Nihan'a mektuplar-11

Nihan'a mektuplar-11. 12/02/2025 İkilem içinde geçti ömrüm, Ne aradığımı bulabildim- Ne bulduğum aradığımdı, Geçti işte gülüm! Bugün arkamda bırakıyorum; Ütopyalarımı ve direndiğim distopyayı. Artık;yaşasam da ölüyüm, Topladım;dün-bugün ve yarınımı Attım bir çukura Üzerine benzin döktüm ve yakıyorum.. Ne bir hatıra, Ne bir iz bırakıyorum. Sevgili Nihan, Bir "İstanbul sabahı"-bir arkadaş,sabah ezanları okunmamışken,Salacak'ta çay içip-sevgiden,aşktan,kadından-erkekten konuşurken " sen,sevmeyi seviyorsun!" demişti ve bunu,kadınlara olan bakışımla sebeplendirmişti."Benim için kadın;annem,eşim,kızımdır.Kalanı;başkalarının annesi,eşi ve kızıdır.Benim olanların bende ki anlamı ile,başkalarının olanların bende ki anlamı aynıdır.Mesela,çocukluk sevdiceğim için bile hiç cinsellik hayalim olmadı.Ben, O'nu;yazın ağaç gölgesi gibi,kışın sıcacık bir ev gibi,ilkbaharda yaşamı güzelleştiren çevre-sonbaharda hüznü ve ölümü dirilten bir hatırlatma olarak sevdim.Güngeldi,tüm mevsimler bitti ve O,benim kardeşim oldu." "-Peki Nihan? "-Üçüde değil!Annem,eşim,kızçem,yakın-uzak akrabam-hiç biri değil.O,DOSTUM!DOST,insanlar arasında en az olan ve tüm yakınlıklardan/kendi hariç üstün bir oluştur.DOST,mesafesiz,zamansız,çıkarsızdır.İster olsun/ister öyle hisset.Olmasını dilediğinde-dilemen bitmeden yanındadır.Yalnız kalmak isteğini-isteğin oluşurken anlar." "Sevmeyi sevmek!.." tam olarak yaşamımı kuşatan durum,yaşadığım hal.Sonucu önemli değil-"birşeyleri" sevmek,sevme ihtiyacını harcayarak-kalbinde ki o yükten kurtulmak.Bende ki durum "birşeylerden kurtulma" nın uzağında.Ben,severken ve "sevmeyi sevme" halinde hiç birşeyden kurtulmuyorum;arının çiçek özünü alıp bal yapması gibi-sevme duygusundan kalbimin peteklerine hüzne bulanmış-kaybetmelerle biten sonuçlar dolduruyorum.Sevginin kaybetme hali bile güzel Nihan! Sevgi-sevmek duygusuyla yöneldiğim her kişiyi-şeyi sonunda kaybettim; Okumayı sevdim;bir ikilem dünyasına düşürdü beni."Aklımın erdiği"nden bugüne okumalarım sonucu-getirisi olan hayallerim-ütopyamla,gerçekler hep birbirine zıt oldu.Buna İslami söylemde münafık/münafıklık deniyor.Ömrümü,münafıklığın karanlık dünyasında yaşadım adeta ve bu;okumayı sevmenin sonucuydu. Eşimi sevdim;Onu,bir emanet olarak gördüm ve emanete ihanet etmemek için-ihanete (zorlayarak bile olsa) yorumlanamayacak şekilde davranmaya dikkat ettim.Hatta,bu emanete ihanetten korkma duygusu zamanla kendime ihanete yorumlanabilecek hale geldi.Biliyorsun artık,yakınlık metreyle ölçülen bir ara değildir. İşimi-işyerlerimi sevdim;işverenlerim,bahçeden,bitkiden,emekten-terden anlamayan birer odun parçası olduklarından,benim sevgim karşılıksız kaldı yine.Çünkü;sevgimin uygulanabilirliği "adamlar?" ın harmalarına bağlıydı ve o adamlardan benim ilverenim hiç olmadı.Sevgim;boş çırpınışlarla yoruldu. Kızımı-oğlumu sevdim.Hiç karşılık bulamadım/göremedim fakat;onları sevmenin/onlara rağmen olması bile başka güzel. Nihan, Dün,ne kadar kağıda basılı fotoğrafım,kitap,dergi varsa hepsini topladım,yıllardır arşivlediğim sağlıkla ilgilih her türlü yazılı kağıdı aldım,yeğeni çağırdım-geldi,arabanın bagajına,içine doldurdum.Binlerce fotoğraf,bir harddisk.Tüm yazdıklarımı,fotoğrafları aldım:bugüne kadar ki geçmişimi doldurdum araca.Alemdağı'na gittik.İnsanlardan uzak,boş bir alanda hepsini yaktım.Tutuşturmak için,üç devlet ve bir özel hastahanede "çekilmiş" ve tanı olarak epilepsi konulmuş EEG raporlarını kullandım.Oysa,benim bana koyduğum tanı melankoliydi.Vardı yani bir hastalığa çalan yönüm.Yanma biterken,tedavi için verilen ve hiç kullanmadığım Keppra/ilaçları attım ateşe.Sanırım,kendimle aramdaki bağları yaktım.Geçmişim, duman oldu havaya karıştı.Artık,dünüme dair ne bir yazı,ne bir resim,ne bir çiziktirme.Nasılda hevesli çekmiştim resimleri,çoşarak yazmıştım şiirleri,yazılar belirdikce kağıtta-ekranda rahatlamıştım.Şimdi;koca bir boşluk oldu yerleri. Gün batımına doğru eve döndüm.Çay yapıp termosa doldurdum,bardağımı aldım."-Hayırdır?" dedi hatun."-Üsküdar'a ineceğim.Güneşin ölüşünü,şehrin akşam yorgunluğunu-mahmurluğunu seyredeceğim.""-Geç kalmazsan iyi olur.Üşürsün,hem abimler gelecek akşam.""-Bakarız!"Çıktım,metroyla Üsküdar'a indim. Şimdi oturmaktayım kayalarda.Sıkı bir ayaz var,içim titriyor,cıgaranın dumanı bile soğuk doluyor ciğerlerime.Sol kolumda bir sızı başladı az önce,boynuma doğru tırmanıyor/canımı tırmalıyor.Göğsüme saplanmakta bol çentikli bir bıçak.Zor yazıyorum Nihan,sanırım şiddetli bir kalp krizi geçiriyorum.Çay gayet güzel olmuş,bu acıyla bu zevk;bir açıklaması yok!Bir kaç dakikadır zorlayan acılar,kasılmalar,batmalar geçti. Güneş el sallayarak batıyor sanki,şehir bana bakıyor adeta,Boğazın suları son defa bakıyor gibi..."İçim akıyor" boşalan içime yılların pişmanlıkları doluyor ve geçmişimi yaktığımda çıkandan fazla duman çıkıyor "ahh!" olarak.Gözlerim puslandı Nihan,burnum sızlıyor ve şiddetli bir ağlamak hissi bastırıyor."Geçmiş geçmez!" derler,doğru sanırım.Bugün yaktığım her şey;resimler,satırlar,mısralar ,göz yaşlarımın ardından geçmeye başladılar.Net göremiyorum,gözlerimi siliyorum,Boğaz'a ve etrafına bakıyorum,hep gördüğüm,seyrinde mest olduğum hiç bir şey yerinde değil.Hepsinin yerinde koca bir perde,üzerinden geçmişim geçmekte.KızKulesi'nin yerinde bir pişmanlık abidesi,Topkapı Sarayı yerini "keşke"lere bırakmış,Galata Kulesi'nin olduğu yerde gözlerimin kaybolduğu bir boşluk...Boğaz'dan akıp giden parça parça ben. Üşüdüm,çok üşüdüm.Kalkayım Nihan.Yıllardır hayalini kurduğum ve yıllardır ertelediğim Doğu Expresi ile Kars'a gideceğim yarın.Beyaz bir dünyada uzun bir yolculuk biraz dinlendirecek beni diye düşünüyorum.Erken yatmalı,bedeni biraz dinlendirmeli,trende uyanık olmalı,değil mi?Yanıma hiç bir şey almayacağım,kimlik dışında. Nihan, Bu yolculuk sade bir Doğu Expresi/doğuya yolculuk olmayacak,uzun-upuzun bir yola çıkacak gibiyim.Olaki yazışamayız.Sana minnettarım,borçluyum,kalbi teşekkür ediyorum. Yine-yeniden görüşmektir dileğim.Sen benim dertlerimi sağaltırsın,ben senin dertlerini paylaşırım.Hatta,İstanbul'a gelirsen görüşürüz. Şimdilik hoşcakal." Hoşcakal canımın içi-hoşcakal!"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AİDİYETSİZLİK

TOKAT'TA GECE

ALZAYMIR