"Bana İyi Geliyorsun"!

"......bana iyi geliyorsun!"
       Eksikliğinde eksildiğimi biliyorsun,
       Yazın üşüdüğümü,kışın yandığımı,
       İlkbaharda solup,sonbaharda açamadığımı,
       Olur olmaz yaprak döktüğümü,
       Boğazımda düğüm,gözümde yağmur olduğunu
       Biliyorsun.
       Eminim;
       On yıllar sonra bile 
       Adını anıp ferahladığımı,
       Adını anınca içimin güldüğünü,
       Çiçek açtığımı,
       İlkbahar kokuları duyduğumu
       Biliyorsun.
       Sen bana iyi geliyorsun.
Dostum,
".....keşke!"deme demiştin,seni kaybetmişliğim en büyük "Keşke..."m oldu.
Okuyanların "Bu bir sevdalının şiiri" dediği şiirini okuyup, kaybedilmesi zararın ötesinde olan birini kaybetmenin kurşun gibi ağırlığını,kutuplardan çöle düşmüş adamın boğulmasını yaşıyorum.Senden sonrası ömrümün zarar hanesini çoğalttı sadece.Gittin,çok şeyim gitti.Tıpkı zaman gibi;dönmemecesine.
Gittin,sevincim eksildi,
Umudum eksildi,
Hayallerim eksildi,
Tutunduğum her dal daha kırılgan oldu.
Korkularım arttı.
Gittin,gitmemesi gerekenler bile gitti.Oysa,onları tenime,canıma,ömrüme yapışık sanırdım.
Öldüğümde toprak olup ayrılacaklar ancak sanırdım.
Seninle ayrıldılar,
Sensiz bende kalmak yük oldu onlara,
Gittiler seninle ve beni attılar varlıklarından.
Senden önce vardılar,
Meğer,senin varlığın için varmışlar.
Ondokuz yaşımda gelmen,
Ve ondokuz yaşımda seninle gitmek için varmışlar.
Yaşanınca anlaşılıyormuş.
Bana iyi geliyordun!
Bir Cuma günü gelip,
Bir Cuma günü gittin
İki Cuma arası huşu ile kılınmış Cuma namazı gibi geldin,
Bana iyi geldin.
Konuşurken yaşadığım utangaç hal,
Konuşurken yaşadığın rahatlık bana iyi geliyordu.
Hasta ruhuma ilaçtı varlığın ve bunun farkındaydın;
Yakınlaşırdın,uzaklaşırdım iki karış.
Yüzüme bakardın,gözlerimi yumardım yüzündeki cenneti yaşamak için,
Gözlerindeki yaşam ışıltısı kamaştırırdı gözlerimi,
Sözlerindeki sıcaklık,merhamet sarıverirdi kırıklıklarımı da usta bir hekimin otamasını yaşardım,yaralarım sarılırdı.
Anne merhameti,
Dost teslim alışı,
Kız kardeş yakınlığı vardı varlığında.
"...Çeşmi siyahım"
Kıvırcık,siyahın en koyusu saçlarında Zinav gecelerinin sükuneti,
Karanın en parlağı gözlerinde samanyolunun yıldızları vardı.
Cesaretimi toplayıp baktığımda gözlerinden içime akan bir tebessüm ırmağı,
Saçlarında ilkbahar kokan rüzgârların esişini,
Beyaz yüzünde apaçık güneşli gökyüzünü görürdüm de,sende koca bir dünyanın olduğunu hissederdim.
"Pansiyonda şiir yazan var mı?" soruna benim gösterilmemi bunlardan dolayı yaşadığım ve yaşayacağım zamanların eşsiz şansı olarak kabul ederim.
Bana yıllar sonra bile iyi geliyorsun.
Şiirimde esin,
Hikâyemde kahraman,
Tüm yazınımda kalemimsin.
Bana iyi geliyorsun;
Hâlâ;
Yalnızlık hissimde,
Çaresizlik hissimde,
Kimsesizliğimde,
Hüzünle diğimde,
Limanımsın.
Hatıratımdaki sana sığınırım,
Hatırımdaki ilk kişi olarak seni çağırırım.
Seni yanımda hissederim.
"Anlat!.." dersin,
"N'oldu yavrum?" diyen anne gibi,
"Evladım,kim bir şey yaptı?" diyen baba gibi.
"Canını mı yaktılar canım?" diyen canan gibi.
Hepsinden öte ve üstte,DOST olarak.
Bir Cuma günü gelmiştin,
Bir Cuma günü son bir mektupla gitmiştin.
Gitmiş miydin gerçekten?
Gitsen,bana iyi gelir miydin?
Gelir miydin;her eksildiğimi ve eksikliğini duyduğumda...
Bak,yine burdasın,
Bendesin,
Sendeyim.
Bana iyi gelmiştin
Ve,
BANA İYİ GELİYORSUN!
Orhan Gencebay şarkısı gibi;
Ufka uzanan yolun sana gelen yol sanıp,
Kendime güldüğümü nerden bileceksin?
Bilirsin;
Her ufka uzanan yol sana gelen yoldur,
O yola her gün bakarım,
Çıkarım,
Ve sana gelirim.
Ve SEN BANA İYİ GELİRSİN,. Senin haberin olmasa da...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AİDİYETSİZLİK

TOKAT'TA GECE

ALZAYMIR