Zararı kazanmak
"Elhamdülillah,oleeey,yihhuu kazandık!" dediğimiz her sosyal,siyasi kazancımızı koca bir kayıba çevirdik.
Kurtuluş savaşını kazandık,yendiklerimizin herşeyini aldık,etimiz-kemiğimiz dışında öz varlığımız kalmadı.
Kalan öz varlığımızı 14 Mayıs 1950 seçimlerini kazanarak kaybettik.%50+'dan fazla seçmeni olan Parti'nin başkanı ve seçtiği başbakan asıldı,kimseden çıt çıkmadı.
12 Eylül 1980 darbesi kuru kalabalıklar tam kıvamına getirilince tam kıvamında yapıldı.Sağdan-soldan gençler eşit asılınca pek kimse rahatsız olmadı.
28 Şubat çoğunluğu oluşturan kesime azgın azınlığı oluşturan sivil ve üniformalı nesepsizlerin darbesiydi,darbeciler görece kazandı ve Müslümanlar daha sahici-samimi bir şekil aldılar.Akabinde darbeciler gitti "BİZ GELDİK!" GELMEZ,KAZANMAZ OLSAYDIK!Müslüman rahat OLAMAZ,olursa bu günkü gibi cıvık,samimiyetsiz,her pisliğine fıkıh oluşturan,tesettürü yük kabul eden yahudileşmiş bir acaip tür oluşturuyor/yahudileşiyor(uz).KEŞKE,28Şubat bu kadar kolay bitmeseydi,keşke o "zulüm!" dediğimiz süreç biraz uzasaydı.ÖLEN ÖLÜR KALAN MÜSLÜMAN ya da KÂFİR OLURDU.İnancının karşılığı cebinin şişkinliği,karı-kız bolluğu,libido uyandırma becerisi olan...acaip kalabalıklar olmazdık.
Her kazandık dediğimiz felç eden kayıplarımızla mütemmim oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder