Huseyin FIRAT'ın Dünyasına Hoşgeldiniz...

"Yolumun sonsuzluğa saplanan noktasında... Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum." Üstad NFK.'e rahmetle... Bu yollar;gurbetin mi,sılanın yolları mı, Bilenler söyleyiniz;hep hüzün mü taşırlar? Bazan düz-uzun-ince/bazanda kıvrım kıvrım, Nerede başlayıpta-nereye ulaşırlar? Kimi yaralı bir kalp/kimi sevinçle dolu, Durmadan biryerlere taşıdığı insanlar, Ne zaman yola çıksam-sanki yaralanırım; Bir yaslandığım camlar,birde bu yollar anlar. Yavaş git arabacı;hiç bekleyen olmadı, Bu yollarla biteyim,bir menzilim kalmadı. Bitsin bu yolculukta beynimi yiyen sanrım, Uzun bir azaptadır yüreğim,yollar kadar. Sade giden ayrılmaz-kalanda ayrılmıştır, Her ayrılıktan sonra iç'te sızı kalmıştır. Ayrılan-ayrılınan;iki acıdır sav'ım. Bu yollardan uzun yol;kalpler arasında var. Yollaar-aah;ayrılık ve vuslatı uhdesinde taşıyan, Yollar aah;şiirimin yarasını kaşıyan. Yollar;pusuda avcı-bense biçare avım. Türkülerin ruhudur;gurbet,yollar ve dağlar.

Bu şehirden çıkarken/birde günbatımıysa, Gökyüzünden alevler içime düşüp-yanar. Söndüremez bulutlar-sadece bana yağsa, İstanbul'da gün batar-tüm yaralarım kanar. Bu şehirden ayrılmak-derim yüzülür gibi, Kalbim bir tutuşur ki...dünya tutuşur sanki, İstanbul,Mecnun'unum/Leyla'm değilsin/belki; Toplasan bir sen etmez/senden hariç dünyalar. Kuzguncuk'ta huzuru soluyup derin-derin, Üsküdar mekanıdır ruh üfleyen seslerin, Salacak'ta sevgiye boyanan nefeslerin, Gün batarken resmidir bu hüzünlü hülyalar.

Bayram sabahında... Ne Yakup,ne İbrahim/ne Yusuf,ne İsmail... Yoluna eremeden geçip-gidiyor ömür. Ne Musa'dan bir nefes-ne İsa'dan  bir nefes- Ne Resul'den bir izzet alamadan-nasipsiz Bir ürkmüş kuş misali uçup gidiyor ömür. Bu bayram sabahında hüzün elbisesini Giyinmiş ürkek ruhum-kesmişte nefesini. Ata yok-akraba yok,toplamış gölgesini, Hayat;bir derin kuyu-iner dururum ipsiz; Koyu bir karanlığa göçüp gidiyor ömür. İman;mutmain değil-ibadat  mecburiyet, Varlık;karanlıklara meyilli mevcudiyet. İçime çöreklenmiş koyu bir mahcubiyet; Aklım karma-karışık/kalbim niye sahipsiz? Aklım-kalbim-elimden,kaçıp gidiyor ömür. Hüzünden bir libasın dar gelen ikliminde; Bütün masiyet benim-bütün günahlar bende. Bu bayram sabahının ezilirim içinde. Sol yanım kalabalık/sağ yanımsa katipsiz! Ecirlerden günahlar seçip gidiyor ömür. Beni/bana bırakma,beni terketme Rabbim, Ben Senden gitsem bile/rahmet kıl-gitme Rabbim, İlk-son sığınağım Sen ve ilk-son gideceğim! Be...

Sen Seni ilkbahar sanırdım Hazanmışsın,yeni bildim. Her anımı sen sanırdım, "Bazan"mışsın,yeni bildim. Aradığım neydi? derken, Alıp gitmişsin giderken. Kimi çok geç,bazan erken, Senden kaçtım-seni buldum. Yolum senden ırar sandım, Gelip yaram sarar sandım, Bu bekleyişten usandım, Beklediğim yerde kaldım. Sen;kayıbım,sen;bulduğum, Sen;yaşadığım-öldüğüm, Sen;gözyaşım,sen;güldüğüm Ben,senin ile her hal'dim. Yakınsın;şah damarımca, Uzağım;son kararımca, Anlamımsın;zararımca Zararken bile kâr " aldım." Ey sevgili,ben ruşendil Sana susuzum-sen sebil, Sen hep Habil,ben hep Kabil Babamızca adem kaldım. Yollarımda adım sensin, Hallerde muradım sensin, Her ne... ise senden gelsin, Eğil dedin secde kıldım.       HAYIRLI SABAHLAR.

 Sivas ellerinde sazım çalınır, Çamlıbeller bölük-bölük bölünür, Yardan ayrılmışam bağrım delinir, Katip,arzuhalim yaz yare böyle. Pir Sultan'a selam eyle Çamlıbel, Tokat'a da selam söyle Çamlıbel, Dese o yar "garısbudum,hadi gel!" Katip,arzu halim yaz yare böyle. Pir Sultan derdimen tercüman olmuş, Kendi gitmiş lakin,sözleri kalmış, Nice Pir Sultanlar "Yar!.." diye ölmüş, Katip,arzu halim yaz yare böyle, Adı dilimdedir git yare söyle.

Bir Mahzuni geldi-geçti dünyadan; Ne solcu anladı-ne sağcı sevdi. O,sazının teline dokundukca, Geldi parmakları deruna değdi. Bir Mahzuni geldi-geçti yel gibi, "Solcu!" dedik,uzak durduk el gibi, Hoş kokular saçıp gitti gül gibi, Gittiğinde türkü boynunu eğdi. Mahzuni,bu toprakların malıydı, Türkü çiçeğinin nadir balıydı, Bilinirliği bu olmamalıydı, Bu vatanı benim kadar çok sevdi. Belli ki,yanlışı olmuştur,fakat; Benim dilimdendi-dilinde feryat, Bugünkü sol gibi değildi sakat, Her telle beraber kalbime değdi.

       Karşımda sessiz-sessiz yatmakta ehl-i kubur, Bir bankta oturmuşum-yatanlardan farkım yok. Dışımda ölüm gezer,içimde nar kudurur, Beynimde fırtınalar kafatasıma vurur, Sakinleştirecek bir türküm/ne bir şarkım yok. Hüzünlü bir ölümü özlemekteyim bazan- Ölümsüz hüzünleri yaşadığım dünyada. Mezar taşım,adım,sanım olmasın-unutulsun! "Bir rüyada yaşadı ve öldü bir rüyada!" Desin hatırlayanlar.Hazan ki hem ne hazan; "Ne sevgiden bir vefa,ne yardan bir gülücük!.." İçim koca bir dünya/dışta dünya küçücük. Ölüm;tüm yaraları açıpta giden ölüm, Bir mezarlık başında ve karşımda sessizce, Aklımı kurcalayan-beni seyreden ölüm.

Tutuşmuş yanıyoruz, Bir İstanbul akşamında. Güneşin batışı bile; Dağlarcasına,kalbimize-kalbimize, Ne sevinç sevincinde/ Ne acı var gamında. Üzülsek ne geçecek elimize? Hadi yanalım biraz, Ufuktan bir kor alalım, Biraz Yunus olabilmişsek/ Biraz Ömer Hayyam olalım. Şiire bulanalım/ağzımızdan kor düşsün, Boş uçuşan kelimeler; Bir perinin dilinden Boğazın sularında uçuşsun! Hadi biraz yanalım; Ufuktan bir kor alıp. İstanbul akşamında Yunusca şiirleşip- Hayyamca şairleşip- Birde;az-buçuk pişip; Asla uyanmayalım!

Seninle bir farkımız varki yanlışı yapanın kimliğine göre pozisyonum değişmiyor. Hepsi bu.           Sevgili "dostum!" Yukardaki satırları "aramızdaki fark!" diye yazmışsın,yanlış! Aramızdaki farkları sayayım; Sen,daha abid, Ben,daha az abid. Sen,daha dürüst, Ben,daha az dürüst. Sen,daha mümin, Ben,daha az mümin. Sen,daha ahlaklı, Ben,daha az ahlaklı. Sen,daha yardımsever, Ben,daha az yardımsever. Sen,muhsin, Ben,isarcı. Sen,daha güzel, Ben,çirkin. Sen,aklını ortaklarla kullanırsın, Ben,aklımı başka akıllardan müstakil kullanırım. Sen,sevip-inandığına teslim olursun, Ben,sevdiğime de,inandığıma da temkinli yaklaşırım. Sen,"şeyhim,hocam,efendim!" dersin, Ben,"herkesten az farklı" derim. Sen,yüceltir,uçurursun, Ben,insanın yerde olanını sever/yere basanına inanırım. Sen,İslam'da-peygamberi insanlara inanırsın, Ben,Peygamberanın (asv) vahiyle üstünlüğüne inanırım.Suç-hata ve günahtan Allah tarafından korunduğuna iman ...

Dosta rica,      03/05/2020 Merdümgiriz bir haldeyim-bırakma, Kaybolurum,elin uzat,tut beni. Başkaları "Gel!" dese de gidemem, Merhamet et;tutuver-avut beni. Bahçene ekipte çiçek eyleme, Yaşatma-yeşertme;gökçek eyleme, Libasında bir yırtığa yamada, Hep sende olayım;et-çaput beni. Oruç eyle gündüzünde beni tut, İftarda su eyle;yudum yudum yut, Sahura dek hatırlama-dan unut, Sahurunda müşerref kıl-kut beni. Çok yer tutmam-bir köşene koyuver, "Bir parçamdır-şurda kalsın!" deyiver, "Kovsan gitmez,atılmıyor!" sayıver, Hatıranda bir izbeye at beni. Didende yaş eyle-dök yanağında, "Aah!" eyleyip düşür gül dudağından, Çeşminde bir tel et-karanlığında, Ak saçından rüzgarlara kat beni.