Kayıtlar

Temmuz, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kaybetmek

8 yıl önce bu gün ve saat 12 sularına kadar bir siyasetci ile oturmuşuz,söz dönüp dolaşıp fetö'ye gelmiş."Bir hareket bekleniyor,zamanı belli değil." O akşam 22'ye dopru geçerek Murat adlı bir tivittır kullanısının "Köprüyü tanklarla kapatmışlar..."yazadığını gördüm fakat merak yoktu,korku yoktu yazıda.KORKTUM."Köprüyü kapattıracak bir terör eylemiyse bu başka yerlerden de benzerhaberler gelir." diye düşündüm.Kısıklı'ya doğru yürüdüm.Yola çıkmış MHP'lilerle karşılaştım.Yine tivittırda İŞCİ PARTİLİLERİN VE İHSAN ŞENOCAK taraftarlarının sokağa çıktığını gördüm.Devlet,henüz gözlerini ovuşturuyordu.Kısa zaman sonra fetöcüler olduğu ayyuka çıktı.Üç kesim MHP,İŞCİ PARTİSİ VE ŞENOCAK Hoca taraftarları destursuz karşı konum aldılar.Darbe veya terörün kimdenliğini beklemediler. Sonra herşey ayan oldu.chp'liler,sp'liler,Mustafa islamoğlugiller,pkk'lılar fetöcülerle birlik oldular. Bir gece sürdü darbe girişimi. Transparan giyinmiş g...

Zararı kazanmak

"Elhamdülillah,oleeey,yihhuu kazandık!" dediğimiz her sosyal,siyasi kazancımızı koca bir kayıba çevirdik. Kurtuluş savaşını kazandık,yendiklerimizin herşeyini aldık,etimiz-kemiğimiz dışında öz varlığımız kalmadı. Kalan öz varlığımızı 14 Mayıs 1950 seçimlerini kazanarak kaybettik.%50+'dan fazla seçmeni olan Parti'nin başkanı ve seçtiği başbakan asıldı,kimseden çıt çıkmadı. 12 Eylül 1980 darbesi kuru kalabalıklar tam kıvamına getirilince tam kıvamında yapıldı.Sağdan-soldan gençler eşit asılınca pek kimse rahatsız olmadı. 28 Şubat çoğunluğu oluşturan kesime azgın azınlığı oluşturan sivil ve üniformalı nesepsizlerin darbesiydi,darbeciler görece kazandı ve Müslümanlar daha sahici-samimi bir şekil aldılar.Akabinde darbeciler gitti "BİZ GELDİK!" GELMEZ,KAZANMAZ OLSAYDIK!Müslüman rahat OLAMAZ,olursa bu günkü gibi cıvık,samimiyetsiz,her pisliğine fıkıh oluşturan,tesettürü yük kabul eden yahudileşmiş bir acaip tür oluşturuyor/yahudileşiyor(uz).KEŞKE,28Şubat bu kadar k...

BEN BENİ

Mahzuni Şerif'in türküsüne nazire, Onüçümden beri ben benimleyim, "Necisin?"derseniz bilmem ki neyim? Bazan hiçbir şeyken bazan herşeyim, Bir kararda tutamadım ben beni. "Şu'yum!" diyemedim bi'karar halim, Bazan saf merhamet,bazan çok zalim, Sırçada bir melek,iblis cemalim, Bir kalıba atamadım ben beni. Ömer ne bilsin beni zarfımı görür sade, Mazrufumda olanlar tüm olandan ziyade.

EVDE

İki gündür evdeyim.Kullanılmaktan grileşmiş beyaz çamaşır gibi bir yorgunluğu hissediyorum uzun zamandır.Dinlenince dinlenmiyor,daha çok çalışınca daha çok yorulmuyorum adeta.Bu,doyum sınırı bedeninbya da ölmüş eşşek durumu,duyarsızlaşma. Dün bir kez çıktım dışarı,yarım saat dolaştım döndüm eve.Yorgunluğumla oturdum gün boyu,hiç konuşmadık.Dargın da değiliz,olsak birimiz ötekini terkederdik herhalde. Bu gün de bir kez çıktım evden.Kulaklığımı taktım,türküler dinledim.Eve geldim önce Han Duvarları'nı,sonra Gülce'yi dinledim.Rüzgârın önüne katılmış bir kuru yaprak misali mısralar,dörtlükler arasında savruldum.Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ın hikâyesinde yine gözlerim doldu.Satılmış'ın sağ girip ölü çıktığı o han ile dünyayı eşleştirdim,ben de bir Maraşlı Şeyhoğlu'yum,sen de,O da.Farkında değiliz girip çıktığımız yerin ve giriş çıkışımızın."Yesir Ali" dedemi de hatırladım Maraşlı'nın hikâyesinde.Babam anlatırdı "Yesir Ali dedem Urusya'da esirke...