Kayıtlar

Haziran, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hastahane

Sedyelere sinmiş bir nice insan tortusu, Uzun koridorlarda yoğun ilaç kokusu, Çığlıkların sindiği duvarlarında sesler Odalardan taşmakta narkoz kokan nefesler Ve gri yataklarda hastalar beraber Hastaların göğsünde yatan ölüm korkusu.

Hayale...

Saçların gecenin en koyu anı Yüzünde güneşin aydınlığı var. Teninde gül kokulu bir ilkbahar Pürüzsüz gerilmiş bir çarşaf kadar Eskitmeden tutar geçen zamanı. Ellerin...şefkatle tutar elimden Yanan yüreğime serper taze kar Üzerime çökmüş o koca dağlar Yel vurmuş toz gibi üstümden kalkar Ellerin kurtarır bitmiş halimden. Gözlerin,merhamet,sevgi pınarı Baktığında yüreğimde bir ateş Yakıverir binlerce güneşe eş Geçerim kendimden olurum serkeş Gözlerin...bitirir derdi,efkârı. Dilinden kalbime düşen her sözün Yeni umudun kapısı olur Yeis o kapının dışında kalır Her sözün sanırım cennetten gelir Dilinden geceme düşer gündüzün. Ayakların yollarımı açmakta Yürümeyi bile beceremezken Koşar adım geliyorum beklersen Geç bir vakit yahut bir sabah erken Ayaklarım yüce dağlar geçmekte.

Menun

Bir ben eksik, Bir ben fazla, Bir ben hastalıklı, Bir ben bomboş. Öyle bir boş/boşluk ki, Aynaya baktığımda dibini göremediğim boşluk başımı döndürüyor.Ve yıllardır o boşluğa düşüyorum.Her baktığımda tekrar ve daha derine.Yalnızlık bu işte! Herkesten eksiğim kendimden fazla, Sade et ve kemik görünsem bile, Pek mahbub olmadık dünyalık hazla Muhabbetim aşkla aşk ise çile. Aynada suretim koca bir boşluk Boşlukta bir yangın dönmüyor küle Yangından duyduğum hoş bir serhoşluk Anlatmak istesem gelmiyor dile. Mecnun'um Leyla'yı istemiyorum Artık benim sevdam bu sonsuz çöle "Geleyim mi?" diyor "Gel!" demiyorum "Leyla,senden geçtim,git güle güle!"