Kayıtlar

Eylül, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GÜNAHKAR

GÜNAHSIZLIK VE BAŞKASININ GÜNAHKARLIĞI Hz.İsa hepimize baktı,tek tek.İçimizi görürcesine dikkatlice baktı.Gözleri bir insan gözünden öteydi ve adeta baktığı kişinin içibden geçiyordu bakışları.Ve içiyle beraber açık-gizli tüm yaşamından.Sonra ağzından en katı,en zalim insanı bile eritecek yumuşaklıkta o sözler döküldü; "Hanginiz günah işlemediyse ilk taşı o atsın!" Homurtular,mırıldanmalar aniden kesildi,rüzgarın ve ışığın giremediği bir vadi sessizliği ve karanlığı çöküverdi üzerimize."Günah işlememek..."İsa, bunun imkansız olduğunu biliyordu,niye böyle imkansız bir istekte bulunuyordu?Derdi,zina eden bir kadını kurtarmak olamazdı sadece...muhakkak O'ndan bunu yapmasını Rabbi istemiş olmalıydı,Rabbin istediği neydi?.. Kadını çevrelemiş,zevkle atacağımız taşlarımızı üçer-beşer sabırsızlıkla terleyen ellerimizde tutmakta iken bu çağrı/teklif soğuk bir rüzgar olup kuşattı hepimizi...Birbirimize baktık,baktık,baktık.Hetkes başını önüne eğmiş ve düşünce...

ŞİİR

"Bir acı kahve..." Bir sarım tütün Birazcık hüzün Dibacesidir Başlayan günün. Gün uyanmakta Ufuk yanmakta İnsan bu işte "Ölmem" sanmakta Ve aldanmakta. Birmillah diye Başladığımız "Ne yaptım?" diye Ağladığımız Günlerden sona "Keşke!.." kalmakta. Geçen gün için Bir gün bir içim İnsan "o biçim" Pişman olmakta. Kimi şen şakrak Çoşup-taşarak Hemde koşarak Toprak olmakta Kimi yatakta Kimi ayakta Bir hastalıkla Zeval bulmakta. Gün sabit değil Yatana uzun Gezene kısalmakta Gün sabit değil; Bir saat bir gün Bir gün bir yıl olmakta. Güneşte öyle; Kimine umut Aydınlık Mutluluk olarak doğmakta Kimine beyaz bir karanlık Gecenin sonuna Yeni ızdıraplar bırakmakta Güneş, Diken misali yatakta Ölüm beklentisi Ölüm arzusu doğurmakta.

BİZ-BİRKAÇ KİŞİ

Üsküdar'dayım, Dardayım. İçimden bir mengene Sıkmakta dışımı, İçimi, Gücümü. Kafamda dolaşan dostlar, Hoş sohbetler, Demli çaylar. Erdem Çiçekcilikte muhabbet, Muhabbette; Bazan günahlar, Bazan Muhammed. Anımsamalar artırıyor acımı. Eylül ya; Haliyle yaprak döküyor şiir Eski Eylüller olmasa da Savruluyor şair. Duygular sarı renge bulanıyor Biraz sıkıntılı haller oluyor Bir yanımda bahar-bahçe Bir yanımda zemheri uyanıyor Yetmiyor anılara gücüm. Biz-bir kaç kişiyiz; Baki,Ömer,Ömer,Mehmet,MehmetAli, Birde ben;az akıllı-çok deli Havadan harfler toplayıp Şiir yazdığımı zannedeli Gururlandığım olur Lakin; Birer ışık gibi saydıklarımın her biri. Benim karanlığımı Zail eder onların güzellikleri. Hepsinin bir sabitesi var; Biraz az-biraz çok Hepsinin bir diploması var Benim yok. Kimi iyi tesisatcı Kimi mühendis Kimi kalıp ustası Kimi çiçeğin dilini anlar. Onlarla olduğum zamanlar; "Ben" diyorum "bu nezih ortamda olmalıyım sessiz." Lakin; Eziklik midir? Uyumluluk mu...

GECENİN

"Gecenin bir yarısı" Boynumdan beynime saplanan bir bıçak Kafatasım; Ha çatladı çatlayacak. Ağır bir uyku bastırıyor Kafam rahat olsa gözlerim kapanacak. Kırk yılın birikintisi toplanmış gelmiş Bu gece Belli ki biraz "cehennem" olacak Kırk yılın günahları Eh,birazda sevapları Kuyumu biraz daha kazacak. Bir çöldeyim-bir kişilik Bir kuyuda. Ben Yusuf değilim Babam Yakup değil Zaten kuyuya da kimse atmadı Akıl-baliğ olmadan kazmaya başlamıştım Kıskananım olmadı. Bir çöl buldum Bir kuyu kazdım Ve düştüm. Çölümde kimse kalmadı Hepsini "Yok" yazdım. Bir kuyudayım Ne bir kervan Ne bir yolcu otobüsü beklemiyorum Bir kuyudayım Hangi zamanda bilemiyorum. Bahtım mı böyledir,ben mi yanlışım? Gerçek mi bu idi-ben mi sanmışım? "İnsandır,hat...