Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CEDDİYE CAMİİNDE/Düzce

Ceddiye camiinde bir akşam namazında Biraz hüzünle dolu anlamadığım huşu Gözüm ne çoğundadır kabulün ne azında Yeterlidir belki de içimdeki savaşın Huzura durduğumda birden bire duruşu. Alnım yere değince gönlümün şen olması Alnınım yediveren gülle gülşen olması Bedenim kalksa bile ruhumun ayrılmayıp Bir kavuşma haliyle alnı yerde kalması; Günahkâr bir asinin budur teslim oluşu.

CANANIMA

Saçının tellerinden salıncak yap cananım Kalbinde bir beşik yap sallayıp uyut beni. Nereye gidersen git kalbinde olayımda Hatırlaman gerekmez orada unut beni. Kalbime imbat gibi essin sıcak nefesin Bedenimle ruhumla kucaklasın mut beni. Senin hayalin bile yaşamak için yeter İstersen "kölemdir!" de,sen yanında tut beni. Annesine tutulmuş çocuk gibi severim Saçlarımı okşayıp öperek avut beni. Yusuf gibi kuyuya düştüğümde olmuştur O kuyudan çıkardı verdiğin umut beni. Yokluğunu düşünmek dahi zemheri gibi Üşüttü,kırıp geçti,eyledi soyut beni. "Cananım!.." dediğimde kor ateşte eridim Düştüm sevda kabına eyledi somut beni. Sen, beni aşığın bil,ışığında kelebek Ben bileyim ömrüme anlam veren kut seni.

Dua

Dua Bitiyor dünya halim yavaşca ölüyorum Çıkarmasan da bile bu kuyuda tut beni. "Bir gün bir kervan gelir bir ip salar..." diyorum Bitirme umudumu böylece avut beni. Yusuf değilim elbet,Yunus da,biliyorum Kulunum,kapım Sensin,yaşatır umut beni. İyilik dünyasında silik bir silüetim İstersen biliyorum eylersin somut beni. Sen sevgiyi yaratan kalplerin sahibi Sen Kötüler dünyasından kıl n'olur soyut beni. Çocuk masumiyeti giydir libas yerine Mağfiret beşiğinde sallayıp uyut beni. Kulluğundan kovmazsın biliyorum kimseyi Merhametine alıp orada unut beni. Şeytanilik kir gibi yıkanayımda gitsin Ruhumla bedenimle kuşatsın bir kut beni. Lailaheillallah kalpten gelen aşk ile Kefen gibi kuşatsın Senden gelen mut beni.

SEFALET

Kaç zalim zulmünü icra eyledi Benim bu korku ve suskunluğumdan. Ve kaç masum öldü,anne ağladı Söz etmem zalimden üstünlüğümden "...bir ben miyim?" deyip seyreyledim ya! Bazan zalimlere meyledimbya, "Buğzettim,küfrettim,cevreyledim ya!.." Zalimler beslendi küskünlüğümden. Oysa buğz savaşın kaybı demekti Buğz,Müslümanların ay'bı demekti Elimle,malımla savaş gerekti İnancım utandı pişkinliğimden. Doğu Türkistan'da,Gazze,Arakan Boğulmam gereken oluk oluk kan Bulaşmış dünyaya/yapılmış bu can Ve dünya,dünyaya düşkünlüğümden... Utanır olmuş,ben utanmamışım Allah'ın ipine tutunmamışım Bir savaş halinde kalbim ve başım Eser yok o eski çoşkunluğumdan. Tüm zulümler benden ve her zalim ben Ben de korkuyorum artık kendimden Bu bir zillet hali Rabbim elinden Tut,kurtar bu sefil şaşkınlığımdan 21/09/2024

İSTEK

"Ben hangi yaprağın ince hüznüyüm Sonbahar kokuyor avuçlarımda." Alıntı Gözlerim yolları aramaz artık Dilim "Nerde?" diye soramaz artık Kalbim öldü kimse giremez artık Beden de ha öldü ölür sabaha. Artık dilim lâl'dir " Gitme!.." demeye Yolun açık olsun dönme bir daha Gönlüm yoktur kalmanı istemeye Gayrı tüm hesaplar kalsın Allah'a. Her şarkı,her türk'ü seni söylerdi Her sevinç her korku seni söylerdi Tükenip gidenler güzel şeylerdi Girme günahıma girme günaha. Bilemezdim bir gün biteceğini Gönlümden dumanlar tüteceğini Satranç tahtasından atacağını Mat oldum gerek yok ne tuş,ne şaha.

AHVAL

Etrafım çevrili yol,elli yıldır yolsuzum Karıca misaliyim lakin hâlâ çulsuzum Gündüzleri savaşta geceler uykusuzum Ölmüş eşşek misali galesiz korkusuzum Mahilerce deryada yaşarım ve susuzum "Yorgan akrep döşek yılan" uyuyamam ki kuzum. Sen ey Kadir-i Mutlak mut ver herdem mutsuzum Öyleki çürümüşüm koktu haniyse tuzum. Ne yaşamakta mahir,ne de ölmekte uz'um Yol ver Kadir-i Mutlak kavşaktayım,yolsuzum.