Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öğreni. 22/05/'19

Öğreni Seni ilkbahar sanırdım Hazanmışsın,yeni bildim. Her anımı sen sanırdım, "Bazan"mışsın,yeni bildim. Aradığım neydi? derken, Alıp gitmişsin giderken. Kimi çok geç,bazan erken, Senden kaçtım-seni buldum. Yolum senden ırar sandım, Gelip yaram sarar sandım, Bu bekleyişten usandım, Beklediğim yerde kaldım. Sen;kayıbım,sen;bulduğum, Sen;yaşadığım-öldüğüm, Sen;gözyaşım,sen;güldüğüm Ben,senin ile her hal'dim. Yakınsın;şah damarımca, Uzağım;son kararımca, Anlamımsın;zararımca Zararken bile kâr " aldım." Ey sevgili,ben ruşendil Sana susuzum-sen sebil, Sen hep Habil,ben hep Kabil Babamızca adem kaldım. Yollarımda adım sensin, Hallerde muradım sensin, Her ne... ise senden gelsin, Eğil dedin secde kıldım.       HAYIRLI SABAHLAR.

Aşk. 22/05/'19

Aşk "Aşk ne?" diye soruyorsun ya bana; Aşk;dünyaya batıp çıkamamaktır. Tutkuların ile kirlendiğini, Bilipte ruhunu yııkamamaktır. Kalbine doldurup binlerce yalan, Dünya bir güzel ki;aklını alan. Ruhunu tutkular etmişken talan, Aşk;o an herşeyi yakamamaktır. İçinde-dışında koca bir boşluk, Farkında değilsin,bu bir sarhoşluk. Aklında karanlık,kalbinde loş'luk, Nur'u görüp,ona batamamaktır.

Dünyadan. 22/05/'19

Dünyadan.... Kimimiz su niyetine-kimimiz çay niyetine, İçip içip geçiyoruz;dünya denilen diyardan. Niyet bile edemeden hırs-ı dünya diyetine, Konup-göçüp geçiyoruz dünya denilen diyardan. Azığımız hırslarımız-katığımız;umut,hayel, Bırakıp bırakıp gider-muhtaçken tuttuğumuz el, Mazimiz tükenmişliktir,atimiz;bekleyen ecel, Bir ateşe uçuyoruz dünya denilen diyardan. İşimiz yarıda kalır,gücümüz yetmez yapmaya, Binlerce sebep buluruz "kara toprağ.." a tapmaya. Uygundur adımlarımız "dosdoğru yol" dan sapmaya, Nasıl-nere kaçıyoruz;dünya denilen diyardan. Ardımızda bir ilkbahar...önümüzde hazan bekler, Günler günleri kovalar;umut ve hayeller tekler. Gittiğin dönüşsüz yola tüm aşina gelecekler, İstemeden göçüyoruz dünya denilen diyardan. Hayırla yaşayasınız göçücüler.

Nihan'a Mektuplar-7. 14/05/2019

         "Mavinin karanlığa çaldığı ilkbahar gecelerinin hepsinde 8'i 5 geçe aya baktığımı hatırladıkca yeni baştan mutlu oluyorum.Beyaz yüzünce parlak ay,sonsuz-koyu maviliğe serpilmiş cam kırığı yıldızlar ve görmeyi hayal ettiğim gözlerin;on yıllar sonra fersiz gözlerime can katıyor,yüzüme tebessüm oluyor.Uzaktan kurbağa sesleri,yanıbaşımdan çekirge ve çok uzaklardan koyun köpeklerinin sesleri geliyor;yumuşacık,yüzü yalayıp geçen sevgili nefesince kulaklarımı yalayıp geçiyorlar-ama gitmiyorlar;şarkılaşıyorlar.Tek başınayım gecenin içinde-ikisinde,yeni yolda yürüyorum,her gece olduğu gibi.Yalnız, bu gece kulaklığımı almadım,tefekkür edeyim dedim/fikrimi aldı hatırat,bir " te!" kaldı geriye."          FIRAT,"CANANIM"          İki ay önce ki/son mektubunun içinden bir parağrafı başlığa alarak başlayayım dedim, zira;sen "gecenin ikisi" diyorsun,ben akşamdan beri Yeşilırmak kenarında oturuyorum ve şu an saat 03.30...

Denizce. 28/04/2019

,28/04/2019 "Deniz"de hafif bir sis, Seninle-ben ikimiz; Kalabalıklar gelir, Kalabalıklar geçer, Sessizce dertleşiriz. Kimsecikler duyamaz. Sen,bende olursun /hem, Ben de sende olurum, Aşık-maşuk;dem bu dem. Yanında sözü olmaz; Ne frenk,nede acem, Ne doğu,ne batının. Sür-gönül yayalasında Tozu kalksın atının. Sürerim ben atımı Fırat gibi coşkunum Sana olan sevgimle Sel misali taşkınım. Deniz ortasında sen Ve senin seyrinde ben; Huzura ulaşkınım.

Gözüm. 02/05/2019

"Gözüm".              02/05/2019 Şimdi sizin oralarda akşam dahaca,bizim burada gece.Hayat,uykuya vardı,börtü-böcek çekildi ortalıktan.Kurt-kuş uyuştu.Şiddetli rüzgar eşliğinde bir yağmur bile geceye kalmadan yağıp gitti.Bir karşı dağ köylerinin ışıkları,bir ben ayaktayız.Babamın evinin tahta "balkon" unda oturmuşum,tabletten Musa Eroğlu sesleniyor,çay-serum etkisiyle kanıma karışıyor. "Gözüm" Bu geceleri seviyorum.Bu tahta balkonda oturup damarıma çayı ve türküyü bağlayıp,cıgaradan çekmek...Karşı dağlardaki cansız ışıkları hayallerime benzetmek...bu evde-teybi koynuma alıp Orhan Gencebay şarkıları eşliğinde-melankoli vurgununda uyuduğum ilk gençlik günlerini hatırlamak...rahmetli babaannemin koynunun sıcaklığında tükenen çocukluğu tekrar tekrar hatırlamak...O zamanların yan komşumuz Kör Sabire eciyi-Ali Rıza dayıyı anımsamak...Yanık Kızı yeniden diriltmek... "Gözüm" İbn Haldun "insan çoğrafyasıdır." der.Aha,bende "insan çocuk...

Sevgili Tokat

Sevgili Tokat,      01/05/2019 Bu ılıman ilkbahara sonu gecesinde sende olmak,derunda hep var olan ve birgün kaderin harika bir tecelli edişiyle karşılaşılan sevgiliyle, yılların hasretini bitirircesine sarılmak gibi güzel...birazda;sonsuz bir düşüş anında duyulan iç geçmesi gibi,hoş. Sende olmak,bende isimler-YeşilIrmağının sularında silüetler uyandırdı;Sebahattin,Dursun,Salih,Ercan,Mustafa,İlhan...ve,sende öğrendiğim çok özel isim/ler;Fatma,Nilüfer,Fadime,Arzu...kimi dost,kimi arkadaş. Sevgili Tokat, 2012'den beri onbeş defayı buldu sana gelişlerim.Rahmetli annemin ve yine geliş sebebim olan babamın hastalıkları nedeniyle.YeşilIrmak kenarında çekirdek çıtlatıp sabahladığımda,otelde kaldığımda,hastahanede kaldığımda oldu.Ama,aklımda-yanımda hep 1983-1987 arası birikenler-yaşadıklarım oldu.Yatılı okulun aklıma-kalbime açtığı çizikler,acıttı canımı ve bu acı zamanla yaşamdan aldığım tada dönüştü.İki yıl erken bırakmak yatılı okulu o acıyı hep artırdı.Okusam "birşey" ol...