Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ANA-BABAM

"Kuru hayal fani dünya boş imiş." Mahzuni ŞERİF Kuru bir resim kaldı ve birde kuru babam Ne hayatın manası ne hayata merhabam "Dün" diyeceğim kadar çabuk geçti zamanım Ne gönlüm ne başımdan eksilmedi dumanım. İlkbahar az yaşadık yaz,güz,kış geçti yıllar Zaman geldi ayrıldı bile yürünen yollar. Zinav'da,Yurtyeri'nde geçen güzel günlerin Şimdi zemheri gibi hatırası "dünler"in İçimi donduruyor gözümü yaşartıyor Ne tamam kurutuyor ne tamam yeşertiyor. Anamla Zinav'daki geçen günler anılıp Bir pişmanlık narında kül olası yanılıp Nadiren bile olsa "Keşke..." demekte varmış Varken hissedilmezse...gittiğinde yakarmış. Bir resmi çıkıverir bir sürü anı ile Alır götürür senden duran zamanı bile Yurtyeri'nde bulursun kendini bir ilkbahar Elekçi Dağı daha yeni gonca yapraklar. Kuzeyden bir yel eser ilkbahara değerek Bir garip hüzün yağar üzülmeye ne gerek. Kıllıca,Hasanbalı,Kiresbi adım adım... Elekçi Dağı'nı çook...

EVİN HÜZNÜ

Geçip gittiler, böyle kaldım yalnız başıma Giden günleri anıp derin "Aaah!"lar çekerim Şen şakrak günlerimden geriye kalan bu gün Dökülmüş duvarlarım,kırık pencerelerim. Şurda-ocakbaşında oturan koca reis Sobadan dökülen kül tavanı kaplayan is Ne kadar güzeldiniz ve ne kadarda nefis Ne tadı ne tuzu var hep bomboş gecelerim. Sabahları bir sofra etrafında oturan Kimi dizini büken kimisi bağdaş kuran O güzel günler şimdi boş odalarda duran Anarım ve ağlarım ve ağlar hecelerim. Tek başınayım,yorgun,kırgın,yıkılmış,üzgün Dökülüyor her yanım ve ölüyorum her gün O neşeli insanlar-onlar ile giden dün Bilsem ki gelecekler dirilirim,beklerim.

GÖZLERİN

İlkbahar görünüyor o yeşil gözlerinde Yaşamak üzerine hayaller kurduruyor. Bakışlarında sanki abrul fırtınası var Kökümden söküp beni,dalımı kırdırıyor. Masmavi iki deniz gözlerin,kıyında ben Ya seyredip çoşacak-ya düşüp öleceğim Kirpiklerinden tutmam o denize düşerken Kapat göz kapağını içinde kalacağım. Sonsuz gökyüzü gibi ferah,serin gözlerin Maviliklerinde uçan bir kuş olmalıyım ben Ne kadar sihirliler-öyle ne kadar derin Kafesler ördüm bana senin kirpiklerinden. İki pınar gözesi ab-ı hayat gözlerin İçtikce susuyorum,değince donuyorum "Karpuz çatlatan" gibi buz akan o gözlerin Gözlerime değince tutuşup yanıyorum.

SESLENİŞ

Kaç gönülden firarla düştüm senin çölüne, Bir damla su bağışla kurumasın yüreğim. Zerre muhtaçlığım yok başkasının gölüne Sonsuzda vaha olsan sana sürüneceğim. Bin ömrüm olsa yine seni ararken bitsin Eğer gelmeyeceksen ne gidecekse gitsin Ne senden gayrıyım ben,ne sen bana aitsin Benden sıyrılsan bile sana bürüneceğim. Geceleri uykumu gündüz gerçeğimi böl Sen,benim sonsuzuna düşüp kaybolduğum çöl Olma bana bir umman,bir nehir ya da bir göl Bir damla ol gönlüme canlı görüneceğim. Ne güzel bir gecenin yarısında uyanıp Hasretinle üşüyüp yokluğun ile yanıp Her gece rüyama sen mutlak gelecek sanıp Gün batarken kokunu duyarım sır çiçeğim. Hasret eşi-benzeri olmayan bir har imiş Uzakta olsan bile varlığın bahar imiş Güneşte gölge imiş,leyle-i envar imiş Su değil zehir versen sen doldur içeceğim.

BAZISI

Namazı yok,orucu yok Amma kalbi temiz onun. Müslümana ağzından b.k Akar,kalbi temiz onun. Laiktir en şedidinden Kemalisttir kaçar dinden Öyle emin ki kendinden Bakar,kalbi temiz onun. Kelime-i şehadetten Kaçar,kaçmaz melanetten Pisliğine nedametten Korkar,kalbi temiz onun. "Hac" dersin "Arap'a mı?" der "Zekat..."dersin cep derbeder Amma her tatile gider Lakin kalbi temiz onun. "Gazze..."dersin "terörist!" der Her isyana önde gider Hepsi eşsiz ŞEREFSİZLER "Sakıın!" kalbi temiz onun. Kıblegâhı deste para Vatan O'nda emsiz yara Atın gitsin bir çukura "Bakın!.." kalbi temiz onun. Ramazan,Kurban tatili Yapar,kin kusarken dili Laik kemalist cahili "...sökün..." kalbi temiz onun.