SABAH. 17/12/'16

Ilık bir kış sabahındayım.
Camiiden çıkıyorum,
Üstüme bir hüzün çökmüş,
Havaya bir ölüm,
Bir sıcak kan kokusu...
Kimbilir nerede kaç Müslüman öldürüldü şu saatlerde,
Kaç çocuk açlıktan,
Soğuktan ve anne-babasızlıktan son nefesini verdi?
Kaç anne-baba kollarına aldı
Cansız taze bir bedeni
Ağlayacak kadar bile mecalsiz...

Camiiden çıkıyorum,
Gözüme gözüme batıyor musalla taşı...
Üstünde yatmakta yüreğim,
Üstünde çürümüş insanlık yatıyor,
Kullanılmış "müslüman kimlikler..."
"Bana ne!"ci canlılar,
"Ne yapayım daha" iniltileri,
Bu ne boş bir ölümdür BİLİR MİSİNİZ?

Koca koca adamlar(!) bildiri yazıyor musallanın başında,
Ana muhalefet lideri(!) bildiricilere temennada,
Ağzında bir patlamış lağım hali,
Ne kadar pislik varsa boca ediyor,
Şizofrenik bir halde el-kol sallayarak.
Musalla batıyor gözüme gözüme
Üstünde ölü bebekler ağlayarak
Soruyorlar bilim adamlarına;
"-Siz kimsiniz!Kimlerdensiniz?"

Ilık bir kış sabahındayım,
Camiiden çıkıyorum
Hüzne,
Ölümlere,
Kan kokusuna,
Günaha giriyorum.
Sadece İNSANA;
selamünaleyküm,
Hayırlı sabahlar diyorum.
              46LI  FIRAT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AİDİYETSİZLİK

TOKAT'TA GECE

ALZAYMIR