Kayıtlar

MİNİBÜS

Toplu taşıma deyince çoğu insan "İııh!" der,sevmez,nefret eder.Hemen herkes kıçını yumuşacık bir koltuğa yayarak yolculuk etmek ister hatta,boş yollardan hızlıca kayıp gitmek.Ön/kelebek camları açıp kolunuda biraz dışarı çıkarıp,avucunu rüzgâra tutup parmaklarını açıp rüzgârın parmaklarının arasından geçişinden zevk alır.Bazan kafacışını dışarı çıkarıp rüzgârın saçlarını savurması hoşuna gider.Fakaat,öyle olmaz genelde,bir belediye otobüsü,bir halk otobüsü ya da bir minibüs bu hayalleri de taşır,bir ironi gibi. Been....ben, toplu (ya da topsuz) taşımayı severim.Her haliyle İstanbul'u sevdiğim gibi.Kalabalık otobüsleri,kapının iki yanından asılarak kıçını dışarıya salarak ancak binilen minibüsleri de dahil.Zamanında gelsin yeter.En uzun yolculuk dört saat sürer,ömrün geçtiği dünyada dört saatte geçer,geçiyor.Ha,birde bir binek otoda işe gidip gelerek trafik yoğunluğunun asıl müsebbibi olanlar var "Efendim,bu şehirde yaşanmaz.Böyle trafik mi olur?"Beğenmiyor...

KARTAL'IN DENİZİ

31/08/2025 18.40 Kartal Sahil, Çayım,türküm yanımda,denizin sesi kulağımda,hırçınlık yapan dalgalar kafamın içinde.Nöronlardan kopup kortekse vurdukca hüzne dönüşüp kalbime iniyorlar.Eylül geliyor küreklerini baheste çekip mehtabı uyandırmadan.Gecelerin evleri dolduran sıcakları gitti,sabahları titreten soğuklar başladı yavaştan. Eylül geliyor,eski Eylüller gibi,ferahlığı/soğukluyuğla,dökülen yapraklarıyla.Hassas kalplerde zor sezilen kırıklığıyla,gözlerde dalgınlıkla,işten soğutarak. "Kartal'ın denizini seveyim..." diye geldim buraya.Salacak'la kıyaslamak gibi bir derdim yok sadece sevmek istiyorum.Başkasının çocuğunu zoraki sevmek gibi değil,belki kızımı sever gibi de sevemeyeceğim ama,sevmek istiyorum.Kalbimin soğuk bakışını biraz zorlamak,azıcıkta olsa sıcaklık duymak istiyorum burayı.Aklın sevme duygusundaki dahilliğini kabul etmeyerek aklımla sevmek istiyorum.Sadece pazarlık üzerine kurulu aklın işlevini duygusal bir alana çekmeye çabalayacağım.Sevme v...

ÖLÜM VAR

Dün bir cenaze defni için Ayazağa'ya gittik.Akrabam,nadiren gördüğümde yüzünde bir deniz durgunluğu olan,konuşurken değil kelimeleri "Harfleri incitirim..." korkusuyla konuşan,pamuktan cümlelerle hitap eden sevgili Mevlüde ablamın cenazesine.Hiç düşünmeden "İyi bilirdim." diye şahitlik edilecek yeryüzündeki endemik insanlardan biriydi ve "Hakkımı helal ediyorum." cümlesinin kalpten gelerek söyleneceği rastlanması zor bir mübarek insan. İslami olarak şahidlik yeterliliği olmayan biriyimdir,yüksek ihtimal."Öyle" kalbi temiz,kendini darı ambarında gören,dürüstlük iddiası olmayan biriyim.Çevremin/insan genelinin aksine kendimi kendime itiraf edebiliyorum.Oysa insanlar,genelde yaptıkları kötü-olumsuz şeyleri pek kabul etmiyorlar.İstisnası nadire olarak HERKES,denenmediği,yapma fırsatını bulamadığı şeylerin kahramanı olarak gösteriyor kendini.Herkes namuslu,herkes düzgün,herkes adil,herkes Müslüman,atatürkcü,laik,vs,vs.Bundan diyorum,İslami olarak...

BALKONDA

Üç bardak çay,bir cıgara,birde gaipten sesler Ağaçların ardına gizlenmiş flu dağlar Ağır bir daussıla duygusuyla nefesler Gözlerde yaşı içe akan sır ağlayışlar. Babaannem,abim ve annem dolaşıyorlar İhtiyarlamış evin odalarında sessiz Geçmişi kucak kucak sabaha taşıyorlar Gün gelip gezeceğim buralarda bedensiz. Kızım belkide oğlum uğrayıp ara sıra Olur ya beni anıp hayal bile ederler Uğrarlar da bir nefes çöküp gitmiş mezara Ya bir dua ya da bir "Hele ki gitti!"derler. Göremezler ben gibi gitmişleri hayali Onların burda kalan izleri olmaz belki Bir film gibi oynatır dünü zamanın eli Baba'nnemin hayali silerken gözlerimi. Ne kadar merhametli nasıl yumuşak eller Dokunduğunda canım cenneti hissediyor Ağabeyimle annem acaba neredeler? İsmail emmim yavaş bir yerlere gidiyor. Ayşe ecim elinde soba küreği ile Zamanın ötesinden külleri savuruyor Ali Rıza dayının kısacık adımları Kocaman bir geçmişi üstüme değiriyor. Balkondayım,yüzseksen derece bir sahnede Eski parçalarımı t...

...ÖMÜR ALIRDIM

Askerliğim boyunca hemen her akşam dinlediğim bir ses kulaklarımda, "...Çaresi olsaydı ömür alırdım..." İnsan ne kadar mutlu yaşar ki bitmesin diye ömür almayı, Ya da ne kadar pişmanlıklarla dolmuştur ki ömrü,yeni bir ömür almayı-eskisinden kurtulmak ister?... "...Çaresi olsaydı ömür alırdım..." Elbette ömür/kişisel zaman alınıp satılmıyor.Yine de son zamanlarda gördük ki,bu alınamazlık daha çok gelişkinler için geçerli,çok hastalık türü için geçerli,bazıları için alınabilecek olsa bile alınmaması gereken bir alınabilirlik... Mesela,çocuklar için ömür alınabiliyor,sadece alıcı olması gereken müşteri gerekiyor.SMA tip1,DMD hastaları için ömür alınabiliyor. Bizim "bir" FURKAN'ımız var,FURKAN ELMAS'ımız.Eğer,bizler samimi olarak ömür alıcısı olursak O'na bir ömür alabiliriz.Bizim sınıftaki insanlar için biraz pahası ağır duran bir alım bu fakat,çocuğumuzun benzer durumda olduğunu düşündüğümüzde İLLA Kİ yapıp Furkan'a hediye etmemiz gereken...

Özgürlük Filosu/greate thunberg

Şu fotoğraftaki hatun kişi Greata Thunberg,bir aktivist,hızlı bir lgbt savunucusu.Madleen özgürlük filosu gemisinde.lgbt'li olduğuna inandığım ve kızdığım gibi,o gemide oluşunun bir samimiyete dayandığına ve beyanına da inanıyorum.O gemide olmak uç noktada bir ahlaki zirvedir. İmdi,pür tesettürlü,az tesettürlü,tesettürsüz,tesettürsüz ama kalbi temiz bacılarım/cuma namazlı,arasıra namazlı,namazsız,inancını hiç sorgulamamış mümin kardeşlerim-iki cinsinde çoğunluğu bu kız için şiddetle çemkirecekler.Onların "Müslümanım" demesi onları Allah nezdinde tartışmasız kılıyor ya,bir lgbt'li Gazze yolcusuna afkurmak hakkını da veriyor herhalde! Yok,din tüccarı ve ticareti de cehennem olan kardeşim,o lgbt'li "ibne" hatun benim için benden daha ahlaklı.Ahlak ve adaletin olmadığı yerde din de olmayacağına-olsa da boş bir avuntu olacağına göre ikimizden de daha dindar. Hülasa,biz lak lak ederken 12 ADAM rahatımıza şöyle bir dokundular,keyfimizi bozdul...

SOKAKTA...

Bir ben varım sokakta,bir de serin-soğuk yel Herkes uykuda hâlâ sanki tüm sokak ölü. "Hadi bana gel!" diyor işaret ile bir el "Gidelim bir mechule geriye kalan yolu." "Ne sen buralardasın,ne bu insanlar senden, Yalnızlık budur işte,bekliyorum gelirsen." Sonra içime çöken derin,acı bir yokluk Kendimden uzaklara sonu gelmez yolculuk. Sessizlik...duyuyorum kalbimin feryadını Mezarvari sokakta bir mezarlık tadını. Duygularım kalbimden aklım başımdan uzak Kaçıyorum sokaktan hızla uzaklaşarak. Bir bayram sabahının duygusuz,heyecansız Sokağında bir hayal gibiyim cansız,kansız Kafamı boşaltacak olsam ölü sokağa Mahalle tutuşacak alevsiz ve dumansız. Aç-ölümü bekleyen çocuklar etrafımda Gözlerime bakarak benimle yürüyorlar. Ve bombalar düşüyor ve mermiler yağıyor Seyrediyorum,öyle sessizce ölüyorlar. Bu bayram sabahında bu mezarlık sokakta Türkistan'da esaret Gazze'de ölüm gördüm Canı kendinden menkul et-kemik bedenimde Uykuda kurbanlıklar-bir sokak öl...