Huseyin FIRAT'ın Dünyasına Hoşgeldiniz...

            Reis bey.                   09/01/2019             Bugün,gazetelerde sözcünüz İbrahim KALIN beyle-abd. ulusal güvenlik sorumlusu'nun karşılıklı fotoğraflarına bakınca bir "Ohh!" çektim.Mecliste, Merve Kavakcı"ya iğrenç bir suratla çemkiren Ecev it'in abd. başkanının karşısında ki ezik pozundan sonra "ilaç gibi geldi."  fotoğraflar.Budur bana seni sevdiren;DİK DURUŞ-DİK DURMAYI ÖĞRETMEK!Yoksa,midemde geçmiyor sana giden yolum.Ezilen,mustazaf hale düşürülen "Müslüman" dünyasının ve sair dünyanın her ferdinde o fotoğraflar aynı duyguyla görülmüştür,sanırım.             "Çevreyi" duyuyorum-dinlemesem de sesler kulaklarıma geliyor;bir "rahatsızlık" var;sevgiyle,taraftarlıkla,bağlılıkla ters giden."Yine oyum reise..."den sonra kırgınlıklar yüklü sesler.Etrafınızda iki tür "etten duvar!" var Reis;           ...

             Efendim,ilk dünyaya gelen çocuğuna adınızı vermiş, Belediye başkanı seçtiğimizde "Nihayet,kendimden birini seçtim!" demiş, Hükümet yetkisi verdiğimizde "Güzel günler göreceğiz çocuklar,güneşli günler!" şarkısını tetennüm etmiş biri olarak,devr-i devletinizde,tahmetli Erbakan hocamızdan esintiler görmek umutlarımı peyderpey yitirmekteyim.          Belediye başkanlığınız döneminde,Kısıklı'daki Aslan grup merkezine bayağı sık teşrif ederdiniz.Başkanlık seçimlerinde rakibiniz olan  saygı değer Ahmet Vefik Alp bey de,İshakol boyalarının sahibi de gelirlerdi;Taksim camii için.O vakitler patronum olan İbrahim Aslan,Taksim Camii Yaptırma Derneği'nin kurucu başkanıydı ve çokca istişarelerde bulunurdunuz.          Bahsettiğim mahale daha sonraları çokca siyasi kişi gelip-gitti;İ.Kahraman bey,M.Yılmaz,T.Çiller,MHP'li milletvekilleri ve 28 Şubat'ın mgk. gen sekreteri İlhan Kılıç "paşa" gibi.B...

      Yağmurlu,hem soğuk bir kış-Aralık günü.Hep -3'üncü kattayım.Sıkıntılı bir yer-bir zaman.Çalışılmadığında gün geçmek bilmiyor,uzuyor,esniyor ama geçmiyor sanki!Arada bir çıkıp dışarıyı turluyor, sonra tekrar "yerin içine" iniyorum.        Oğul,         Zamanla beraber ve zamanın içinden geçip gidiyoruz.Bu yolculukta;biz mezarda,zaman yine kendinde duruyor.Yani,zaman dairesel bir dönüşle hep kendinde duruyor/kalıyor,ona yapışan bizler savruluyoruz."Ne zaman"neresine tutunursak tutunalım,hareketimiz mezarda biraz duraksıyor.İnenler oluyor gözlerimizin önünde.             04/01/2019             Tam bir ay sonra yukardaki satırlardan,dışarda kavurucu bir kar-kış.Soğuk,içe işleyen,kör jiletle traş yapan kör berber gibi acıtıcı.Zaman döngüsünde dönmekteyim,hiç bir döngünün-dönüşün sonunda-sırasında "eski" de kalmış bir güzel anıma-hatırama rastlamadım.Ya hiç yaşamadım,ya...