi'ne,kıskandı biliyor musun?O "taş yığını" o Boğaz'ın efendisi seni kıskandı,ben öyle olsun istedim belki...
            Şimdi gidiyorum Nihan,biraz demleneyim,derin nefes alayım,durumu muhakeme-idrak edeyim.Dönüşte mailini daha dikkatli,daha isterik,daha harf harf okuyacağım.Ve tabii,yazacağım,istediğini hissedersem
            Şimdilik...Allah'a emanetsin Nihan.
            

Yorumlar