Kayıtlar

Ağustos, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GÜNCE

Ağustos'un sonuna doğru ve "yolun(da) sonu"na doğru Dursun'un (Çetin) deyimiyle "Yaşlı çocuklar" yola çıktık.Bazanda "yoldan çıktık." küçük kaçamaklar" halinde.Anayoldan gitmek yerine bir-'ki tali yolu kullanmaktır "yoldan çıkmak"lığımız. Dursun,Salih ve ben yatılılıktan aşina arkadaşız.Baki,yokluğunda eksik bir güzellik,varlığında tamamlayıcı unsur,tam olanı bile tamamlayıcı. Köyden çıktık,Bereketli,Bozcalı,Perşembe.Perşembe son durak.Gezinin ağası Dursun,keyf ortaklarıyız.Birşeyler atıştırdık,çay içtik,sohbet ettik.Dönüşte yol kıyısında bir tepeye tırmandık.Perşembe'den on dakikalık Reşadiye yönünde bir tepe.Manzarası kuzeyde on,güneyde otuz km'lik bir alana uzanıyor.Tozanlı Deresi "ayak altında" kalıyor. Mevsimi Hazan çökmüş ormanlara binbir renk Canlanıyor yavaştan gönül okşayan ahenk. Karadeniz kokuyor serine çalan rüzgâr Yayla sisleri gibi ansızın çöken efkar. Bereketli belediyesine/belediye başk...

MAZİ

Mazi, yüklü bir gemi geziyor liman liman Yeni yükler alarak her limandan durmadan Tek seferi olmadı bana hiç uğramadan Yine geldi zamanın deryasını yararak İndirdi yüklerini rıhtımıma vurarak. "Şurda eski evimiz kocaman iki oda İki aile durur iki koca odada Altında ahır vardı,önündeki sofada Saman dolu çuvallar "taa"sabahtan dolarak Yığılırdı üst üste daim düzgün olarak. Önce baba'nnem kalkar sonra baba ve annem Sonra bütün aile sofra başında bir cem Bu günden o günlere baktığımda düşüncem, Erken batan gün ile batıp günle doğarak Bütün ömür yorgunluk limanıdır tek uğrak. Sonra yeni evimiz,daha yolun başında Hevesli bir başlangıç yorgunluk savaşında Aradan yıllar geçmiş, yaşamak telaşında O gemiyi ağırlar yük verip yük alarak Zamanda tükenerek anılarda kalarak. "Yeni ev"di eskidi hatta boş kaldı artık O şen şakrak günlerden sonraki bu yalnızlık Odalarında sükut, duvarlarında yıkık Bir savaş yenilgisi olmuşlar,ağlayarak Kapatmış gözlerini karalar bağlaya...

DÜN

Reyhani'nin yıkılışı misali Mahzuni'nin dili ile "...ben beni." Karakoç'un şi're dokundu eli Dostlar ile cem eyledi gün beni. Dağlar taşlar,kale ve göl yolumdu Cemal Safi gün boyunca solumdu Aklım zail,gözler dolu dolumdu Basbayağı başa sardı dün beni. "Bir inziva hali-abdal dünyası Gün boyu yaşadım,masal dünyası Sanki kalp gözüyle veli rüyası Gördüm." diyorum anlarsın sen beni. Dün/ 24 Ağustos 2024 Azizem, Sana mektup yazmak gibi, Ömürlük bir hasreti bitiren kavuşma gibi, Çatlamış toprağın suyu emmesi gibi bir gün yaşadım dün. Esastan ve usulden kalbime dokunan,derunumda tebessüm oluşturan bir gün. Dünden daha güzel üç vaka olabilir, .... Cennete gitmek, Senle çay içmek. Öğle sonu "Avare kasnak gibi döner"ken Durmuş (Elyürek) dostum geldi ATV'si ile."Hadi,seni gezdireyim." Çoktandır söylüyordu.Hatta,bunun için kavilleşmiştik lakin,benim durum elvermemişti,iletmiştim kendisine.Ki,Cumartesi İsta...

KUŞKAYASI'NDA

Yıllar sonra gelmişim bir boşluktayım şimdi Düşüyorum,durmadan içime düşüyorum Hatıralar esiyor yorgun yıllardan çıkıp Dışımda dağlarca nar içimde üşüyorum. Dalga dalga anılar vuruyor sahilime Zamanın kumlarıyla bölüp-bölüşüyorum Bir "Keşke..." vesikası veriyorlar elime Pişmanlık dağlarını çaresiz aşıyorum. Alnımda vadiler misali çizgilerle Yorgun düşmüş cesedi mezara taşıyorum Bir tarafım yağmursuz çatlamış toprak lakin Ben didemin yeşerttiği vahada yaşıyorum.

SABAHIN GETİRDİĞİ

Tertemiz bir su gibi berrak,duru,katıksız Derin bir uyku gibi yekpare ve yırtıksız. Bir ruh hastasındaki mutmain oluş hali Yaşıyorum her sefer seyredip bu cemali. Bu kule bir boşluğa atıldığım yer benim, Yol benim o yoldaki tam,yarım sefer benim Sarraf tezgâhlarında unutulmuş zer benim Bu kuledeki hayal seyrimi sezer benim Onun için her akşam kalbimi okşar eli İnsan bu "Sıfır"a doğar ve donanır zamanla Bilgilenir,karanlık veyahut enver olur. Akıl kuyusuna düşer çırpındıkca filozof Tutunur kalbe belki nur olur,tenvir olur. İnsan bu,beyaz kâğıt-melek O'nun içinde Gören gözle bakılınca dupduru nehir olur. Aklına güvenipte kalbi nasırlaşınca İhtiras kumkuması,aleme zehir olur. 46'lı