Bayram sabahında...


Bayram sabahında...
Ne Yakup,ne İbrahim/ne Yusuf,ne İsmail...
Yoluna eremeden geçip-gidiyor ömür.
Ne Musa'dan bir nefes-ne İsa'dan  bir nefes-
Ne Resul'den bir izzet alamadan-nasipsiz
Bir ürkmüş kuş misali uçup gidiyor ömür.

Bu bayram sabahında hüzün elbisesini
Giyinmiş ürkek ruhum-kesmişte nefesini.
Ata yok-akraba yok,toplamış gölgesini,
Hayat;bir derin kuyu-iner dururum ipsiz;
Koyu bir karanlığa göçüp gidiyor ömür.

İman;mutmain değil-ibadat  mecburiyet,
Varlık;karanlıklara meyilli mevcudiyet.
İçime çöreklenmiş koyu bir mahcubiyet;
Aklım karma-karışık/kalbim niye sahipsiz?
Aklım-kalbim-elimden,kaçıp gidiyor ömür.

Hüzünden bir libasın dar gelen ikliminde;
Bütün masiyet benim-bütün günahlar bende.
Bu bayram sabahının ezilirim içinde.
Sol yanım kalabalık/sağ yanımsa katipsiz!
Ecirlerden günahlar seçip gidiyor ömür.

Beni/bana bırakma,beni terketme Rabbim,
Ben Senden gitsem bile/rahmet kıl-gitme Rabbim,
İlk-son sığınağım Sen ve ilk-son gideceğim!
Ben putlar edinirim/Sen;ilk-Sen;son/rakipsiz!
Kıl beni de bir kulun-affını ört üstüme-
Yoksa ateşten meyler içip gidiyor ömür.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AİDİYETSİZLİK

TOKAT'TA GECE

ALZAYMIR