Kayıtlar

Şubat, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GECEYE 16/02/2014

Çileyi çay yaptım seccadem refik, Her içim yeniden "Bismillah."dedim! Ey yoktan var eden,Rahim ve Şefik                Yükledim gönlüme yüce sevgini,                 Gönül dilim ile "ya Allah."dedim. Uyandım ölümün küçük halinden, "Yeter bunca uyku ill'allah."dedim. Tuttum seccademin müşfik elinden,                  Yürüdüm nur yüklü karanlıklara,                   "Bu aşk yaşanacak inşa'llah."dedim! İçimi garip bir huzur doldurdu! Coştum dervişane"Hu,Allah."dedim. Sular-seller gibi kalbim çıldırdı!                    Aklım,sükûn ile secdeye gitti,                     Gayri ihtiyari"maş'Allah."dedim. Gece ,seccadem ve birde tesbihim, Doldur yüreğimi "zikr'ullah."dedim, Boşalttı beynimi şüphe ve vehim,      ...

ÖMRÜM İÇİNDE

          GİDERKEN       İnsan gelir ağlayarak aciz,yetmez,çaresiz       Kiminin doğum hali bir ömür sürer sessiz       Herkes etrafındayken yapayalnız,kimsesiz       Yaşayıp ölenleri gördüm ömrüm içinde.       "Baht" mı desem "kader" mi; yürüdüğüm tüm yollar       Mutsuzluğa çıktılar yaşadığım tüm haller       Okşamadı başımı anama ait eller.       Mutluluk hayalleri kurdum ömrüm içinde.       Yüzüme düşen her göz sade canımı yaktı       Cümleler dudaklardan lav olaraktan aktı       Her gün bir sonrakine acısını bıraktı       Arttı,hiç eksilmedi, derdim ömrüm içinde.       Mutluluk yüksek bir dağ,çıkamadım bir kere        Doyasıya tadına bakamadım bir kere       Oradan enginlere akamadım  bir kere       Yollarına ka...

Hastane Odaları

Odalarda umutlu ve acılı insanlar, Kimi narkozla cansız ve yanan kimi canlar, Hastanın pürmelali içinde gizli kanlar, Hastane odaları umut ekilen yerler, Hayata bağlanılan çile çekilen yerler. Kimi hemşirelerin gülen yüzünde hayat.. "Yarına çıkacağım." umudu ile "rahat(?)" Oysa, morg en alt katta;umutlar ölmüş heyhat, Hastane odaları çok son nefese şahit, Kimi burada ölür ve kimi olur zahit. Dün refakatci olan bugün refike muhtaç, Dün ölüm çok uzaktı bugün başta ağır taç, Ve ilaç kokusundan kaçabiliyorsan kaç, Hastane odaları uzağı yakın eder, Yürüyerek gelenler omuz üstünde gider. Yatılacak en son yer;yatak ve yatan mutsuz, Yine de bir umuttur yaşanır mı umutsuz? Ne çok insan gördüler kim bilir aç ve susuz, Hastane odaları sevinçlerde görmüştür, Çok hastalar buradan bir hayata girmiştir. Sıkıcı ve boğucu olsalarda çoklukla, Yinede ölçülemez varlıkları yoklukla, Hastalıkla-varlıkla ve hem dahi yoklukla; Hastane odaları denenenler görmüştür, "Ölecek!" y...

"UNUTURSUN..."

"Unutmak kolay mı?" deme, Unutursun Mihribanım. Karakoç doğru mu söylemiştir?Unutur mu,insan unutur mu?Ömürde,tırnak altına batmış kıymık acısınca yaşanılmış bir olay, Donmuş bir organın sıcakta sızlamasınca bir sevda, Bir çibanın sokurdamasınca bir hasret, Daima canını yakan bir düşmanlık, Her boşluğunda,her düşüşünde tutunduğun bir DOST, "Hele ki..."derken tekrar mutlu olduğun bir anı, " Keşke"sinin ağırlığını ömrünce omuzlarından kafanda taşıdığın bir yaşanmışlık, Yüreğini okşayan şefkatli el, "Açığını gözleyen" bakışlar... Unutulur mu? "Unuttum!" diyen unutmuş mudur? "Unutursun!" diyen yaşamış mıdır? Belki,en fazla; "Cahildim,dünyanın rengine kandım!" demeli "unuttum!" değil. "Sen de dünyanın rengine kanacaksın/kanmışsın." demeli "Unutursun!" değil. Hayırlı geceler.