Babalar üzerine

Baba üzerine güzellemeler" niye sıkıntı oldu bende acaba?" diye düşünmedim hiç.Zira,sebebim kendime ayan,okuyanlara nihan."Baba yaslandığın dağdır." sözü bende karşılığı olmayan bir söz,ben yaslanılan dağ ol(a)mayan bir babayım.

Eğer,bırakacağı-bıraktığı ev araç,para o dağı dolduran anlam ise söz doğru olabilir...Ter dökmeden yaşanılacak bir "hayat bırakan" baba dağ da olur,dağ sırası da bu minvalde.Peki,maneviyatın,adap-edebin yeri neresinde bu dağın?Bu dağda ruh var mı?

"Hepimiz insanız!" elbette.Elimiz,ayağımız,gözümüz, kulağımız,ağzımız,el kadar dilimiz,her şeytanlığa yetecek kadar aklımız var.

Sevecek,başkasının acısını duyacak,şefkate yuva olan,dokunduğuna sığınak olacak kalbimiz?..yok!O,üzerine güzellemeler yazdığınız,yokluğunu ölümünün onuncu gününde unuttuğunuz,bıraktığı malı paykaşırken kavga edip sövdüğünüz-söveceğiniz,ardından bir şey bırakmadığı için sübhaneke bile okumayacağınız babalarınız için güzellemeler yapıyorsunuz ya...samimi değilsiniz,inanmıyorum!

O,babalarımız bizi birer "istenmeden olan varlıklar" olarak  kazandılar,pek azı bir planın parçası olarak varlıklarına kattılar."Çocuğum rahat etsin,kimseye muhtaç olmasın!" düşünceleri maddiyatın dışına çık(a)madı.

Et ve kemiğe hizmet eden ebeveynler,mecburi edinimin bir ruhu olduğunu,o ruhun "moral-manevi" besinlerle yaşadığını hiç düşünmediler ya da düşünemediler.

Hiç birinize babanız,anneniz din üzerine (dininiz ne ise) bir saat,bir gün,bir ay ayırıp bilgi verdimi,o dinin ritüellerini öğretti mi?O inancın olmazsa olmazlarını,olmadığında eksik olacağınızı hatta,olmayacağını öğretti mi?

"Müslümanlar!" kaçınızın o dağ dediği babası sizi alıp "Evladım,şu,şu haramdır,bunu yaparsan,yersen,seversen  büyük kötülük yapmış olursun.Yaşadığın sürece o kötülüğün hayatına yansımasını görmeyebilirsin amma,yarın Allah onun hesabını sorar,verecek cevabın bile olmaz.O cevabı kötülüğü işlerken vermişsindir.Haram sade kazanılmaz,harcamanında haramı vardır.Zekât vermemek için zekât düşen altınının iki gramını elden çıkarmak haramdır.Tek başınayken bile yüzünü ekşitmek haramdır...." "Karşı cinsin eşin dışındakiler haramdır,iki kez bakmayacaksın!"

"Faiz haramdır,almayacaksın,hiç bir şekilde,iradenle bulaşmayacaksın "

Boğazına kadar doymak haramdır." 

"Zalime bile zulmetmeyeceksin!"

Eleştiren ve onaylayanlar,lütfen dürüst olun,

Din,inanç,

İslam,

Müslüman,

Ahlak adına ne verdi o yaslandığınız dağ'lar?

Yaslanılan dağ olarak ne veriyorsunuz size yaslanan çocuklarınıza?

Bir inanç,

Bir ideal,

Bir hayal?Ne veriyorsunuz?

Tanıdığım eski ve yeni dağların verdikleri ve vermek derdinde oldukları arasında Gazzeli bir çocuk kadar Müslüman kimliği göremiyorum.Çünkü,babamızda yoktu,bizimde kazanma derdimiz olmadı.Biraz ATAİST,BİRAZ ATEİST,BİRAZ MÜNAFIK VE HATTA MÜŞRİK bir din,salya sümük "yalan dünya!.." afkurmalarımızdan daha yalan bir din oluşturduk.İslamın tüm ibadetleri bu dinde var,İslamın reddettiği her şey de bu dinde mevcut.Temellerini "dağ"larımız attı biz binayı tamamladık.Köyümden on tane "MÜSLÜMAN" "...dağ" sayamam,BEN DE DEĞİLİM.Kimseye taş atmıyorum,ilzam etmiyorum,iftira etmiyorum.Mezarı kazan kişi bir gün mezarının kazılacağını değil,alacağı kazma parasını düşünür.Kesin olan üzerine konuşulmaz,kesin olan biraz nisyana atılır ve getirecekleri de.

Baba,ebeveyn yaslanılacak dağdır elbette,yaslanırsın ve uyursun,uyutur.Uyandığında evin,aracın,eşşek yüküyle fakat gözünü doyuramayan malın kalmıştır,dağ ile aynı yerdesindir ve birbirinizi tanımazsınız bile.

KENDİME,

Hüseyin,

Az münafık,

Bazan az küfre batkın,

Çoğunlukla ikilemli,

İbadetinde alışkın,

Sözü ile eylemi tenakuzlu değilsin!

İdealin ile yaşadığın

Dayatılan hayat arasındaki uçurumda durmaksızın düşmektesin.

Hiç aklında olmayanlara çarparak,

Aileye,ablaya,abiye çarparak...

Çocuklarına çarparak

Ve her çarpışta yaşamaktan usanarak.

Ümit Yaşar gibi başarısızlıklardan sonra ecele inanarak.

Hüseyin,

Kötü bir dağ'sın,yaslananın üzerine yıkılacak kadar,

Kötü bir babasın,çol-çocuğuna bir şey bırakmayacak kadar,

Kötü bir "Müslüman???"sın,ibadetleri alışılmış ritüeller haline getirecek kadar.

Kötüsün işte!

Belki en kötüsü kötülüğünün farkında olman,onu kabul etmen.

Oysa,toplum,yakın ve uzak periferin gayet rahat bir kalple,

İyiler,

Müslümanlar,

Ahlaklılar,

Adiller...

İşte ağabey,

Bu kadar uzatabilirdim.

Uzattım.

Babalar dağ falan değildir,

Öyle babası olanlardan üç dört evlat Gazze'ye giderken şehid oldular.

Vesselam.

Vesselam.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AİDİYETSİZLİK

TOKAT'TA GECE

ALZAYMIR