Gözüm. 02/05/2019
"Gözüm". 02/05/2019
Şimdi sizin oralarda akşam dahaca,bizim burada gece.Hayat,uykuya vardı,börtü-böcek çekildi ortalıktan.Kurt-kuş uyuştu.Şiddetli rüzgar eşliğinde bir yağmur bile geceye kalmadan yağıp gitti.Bir karşı dağ köylerinin ışıkları,bir ben ayaktayız.Babamın evinin tahta "balkon" unda oturmuşum,tabletten Musa Eroğlu sesleniyor,çay-serum etkisiyle kanıma karışıyor.
"Gözüm"
Bu geceleri seviyorum.Bu tahta balkonda oturup damarıma çayı ve türküyü bağlayıp,cıgaradan çekmek...Karşı dağlardaki cansız ışıkları hayallerime benzetmek...bu evde-teybi koynuma alıp Orhan Gencebay şarkıları eşliğinde-melankoli vurgununda uyuduğum ilk gençlik günlerini hatırlamak...rahmetli babaannemin koynunun sıcaklığında tükenen çocukluğu tekrar tekrar hatırlamak...O zamanların yan komşumuz Kör Sabire eciyi-Ali Rıza dayıyı anımsamak...Yanık Kızı yeniden diriltmek...
"Gözüm"
İbn Haldun "insan çoğrafyasıdır." der.Aha,bende "insan çocukluğudur." diyorum.En azından ben öyleyim.Psikolojide bir tanımı var mıdır bilmiyorum amma;ihtiyarlığın şu ilk dönemlerinde "o günler"e çok uğruyorum.İnanır mısın gözüm;bu kadar siyaset bulaşmış ağzıma rağmen,aklımdan çıkmıyor Altın inek,Aslı inek,Benli,Dikeç,Boz inek,önce ince kadın çorabıyla boğulup sonra üç kurşun sıkılan köpeğimiz Yumak,otuz yıl kahrımızı çeken atımız.İşte bunun için çocukluğumumum be gözüm.
Oturmuşum karanlığın orta yerine,Musa Eroğlu,Mihriban'ı söylüyor,ben;çayla karıştırıp maziyi yudumluyorum.Azıcık acıtarak geçiyor "boğazımdan." Ekin zamanı,Karacakaya'da iki yengemin biçtiğini bağlamada yetiştiremediğimi hatırlıyorum ve yine gülüyorum.
"Gözüm"
"Gözümde tütüyor kos-koca mazi!.." gecesindeyim ve köyde hep böyle oluyorum.Vurgun yiyorum "resmen." Dışım karanlık,içimde bunalımsı bir hüznün ışıltısı.Bunalımsı;nefesim sıklaşıyor.Hüzünlü;içimde bir boşluk-bir obruk oluşuyor ve ben düşüyorum.Işıltı;herhalukarda güzel günler"miş." Yaşadığı olabildiğince iyi olmuş.
Sevcan geldi,şimdi;Sevcan Orhan.Dayımın türküsü,annemin gözyaşı sebebi türküyle;
başı pare pare dumanlı dağlar,
.....
Bana derler bana hey gönül eğlen
Gönül eğlenir mi yar olmayınca?
Sahi,gönül,yar olmayınca eğlenir mi?
Yar'ine mi bağlıdır acaba?
Değil mi "gözüm";yar vardır,gönül eğler,
Yar vardır,gönlünle eğlenir;yaradır.
Neyse be "gözüm" ben,yar "işlerinde" pek konuşmaması gerekenlerin önde gideni olurum ancak.
"Gözüm"
Sana HAYIRLI GECELER,
Bana hüzünler,
Bana hasretler,
Bana,karşı dağlardan csnsız ışıltılar...
Şimdi sizin oralarda akşam dahaca,bizim burada gece.Hayat,uykuya vardı,börtü-böcek çekildi ortalıktan.Kurt-kuş uyuştu.Şiddetli rüzgar eşliğinde bir yağmur bile geceye kalmadan yağıp gitti.Bir karşı dağ köylerinin ışıkları,bir ben ayaktayız.Babamın evinin tahta "balkon" unda oturmuşum,tabletten Musa Eroğlu sesleniyor,çay-serum etkisiyle kanıma karışıyor.
"Gözüm"
Bu geceleri seviyorum.Bu tahta balkonda oturup damarıma çayı ve türküyü bağlayıp,cıgaradan çekmek...Karşı dağlardaki cansız ışıkları hayallerime benzetmek...bu evde-teybi koynuma alıp Orhan Gencebay şarkıları eşliğinde-melankoli vurgununda uyuduğum ilk gençlik günlerini hatırlamak...rahmetli babaannemin koynunun sıcaklığında tükenen çocukluğu tekrar tekrar hatırlamak...O zamanların yan komşumuz Kör Sabire eciyi-Ali Rıza dayıyı anımsamak...Yanık Kızı yeniden diriltmek...
"Gözüm"
İbn Haldun "insan çoğrafyasıdır." der.Aha,bende "insan çocukluğudur." diyorum.En azından ben öyleyim.Psikolojide bir tanımı var mıdır bilmiyorum amma;ihtiyarlığın şu ilk dönemlerinde "o günler"e çok uğruyorum.İnanır mısın gözüm;bu kadar siyaset bulaşmış ağzıma rağmen,aklımdan çıkmıyor Altın inek,Aslı inek,Benli,Dikeç,Boz inek,önce ince kadın çorabıyla boğulup sonra üç kurşun sıkılan köpeğimiz Yumak,otuz yıl kahrımızı çeken atımız.İşte bunun için çocukluğumumum be gözüm.
Oturmuşum karanlığın orta yerine,Musa Eroğlu,Mihriban'ı söylüyor,ben;çayla karıştırıp maziyi yudumluyorum.Azıcık acıtarak geçiyor "boğazımdan." Ekin zamanı,Karacakaya'da iki yengemin biçtiğini bağlamada yetiştiremediğimi hatırlıyorum ve yine gülüyorum.
"Gözüm"
"Gözümde tütüyor kos-koca mazi!.." gecesindeyim ve köyde hep böyle oluyorum.Vurgun yiyorum "resmen." Dışım karanlık,içimde bunalımsı bir hüznün ışıltısı.Bunalımsı;nefesim sıklaşıyor.Hüzünlü;içimde bir boşluk-bir obruk oluşuyor ve ben düşüyorum.Işıltı;herhalukarda güzel günler"miş." Yaşadığı olabildiğince iyi olmuş.
Sevcan geldi,şimdi;Sevcan Orhan.Dayımın türküsü,annemin gözyaşı sebebi türküyle;
başı pare pare dumanlı dağlar,
.....
Bana derler bana hey gönül eğlen
Gönül eğlenir mi yar olmayınca?
Sahi,gönül,yar olmayınca eğlenir mi?
Yar'ine mi bağlıdır acaba?
Değil mi "gözüm";yar vardır,gönül eğler,
Yar vardır,gönlünle eğlenir;yaradır.
Neyse be "gözüm" ben,yar "işlerinde" pek konuşmaması gerekenlerin önde gideni olurum ancak.
"Gözüm"
Sana HAYIRLI GECELER,
Bana hüzünler,
Bana hasretler,
Bana,karşı dağlardan csnsız ışıltılar...
Yorumlar
Yorum Gönder