SABAH
Bu sabah,Orhan Gencebay'ın "İçimde bu gün bir başkalık var,
"Durup durup seni sevdim" demek geliyor." sözleri,yakından geçen E5-TEM bağlantı yolundan gelen ama çook uzaktan gelen motor seslerinin bile kırıştıramadığı gökyüzünün,yeryüzünün ve arasındakilerin gergin çarşaf durgunluğu,uzun zamandır ilk defa bir sabahta camide olmanın verdiği garip bir sevinç ve huzur duygusu,asansörün aynasında gördüğüm alnımdaki çizgilerin düşeceğim derinlikte oluşu eşliğinde güne başlıyorum.
Nazım'ın Üstad'a hitabı "Meleklerin hocası" ile Üstad'ın Nazım'a cevabı "Asiye'nin kocası" sabahın bu el değmemiş ama "Aşkın eli değmiş gibi!" saatlerinde bedenimde ve ruhumda mündemiç.Yusuf'a askıntı olmuş Züleyha geziyor duygularımda ve "Şüphesiz O'nun da O'na meyli vardı..." Yusuf halide kalbimde dolaşıyor.
Kocaman bir kaya kitlesinden sakince çıkıp akan su gibi sabah.Su topraktan çıkar amma,bu kaya toprağın yumuşaklığını,bereketini taşıyor görünmezinde ki,bu su onun sert göğsünden çıkıp yumuşak fakat hissedilmeyen bir şekilde kaplıyor şehri,insanları,tümüyle varlığı.Kaç kişi hisseder her bir sabahı,getirdiklerini,serpiştirdiği duyguları?..diyeyim,şairler,hassas kalpler,yaralı kalpler.
SUMUD Filosu bu sabahta yolda...Kaya'nın bağrından fışkıran su gibi aziz,Asiye gibi müstesna,Züleyha gibi tövbekâr-günahımızı ayan edercesine.Çocuğuna kurşun dondurma alan tesettürlü kadına,rahat spor ayakkabı ile Gazze'li çocuğun başını-kadının namusunu ezen Müslüman (?) erkeğe,kürsüden-tekkeden-minberden vaaz verirken salya-sümük ağlayan "alime(?)" birtürlü özü ile ameli bir olamamış BANA İNAT İLERLİYOR SUMUD FİLOSU.
Doğu Türkistan'da zorla kısırlaştırılan,evlerine zorla Çinli erkekler yerleştirilen,çocukları ellerinden alınan Müslümanları ağzımıza bile almadan çin ile ticaret hesapları yapanlara inat ilerliyor SUMUD Filosu.Yarının İsrail'i,abd'si çin olacak çünkü.
Sabah işte,her sabahtan bir sabah değil...İçimin kıpır kıpır olduğu,asansör aynasında alnımdaki vadilere düştüğüm,yoldan geçen motor seslerinden şarkılar, türküler dinlediğim,çarşaf gibi gergin-pamuk gibi yumuşacık günün başlangıcına parmağımı dokundurup umut şarj ettiğim bir sabah...sebepsiz bir sevinç ve huzur duygusu,kaybetmeye bağımlılığın verdiği kazanma korkusu (en yersiz korku), seçeneksizliğin gösterdiği tek yön "Geçememek!" Kırk yılı aşkın hayalden geçememek.
Sabah bayatlıyor,varlığı kaplayan huzur ortamı rutinine dönüyor.Gazze ölüyor,biz şiddet ve nefretle kınıyoruz.İİT toplanıyor,kendi aralarında bağırıp çağırıp,sesli mastürbasyonlar yapıp dağılıyorlar.Abbas Türkiye'ye gelmiş,şiddet dolu kınamalarımıza katılmış.
Ben bunları yazarken SUMUD FİLOSU içinde binlerce kâfir ADAM ve daha az sayıda Müslüman ADAMla küfrün katliamının üstüne üstüne gidiyor.Onbinlerce kâfir ülkelerinin sokaklarında devletlerine bağırıyorlar "İsrail'e destek olma,soykırımı durdur!" Ben bunları yazarken ülkemde ve sabahın bu saatlerinde binlerce müslüman (?) li...on çaylarıyla,sair içeceklerle,giydikleri ayakkabı,elbiselerle Gazze'de katliam yaptılar ve bunu bazıları sabah namazından sonra yaptılar.O filodaki kâfir ile bu ülkedeki Müslüman(?) aynı suale,aynı sonuca mı tabi tutulacaklar? diyorum kendime.
"Bu gün içimde bir başkalık var!" İçimde hep bir başkalık var dün,bugün ve ömrüm varsa yarın. Hiç "Durup durup seni sevdim demek..." gelmiyor.Ne beni,ne seni, ne onu...sevmek,bu sabah gibidir;durgun,yumuşak ve kuşatıcı.
Sevmek sabah gibidir,saat ilerledikce bayatlar,zayıflar,eskir ve yırtılır.
Sevmek,Züleyha gibidir,asılır,çekiştirir,yırtar,reddedilince intihar eder-tövbekâr olur.
Sevmek,Asiye gibidir,zalimin yanında da,kötünün yanında da,gücün yanında da gerçektir ve olduğu yeri,hali,kişiyi güzelleştirir.
Sabah yırtıldı,içinden envai tür ses,gürültü akıyor.Sokaklar bir önceki sabahın bitişinde koştukları gibi koşuyorlar.Aceleleri var,az ilerisi mezar,yer kapmalı.Sabah yırtıldı,içinden kan,yokluk,açlıktan ölümler akıyor.Şiddetli kınamalar,havaya racon kesmeler,toplantılar akıyor.
Türkiye'de "Amaan,bir benim boykotumla ne olacak?!."lar,
Gâvur ülkelerinde çoğu gâvurun ağzından "Müdahale..." akıyor.
Burda sanatcı kadınların apışaraları,göğüsleri,.ötleri akıyor,
Batıda sanatcıların ağzında şsrail'e lanet akıyor.
Sabahın o durgun,gergin,yumuşacık dokusu,okşayan kuşatmışlığı yırtıldı.Sokaklarda et,etlerden koku akıyor.Modern,çağdaş,laik,atatürkcü,sakallı,Takkeli,namazlı,namazsız ama kalbi temiz, "olmasaydı olmazdın!" çemkirmeleri akıyor.İzmir'de lağım,İstanbul'da hırsızlık,ihtimal İncirlik'ten,Kürecik'ten istihbarat akıyor.
Canım yanıyor,
Kanım akıyor
Ve ben ancak çemkiriyorum!
Yorumlar
Yorum Gönder