GÜNCE

Ağustos'un sonuna doğru ve "yolun(da) sonu"na doğru Dursun'un (Çetin) deyimiyle "Yaşlı çocuklar" yola çıktık.Bazanda "yoldan çıktık." küçük kaçamaklar" halinde.Anayoldan gitmek yerine bir-'ki tali yolu kullanmaktır "yoldan çıkmak"lığımız. Dursun,Salih ve ben yatılılıktan aşina arkadaşız.Baki,yokluğunda eksik bir güzellik,varlığında tamamlayıcı unsur,tam olanı bile tamamlayıcı. Köyden çıktık,Bereketli,Bozcalı,Perşembe.Perşembe son durak.Gezinin ağası Dursun,keyf ortaklarıyız.Birşeyler atıştırdık,çay içtik,sohbet ettik.Dönüşte yol kıyısında bir tepeye tırmandık.Perşembe'den on dakikalık Reşadiye yönünde bir tepe.Manzarası kuzeyde on,güneyde otuz km'lik bir alana uzanıyor.Tozanlı Deresi "ayak altında" kalıyor. Mevsimi Hazan çökmüş ormanlara binbir renk Canlanıyor yavaştan gönül okşayan ahenk. Karadeniz kokuyor serine çalan rüzgâr Yayla sisleri gibi ansızın çöken efkar. Bereketli belediyesine/belediye başkanına uğradık,Baki'nin okul arkadaşıymış Necati bey.Çayını içip bir kuble sohbet ettik,köye döndük.Üç yatılı bir gündüzlü Gaydenlü Gediği'nde ayrıldık. Güzel bir gündü,özel insanların güzelleştirdiği özel bir gün. Dursun'a (Çetin) Baki'ye (Karayaka) Salih'e (Koçyiğit) Bu güzelliğin sebepleri olmalarından dolayı, Allah'a,bu güzel insanları tanımamı nasip ettiği, Kendime,böylesine güzel insanlarla tanış olduğum için TEŞEKKÜR EDERİM.