GECENİN

"Gecenin bir yarısı" Boynumdan beynime saplanan bir bıçak Kafatasım; Ha çatladı çatlayacak. Ağır bir uyku bastırıyor Kafam rahat olsa gözlerim kapanacak. Kırk yılın birikintisi toplanmış gelmiş Bu gece Belli ki biraz "cehennem" olacak Kırk yılın günahları Eh,birazda sevapları Kuyumu biraz daha kazacak. Bir çöldeyim-bir kişilik Bir kuyuda. Ben Yusuf değilim Babam Yakup değil Zaten kuyuya da kimse atmadı Akıl-baliğ olmadan kazmaya başlamıştım Kıskananım olmadı. Bir çöl buldum Bir kuyu kazdım Ve düştüm. Çölümde kimse kalmadı Hepsini "Yok" yazdım. Bir kuyudayım Ne bir kervan Ne bir yolcu otobüsü beklemiyorum Bir kuyudayım Hangi zamanda bilemiyorum. Bahtım mı böyledir,ben mi yanlışım? Gerçek mi bu idi-ben mi sanmışım? "İnsandır,hatayla tamama erer" Kendi yalanıma çok inanmışım. Firavun bekler beni "Çıksın artık kuyudan! Göreceğim rüyayı yorumlasın Tedbirler alsın. O'na taht vereyim!" İyi de ey firavun; Ben çıkmak istemiyorum Rüya yorumu da bilmiyorum Senin tahtını n'edeyim?!. Zulmetmeyi bildiğin kadar Tedbir almayı da bil! Senin sarayın Benim kuyum kadar iyi değil. Bir de Züleyha bekler; Haklılığını ispat için Beni sergileyecek. Kuyuda ki huzurumu görenler "Haklıymışsın!" diyecek. Züleyha,firavundan ve benden gidecek. Gecenin bir yarısı" Kafama saplanan ince bir sızı Ateş yakması Dağlar gibi yığılı odunlar Alevler yükselir her yanımdan Bir mancınık hareketlenir Nemrut'un sarayından İbrahim'in düştüğü ateş deryası Diyemem "can pazarı..." İbrahim'i sarmalamış namazı Nemrut'un itirazı var; "Yanmalıydı!.." Bir ağrı,ağırdan da ağır bir ağrı şimdi Beynimi kemirmekte incecik dişleriyle Beynimde hayaletler çığlıklar atmaktalar Azap çektirmekteler pis pis gülüşleriyle Dev dalgalar çarpmakta kafatasıma Nuh tufanı olmalı Her bir günahıma yer ve gök su püskürmekte Her iyiliğim esenlik içinde Daha çok boğulmaktayım Gemi esenliğe çıktığında Nuh'a karşı olmaktayım Bu tufanı atlattım ya Her tufanı böyle olacak sanmaktayım. "Gecenin bir yarısı" Şair,uykusu var lakin Karışık kafası. Kabil'in isyanından Ebu leheb'in lanetlenmesine kadar İçinde bin yılların yarası. Ebu Hanife'ye vurulan kırbaçların acısı Seyyid Kutub'un idam sehpası Önkuzu'nun atılması Metin Yüksel'in vurulması "Gecenin bir yarısı" Bosna'dan Doğu Türkistan'a Sibirya'dan Malezya'ya Kafasına yığılmış coğrafyası Ateş meDENİYETinin dünyayı yakması TOPRAK MEDENİYETİ'nin yanması... "Gecenin bir yarısı" Beynime saplanan bir bıçak Yarı felçsi bir hal Canımın yanması Biraz "ruh hastalığı" Daha çok "...olamama" acısı Kaygısız, Sorumsuz Dünyevi... Empati-mempati yok burda Bu,doğrudan hastalık sancısı Gecenin bir yarısı ...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AİDİYETSİZLİK

TOKAT'TA GECE

ALZAYMIR