İFADE-1
Bayramiç Asliye ceza mahkemesi hâkimliğine,
Muhterem hakime hanım/hakim bey,
2023/8...Hüseyin Fırat olarak muhatabıyım.23/09/2025 günü mahkemenizde yapılacak duruşmaya gelemeyeceğimi belirterek bu "savunmayı" mahkemenize İstanbul-Anadolu Adliyesi üzerinden sunmak üzere yazıyorum
Muhterem hakime hanım/hakim bey,
Hüda Kaya'yı 28 şubat sürecinde "Başörtüsü eylemleri" sebebiyle tanıdım,o eylemlerin "Elele insan zinciri" kısmında polis tarafından zulme uğradığında,yerlerde sürüklendiğinde çok üzülmüş hatta,ağlamıştım.Maruz bırakıldığı davranışların kişiliğine değil başörtüsüne olduğunu bliyordum,başörtüsünün kişiliğnin bir parçası olduğunu/dahası,zulme maruz kalmasına sebep olan başörtüsünün İslam'ın "örtün!" emri gereği olduğunu sanıyordum.O örtünün bir şuur-bir inanç değil kültürel bir rutinin parçası olduğunu pkk'nın meclisteki devamı olan hdp'den seçildiğinde,o örtünün bir zulüm aparatı olduğunu "Kur-an'ı okudum pkk/hdp'li oldum" dediğinde anladım ve bu anlama şahsı için ağladığım zamanlara bin pişmanlığa döndü.
Kur-an okudum ve terörist oldum" ile "hdp'li oldum,ışidci oldum,soyguncu oldum,soykırımcı oldum.".aynı şeylerdir ve hepsi Kur-an'a hakarettir haliyle Kur-an'a inananlara bühtan ve hakarettir.Aynı hakaretamiz davranış ve yorumla fitne çıkaran,isyan çıkaran ve halife katleden haricilere hemen bütün İslam alimlerin"İslam'dan çıktılar" derken/İslam'dan hariç sayarken,hüda Kaya'nın terörist bir örgütün kıravatlı uzantılarıyla aynı yerde bulunmasını Kur-an'la gerekcelendirmesi ancak hakarettir.Haliyle,inanç ve yaşam merkezinde Kur-an ve vaaz ettiklerini bulunduranlara itiraz hakkı,reddiye bildirme mecburiyeti doğar.Yoksa,istikbalinde şan,şöhret,maddi rahatlık için Kur-an'ı kullananlardan geçilmez,hüda hanım gibi.İnandığını iddia ettiği ve yaşamıyla bunu gösterme gayretin de olup ilk fırsatta bu iddia ve yaşamda gösterme çabasını maddi rahatlığa,şöhrete çeviren bunu toplumda fitneye sebep olacak şekilde,terör örgütlerine,yasa dışı oluşumlara meyil oluşturacak şekilde yapan kim olursa olsun bir nevi ahlaksızlık,satıcılık yapmıştır.
Hüda Kaya için, Kur-an'ı referans göstererek hdp/pkk'lı olduğunu söylediği için yaptığım yorum için biraz ağır olsa da aynı yerdeyim.Kimse,teröristliğini,fitneciliğini Kur-an'a atfedemez.
Muhterem heyet,
Müştekiye sorulmasını istirham ediyorum,
Hangi ayetlerden terör örgütüne katılmasını işaret eden deliller gösterebilir?
Bu tür terör örgütü ve uzantılarına izin veren tek hadis gösterebilir mi müşteki?
Muhterem heyet,
Müştekinin bu Kur-an yorumu dolayısıyla ve mezkûr şahsın giyim-kuşamının da etkisiyle terör örgütünün etkili ve ağırlıkta olduğu bölgede kaç gencin terör örgütüne katıldığının,kaç insanın dağa çıkıp/inip asker şehid ettiği,öğretmen,polis,sivil kaç kişiyi şehid ettiğine sebep olduğu düşünülmüş müdür?
"Kamu görevlisine hakaret" diye açılan bu davada müşteki, görevlisi olduğu kamuyu dini emirleri kasıtlı yanlış yorumlayarak/kullanarak suça teşvik etmek,suça itmektedir.Kamuyu devlete karşı isyana,öldürmeye çağırmaktadır.Kamu görevlisi görülen kişi bir kısım kamuyu kendisine tevdi edilen yetkilerle suça yönlendirmektedir.
Efendim,
Hüda Kaya'nın paylaşımına yaptığım yorumun suç olduğunu,yaptığı paylaşımın suç işlemeye duygusal ve inançsal bağlar nedeniyle zorladığını,hassas bağları yıprattığını ve irade kullanımını zayıflattığını düşünmenizi,kararınızda bu olguların etkili olmasını temenni ederim.
Mezkûr/müşteki şahsın,çocuğu terörist yapılmak,insan öldürmek,ülke toprağının bir kısmının bölünmesinde kullanılmak için dağa kaçırıldığı anneler/Diyarbakır Anneleri için hiç girişimde bulunmadığı,hiç bir güvenlik görevlisi ve sivil şehid edilmesinde kınayıcı bir tavır içinde bile bulunmadığı göz önüne alındığında ve son olarak Savunma Sanayi'ndeki gelişmelere hor gören ve aksi bakışını dile getirdiği göz önüne alındığında "kamu görevlisi"nden çok daha fazla kamu fitnecisi olduğu,bu fitneye çoğunluğun inandığı kutsalları ve kutsal kitabı çarpıtıp sapıtarak malzeme yaptığı açıkça görülmektedir sanıyorum.Uygulama eksiği olsa da,kutsallarını önemseyen,ülkesini ve devletini seven biri olarak ihanete uygun bir paylaşıma "haddi aşan" bir yorumda bulunmak sıradan bir vatandaş için normal olmalı.
Toplum nazarında tanınan,bilinen ve dikkate alınan biri,toplumun bir kısmını bile olsa temsil etmek durumunda olan biri ağzından çıkan söze,elinin hareketine,gözünü kırpmaya bile dikkat edemiyorsa gelen tepkilere de katlanmak zorundadır.Bu ülkede Cumhurbaşkanı'na bile daha ağır hakaretler "Gözönündelik,tanınmışlık,etkilik..."gibi nedenlerle af/beraât/takipsizlik gibi yargısal kararlarla karşılaşırken hakkında vereceğiniz karara herhalûkârda saygımı bilmenizi isterim.
Yalnız,eğer kısıtlayıcı bir karar verecekseniz bunun babamın ileri derecede alzaymır hastalığı ve tam yatalak/bakıma muhtaç olması sebebiyle açıklanmasının bir süre geriye bırakılması istirhamımın dikkate alınması takdirinize sunmak durumundayım.
Efendim,İstanbul Anadolu Adliyesi vasıtasıyla daha önce verdiğim ifadede "Kararın açıklanmasının ertelenmesi" talebine olumlu bakmamış olsamda babamın ilerleyen hastalık hali ve bakımının eşim tarafından zorlaşması bu kararımdan rücû etmeme sebep oldu.
Söyleyeceklerim/ifadem bu kadar olup mahkemenize saygılarımı sunarım.
18/09/2025. Hüseyin Fırat
Yorumlar
Yorum Gönder