"dostum!". siyasi
Seninle bir farkımız varki yanlışı yapanın kimliğine göre pozisyonum değişmiyor. Hepsi bu.
Sevgili "dostum!"
Yukardaki satırları "aramızdaki fark!" diye yazmışsın,yanlış!
Aramızdaki farkları sayayım;
Sen,daha abid,
Ben,daha az abid.
Sen,daha dürüst,
Ben,daha az dürüst.
Sen,daha mümin,
Ben,daha az mümin.
Sen,daha ahlaklı,
Ben,daha az ahlaklı.
Sen,daha yardımsever,
Ben,daha az yardımsever.
Sen,muhsin,
Ben,isarcı.
Sen,daha güzel,
Ben,çirkin.
Sen,aklını ortaklarla kullanırsın,
Ben,aklımı başka akıllardan müstakil kullanırım.
Sen,sevip-inandığına teslim olursun,
Ben,sevdiğime de,inandığıma da temkinli yaklaşırım.
Sen,"şeyhim,hocam,efendim!" dersin,
Ben,"herkesten az farklı" derim.
Sen,yüceltir,uçurursun,
Ben,insanın yerde olanını sever/yere basanına inanırım.
Sen,İslam'da-peygamberi insanlara inanırsın,
Ben,Peygamberanın (asv) vahiyle üstünlüğüne inanırım.Suç-hata ve günahtan Allah tarafından korunduğuna iman ederim.
Sen,keramet diye bir olguyla peygamberleştirdiğin insanların peşinden sorgusuz gidersin,
Ben,"Kızım Fatıma,babam geygamber diye güvenme!.." hadisini dikkate alırım.
Sen,"yanlış yapanın kimliğine göre pozisyonum değişmiyor" derken doğru olmayan bir beyanda bulunuyorsun,
Ben,kadim doğruya göre "doğru söyleyenin" yerini-kişiliğini göz önüne alıyorum.ebu cehil'in doğru söylemesi-doğruyu kabul değil,zorunda kalmaktandır.
Sen,bir grubun-tarikatin çizgileriyle bağlanırsın,
Ben,düşünce dünyamın sınırlarını kişilerle bağlaYAMAM.
Sen ve ben;aynı Allah'a farklı inanıyoruz;birimiz haricilere daha yakınız-ötekimiz yunan mitolojisi ve yahudiliğe.
Sevgili "dostum!"
Nerden gerekti bu yazı?WatsAAp'ta ki yazışmadan.Durumdaki her paylaşıma bir cevap verdin,normal.Normal olmayan;
Tarafsız hakim-hüküm diye birşey yoktur.Hüküm;zatından kaynaklanan bir taraflılığa sahiptir.Hayatın,kainatın hiç bir zerresinde TARAFSIZLIK YOKTUR.TARAFSIZLIK,KUR-AN'IN LANETLEDİĞİ EŞCİNSELLİĞİN SOYUT HALİDİR.Ve,daha çok zulme eğimli,zalimlerin öne sürüp-pazarlamasıdır.
Elektrik faturaları ile ilgili paylaşıma yaptığın "sabancı soyuyorda,hükümetten ihale alanlar soymuyor mu?" tariz ve tacizine gelince;
Tarafı olduğum siyasi yapının,taraftarlarının,yöneticilerinin,kurucularının,ilh...İslami kıstaslara uygun dürüstlüğüne ASLA İNANMADIM/İNANMAM!Çünki,insan üzerinde konuşuyoruz ve insan,kaygan bir varlıktır,kaygan bir zeminde.
Hemen bir anımı anlatayım;
Hacı BOYDAK'la iş konuşuyoruz,hanımefendi iki kahve getirdi.
"-Anlat kendini!" dedi Hacı bey.
Otuz dakika civarında kendimi,iş ahlakımı,çalışma şeklimi anlattım.İkinci kahvelerş getirdiğinde hanımefendi;
"-Hacı bey,işiniz ve paranız dışındaki hiç bir şeyinizi tanımam,bilmem.Yalnız,beni para ile denemeyin.Şu masanın üzerine veya sair bir yere yüklü bir para bırakıp-beni denemeye kalkarsanız,siz beni buluncaya kadar o parayı bitiririm/para zaafımdır!" dedim.Şen bir kahkaha attı,
"-İmkanın yokken dürüstsün yani!" dedi,olumladım.
O "imkanın yokluğundaki dürüstlük!" varya,kabul etmemek içib ne çok kıvranılan gerçektir.Çalma-apartma-zulalama imkanı varken yokluk,açlık pahasına malı sahibine ulaştıran çok az bir kısım var elbette.Çoğunluk ise BEN!
Gelelim yarım bıraktığıma;
Tayyip yada başkası,bu çarkın/devlet çarkının başında kim olursa olsun,yiyecek,yedirecek!İhaleyle olacak,örtülü ödenekten olacak,hizmete sunarak-hizmet sunarak olacak,ama olacak.Bunun olmaması/olmasına kızarak engellenemez,Resulullah (sav) zamanından örnekleme ile,Ömer bin Abdulaziz'i örnekleyerek önlenemez/önlenemeyecek.Cehennemle de önlenemeyecek.Önlenebilse;emeviler,abbasiler zamanında önlenirdi.Haram,olduğu için yenecek,günah, olduğu için işlenecek,zulüm,olduğu için uygulanacak.Çünkü,insan için ateş daha uzak ve müphem,sahip olunan daha yakın ve gerçektir.
Her siyasi yer/yerken,cari kanunlarla uygunluğuna bak derim.Bu,cari kanunları meşrulaştırdığım anlamına gelmez/vakıa budur."Kitabına uydurarak yemek" ile,kanırta-kanırta yemek aynı değildir.Bu kadar "hapislere doldurulan basın" ın olduğu bir ülkede,bütün batılı devletletin,kaldıki "müslüman??" devletlerin bile açığını gözledikleri,fetönün evini dinlediği bir adamın "alemeşkere!" yediğini/çaldığını,yedirdiğini/çaldırdığını KABUL ETMİYORUM.Bunu savunanlarıda KÖTÜLER olarak tanıyorum.
"dostum!"
Erbakan rahmetli hocanın bir tirilyon çaldığına,yedirdiğine inanmadım/inanmıyorum.Kim "Erbakan yedi!" dediyse,Hoca'nın ardılı/ardılları olduğu iddiasında ki SAADET PARTİSİ onları koynuna aldı/koyunlarına girdi.Ne bu şimdi;dürüstlük mü?Aynı sp,15 Temmuz gecesi "teslim ol türkiye!" mesajları atıyordu.Niye sp?Çünkü,söylemleriniz,suçlamalarınız aynı.
Eğer,birilerinin dürüstlüğünü,Müslümanlığını sorgulayacaksak/chp,ip,hdp gibi oluşumlar ve periferileri hariç tabii olarak,uzunca düşünmeli değil mi?Kur-an'ın iliklerine kadar işlemediği evlerimizden çıkıp,denenmediğimiz şeylerle denenen insanlara kusmak çok ucuz bir yiğitliktir.
"dostum!"
Hepimiz ucuz yiğitli-dürüstlük-insanlık-müslümanlık meydanında atıp-tutuyoruz.Hiç birimiz beğenmediğimiz ortamdan çıkmayı yediremiyoruz kendimize.Düzeltmek için yeteri düzgünlüğe sahip değiliz yada gücümüz yetmiyor.O yakındığın devletin çarkları arasındasın;çık!Senin üzerinden Tayyib'in kimseye zulmü,hırsızlığı ulaşmasın/düzenin düzenlerinden biri olma-mesela.
Uzar bu söz,çok su götürür!Hatta,ummanlar doldurur.Anlaşabilir miyiz?;Çokta ümitvar değilim.
Hayırla kalasın.
Sevgili "dostum!"
Yukardaki satırları "aramızdaki fark!" diye yazmışsın,yanlış!
Aramızdaki farkları sayayım;
Sen,daha abid,
Ben,daha az abid.
Sen,daha dürüst,
Ben,daha az dürüst.
Sen,daha mümin,
Ben,daha az mümin.
Sen,daha ahlaklı,
Ben,daha az ahlaklı.
Sen,daha yardımsever,
Ben,daha az yardımsever.
Sen,muhsin,
Ben,isarcı.
Sen,daha güzel,
Ben,çirkin.
Sen,aklını ortaklarla kullanırsın,
Ben,aklımı başka akıllardan müstakil kullanırım.
Sen,sevip-inandığına teslim olursun,
Ben,sevdiğime de,inandığıma da temkinli yaklaşırım.
Sen,"şeyhim,hocam,efendim!" dersin,
Ben,"herkesten az farklı" derim.
Sen,yüceltir,uçurursun,
Ben,insanın yerde olanını sever/yere basanına inanırım.
Sen,İslam'da-peygamberi insanlara inanırsın,
Ben,Peygamberanın (asv) vahiyle üstünlüğüne inanırım.Suç-hata ve günahtan Allah tarafından korunduğuna iman ederim.
Sen,keramet diye bir olguyla peygamberleştirdiğin insanların peşinden sorgusuz gidersin,
Ben,"Kızım Fatıma,babam geygamber diye güvenme!.." hadisini dikkate alırım.
Sen,"yanlış yapanın kimliğine göre pozisyonum değişmiyor" derken doğru olmayan bir beyanda bulunuyorsun,
Ben,kadim doğruya göre "doğru söyleyenin" yerini-kişiliğini göz önüne alıyorum.ebu cehil'in doğru söylemesi-doğruyu kabul değil,zorunda kalmaktandır.
Sen,bir grubun-tarikatin çizgileriyle bağlanırsın,
Ben,düşünce dünyamın sınırlarını kişilerle bağlaYAMAM.
Sen ve ben;aynı Allah'a farklı inanıyoruz;birimiz haricilere daha yakınız-ötekimiz yunan mitolojisi ve yahudiliğe.
Sevgili "dostum!"
Nerden gerekti bu yazı?WatsAAp'ta ki yazışmadan.Durumdaki her paylaşıma bir cevap verdin,normal.Normal olmayan;
Tarafsız hakim-hüküm diye birşey yoktur.Hüküm;zatından kaynaklanan bir taraflılığa sahiptir.Hayatın,kainatın hiç bir zerresinde TARAFSIZLIK YOKTUR.TARAFSIZLIK,KUR-AN'IN LANETLEDİĞİ EŞCİNSELLİĞİN SOYUT HALİDİR.Ve,daha çok zulme eğimli,zalimlerin öne sürüp-pazarlamasıdır.
Elektrik faturaları ile ilgili paylaşıma yaptığın "sabancı soyuyorda,hükümetten ihale alanlar soymuyor mu?" tariz ve tacizine gelince;
Tarafı olduğum siyasi yapının,taraftarlarının,yöneticilerinin,kurucularının,ilh...İslami kıstaslara uygun dürüstlüğüne ASLA İNANMADIM/İNANMAM!Çünki,insan üzerinde konuşuyoruz ve insan,kaygan bir varlıktır,kaygan bir zeminde.
Hemen bir anımı anlatayım;
Hacı BOYDAK'la iş konuşuyoruz,hanımefendi iki kahve getirdi.
"-Anlat kendini!" dedi Hacı bey.
Otuz dakika civarında kendimi,iş ahlakımı,çalışma şeklimi anlattım.İkinci kahvelerş getirdiğinde hanımefendi;
"-Hacı bey,işiniz ve paranız dışındaki hiç bir şeyinizi tanımam,bilmem.Yalnız,beni para ile denemeyin.Şu masanın üzerine veya sair bir yere yüklü bir para bırakıp-beni denemeye kalkarsanız,siz beni buluncaya kadar o parayı bitiririm/para zaafımdır!" dedim.Şen bir kahkaha attı,
"-İmkanın yokken dürüstsün yani!" dedi,olumladım.
O "imkanın yokluğundaki dürüstlük!" varya,kabul etmemek içib ne çok kıvranılan gerçektir.Çalma-apartma-zulalama imkanı varken yokluk,açlık pahasına malı sahibine ulaştıran çok az bir kısım var elbette.Çoğunluk ise BEN!
Gelelim yarım bıraktığıma;
Tayyip yada başkası,bu çarkın/devlet çarkının başında kim olursa olsun,yiyecek,yedirecek!İhaleyle olacak,örtülü ödenekten olacak,hizmete sunarak-hizmet sunarak olacak,ama olacak.Bunun olmaması/olmasına kızarak engellenemez,Resulullah (sav) zamanından örnekleme ile,Ömer bin Abdulaziz'i örnekleyerek önlenemez/önlenemeyecek.Cehennemle de önlenemeyecek.Önlenebilse;emeviler,abbasiler zamanında önlenirdi.Haram,olduğu için yenecek,günah, olduğu için işlenecek,zulüm,olduğu için uygulanacak.Çünkü,insan için ateş daha uzak ve müphem,sahip olunan daha yakın ve gerçektir.
Her siyasi yer/yerken,cari kanunlarla uygunluğuna bak derim.Bu,cari kanunları meşrulaştırdığım anlamına gelmez/vakıa budur."Kitabına uydurarak yemek" ile,kanırta-kanırta yemek aynı değildir.Bu kadar "hapislere doldurulan basın" ın olduğu bir ülkede,bütün batılı devletletin,kaldıki "müslüman??" devletlerin bile açığını gözledikleri,fetönün evini dinlediği bir adamın "alemeşkere!" yediğini/çaldığını,yedirdiğini/çaldırdığını KABUL ETMİYORUM.Bunu savunanlarıda KÖTÜLER olarak tanıyorum.
"dostum!"
Erbakan rahmetli hocanın bir tirilyon çaldığına,yedirdiğine inanmadım/inanmıyorum.Kim "Erbakan yedi!" dediyse,Hoca'nın ardılı/ardılları olduğu iddiasında ki SAADET PARTİSİ onları koynuna aldı/koyunlarına girdi.Ne bu şimdi;dürüstlük mü?Aynı sp,15 Temmuz gecesi "teslim ol türkiye!" mesajları atıyordu.Niye sp?Çünkü,söylemleriniz,suçlamalarınız aynı.
Eğer,birilerinin dürüstlüğünü,Müslümanlığını sorgulayacaksak/chp,ip,hdp gibi oluşumlar ve periferileri hariç tabii olarak,uzunca düşünmeli değil mi?Kur-an'ın iliklerine kadar işlemediği evlerimizden çıkıp,denenmediğimiz şeylerle denenen insanlara kusmak çok ucuz bir yiğitliktir.
"dostum!"
Hepimiz ucuz yiğitli-dürüstlük-insanlık-müslümanlık meydanında atıp-tutuyoruz.Hiç birimiz beğenmediğimiz ortamdan çıkmayı yediremiyoruz kendimize.Düzeltmek için yeteri düzgünlüğe sahip değiliz yada gücümüz yetmiyor.O yakındığın devletin çarkları arasındasın;çık!Senin üzerinden Tayyib'in kimseye zulmü,hırsızlığı ulaşmasın/düzenin düzenlerinden biri olma-mesela.
Uzar bu söz,çok su götürür!Hatta,ummanlar doldurur.Anlaşabilir miyiz?;Çokta ümitvar değilim.
Hayırla kalasın.
Yorumlar
Yorum Gönder