Huseyin FIRAT'ın Dünyasına Hoşgeldiniz...

             Dün Geceye Dün geceye. Dün gece gördüğüm harikulade- Rüya yüreğimde tebessüm oldu. Yandım DOST elinde tutup, şulede, Bu üçüncü rüya-ebede kaldı. DOST dilinden suskunluğu içirdi, Bir gecede dert-tasayı geçirdi, Tuttu ellerimden aşka uçurdu, Yıllar sonra çıkıp-rüyama geldi. HOŞ GELDİN DOST,SAFA GELDİN RÜYAMA, Umut ve heyecan verdin dünyama, Bir zaman yol düşmez kedere-gama, Nasıl özlemişim-nasılda bildi. Sıcak yatağımdan kaldırdı beni, Mutluluk meyiyle doldurdu beni, Ömrünce gülesin-güldürdü beni, Tozumu-pasımı-kirimi sildi. Kuruyan toprağa rahmet misali- Yorulmuş gönlüme dokundu eli, Aaah DOST,estirdiğin saadet yeli, Donmuş yüreğime bir Nisan geldi. Kara gözlerinden umutlar ektin, Siyah saçlarınla kuyumdan çektin, Bem-beyaz teninle nur olup aktın, Sen gelmiştin-her "kötülük" zaildi. Dost derim;içimi huzur doldurur, Adını anarım;yüzüm güldürür, Ansam bile,duygularım çıldırır, Umut,aşk,mutluluk hep seni bild...

     Gecenin Sokakları Loş ışıklar altında,bedensiz gölgelerin Peşimden sessiz-sessiz geldiğini bilirim. Çocukluğumun bu loş ışıklı sokaklarda, Masum gülüşler ile öldüğünü bilirim. Beyaz karanlıkların buz kesen soğuğunda- Gecenin kucağında "öyle" kalabilirim. Bu köyün hep düştüğüm "anılar boşluğu"nda, Gezip sokaklarında "... birşey bulabilirim." Farkettim ki bu gece;giden tek annem değil, Geçmişimi götürmüş,nasıl geri gerilirim? Bu sokaklarda gezer her gece;giden nesil, Sen "yaşıyorsun" dersin,ben her gece ölürüm.

           Davutoğlu'na   @Alpayozalan35, Ahmet Davutoğlu, Selahattin Demirtaş'ın tutuklu olmasına onay vermediğini ve olumlu bulmadığını söylemiş. "Duruş" isimli kitap yazarak duruş sahibi olunmuyor. "Dönüş" isimli kitap yazmalıymış Ahmet Davutoğlu. "Adam!" dedik bastık yüreğimize; Meğer yanılmışız-çoook yanılmışız. "Dost!" diye güvenip-sevdiklerimiz; Zor günde terketmiş-"öyle..." kalmışız.       Küçücük gözlerde gizlenmiş puştluk,       Masalmış,öğrendik;yoldaşlık-dostluk,       Dün "reis"tik,bugün " tek adam" olduk,       İnanmakla bas-bayağı "mal'mışız!" Boyunun on misli kibirli cüce, Kendini sanıyor  dağlardan yüce, Kalbi fecr-i kazib,kafası gece, Anladık;herifte biz masalmışız.        Stratejik derinlikte kaybolmuş,        Derinliklerinde demirtaş bulmuş,        Ya biz düz değiliz/ya o yamulmuş,   ...

     İSTANBUL'A...     En üst ucundan baktım,sevdalandığım şehre; Aşığın maşuğuna vurgun bakışlarınca, Karşımda bakıldıkca doyamadığım çehre, Sevdası yüreğimde-yandım;yakışlarınca. Ey büyülü sevgilim;aşığına kam verip- Sonrada hüzünleri yağdırıyorsun bana. Cevrini yağmurvari üzerime gönderip, Mahal bırakmıyorsun;derdimi anlamama. Dalgaların dövdüğü kıyılardır yüreğim, Gelip-gidip vurursun ve dehrimi yıkarsın. Kokunu duyduğumyer,sığınabileceğim, Tek sığınaktır canım/hep canımı yakarsın! Canımı yaktığında;dirilirde  yüreğim, Yüreğinin kokusu gelecek diye bekler. Gittiğim her bir yere seni götüreceğim; Bu sevdama sevenler "Bu deli!" diyecekler. Şiiri kifayetsiz-şairide çaresiz Bırakan büyün ile çarpıp dağıttın beni. Duygular deli dalga/hıçkırıklarım sessiz, Kuş uçmaz-kervan geçmez...kuyuya attın beni. İstanbul!...Ahh, İstanbul!bir küçük kız çocuğu- Kadar tatlı,sevimli.Bir gencecik kız gibi- Aşkımın hayallerle süslenmiş yolculuğu. K...

Ay,Hallerim Ay yanardı gökyüzümde-sen geçerdin aklımdan, Aklım gibi dolaşırdın-ayrılmazdın ardımdan. Meğer, benim melankolik tutkummuş-sen sandığım, Ay ışığı gibi bir yansımaymış yandığım. Ay etrafında hale-benim hayalimde sen, Eksilirim sanırdım;sevdiğimi bilmezsen. Sen farkına varmadın-ben yandım hayalinle, Gecenin karanlığı dağıldı ay elinle. Bir meczubun haliyle dolaştım gecelerde, Seni anlattım sana,ateşin hecelerde. Ne kelimeler yetti-ne cümleler anlattı, Her gece;bana senden ne hatıralar kattı. O hatıralar şimdi,böler uykularımı, Ay ışığı büyütür-besler korkularımı; "Ya bir daha hayalin göremez isem O'nun?.. Ya bir geceyle bile sonu gelirse yolun? Gideceğim bir hayal kalmazsa gecelerde, Sevda biterse bir gün sen kokan hecelerde... Aya bakıp-kurduğum hayaller terkederse, Bom-boş kalır gökyüzü hayallerim giderse!" Gitme,ey sevgili kal,gel,bile oturalım, Bu geceyi seninle beraber bitirelim. Ben seni seyredeyim,sen ay ol-ben karanlık, Karanlık g...

         Üsküdar'da Bir Üsküdar sabahı,soğuk taşlara düşmüş, Sahibinin peşinen sürünen silüetler. Ki;çehreler kızarmış/sanki sıcakta pişmiş, Kırışmış alınlarda kaybolmuş meymenetler. İstemsiz adımlarla taşınmakta vücutlar, "İş,aş-ekmek!" derdinde yaşanır bu afetler, İnsanlar;bir boğazı doldurmakla "görevli" Kalb aç kalsın/önemsiz,midelere aletler. "Sabahın bu vaktinde!.." diye başlıyor çoğu, Ve fecr ile başlıyor,bitimsiz şikayetler. On,yirmi,otuz,kırk yıl aynı şikayet ile, Tükeniyor bu yollar,eskiyor nedametler. Bu insanlar var ya bu;şükürsüz kalabalık, Kendine hastalıklar/kendine felaketler. Her sabah bu taşlarda, sahibinin isyankar/ Halinden habersizce,üşür bu silüetler.

     ÇAY'la ilgili Gökten renkler doldurdum;"çay!"diye bardağıma, Gökler buse kondurdu,kurumuş dudağıma. İçtim/"ab-ı hayattır göklerden gelen." diye, Bir gökler gördü-bir ben,sezdirmedim kimseye. Renk-ahenk içtim ince belli sırça bardaktan, Demlendim;çay misali o dokunan dudaktan. Şükür-şükür ya Rabbim;bu eşsiz dokunuşa, Martılarla yarıştım-döndüm uçan bir kuşa.

    2.Abdülhamit Han'a "Nerdesin,şevketlü Abdülhamit Han?..." Sana rahmet olsun Han'ım,düşmanına bin lanet, Devam ediyor soysuzun torununda ihanet. Sabataist,rum,yahudi;hepsi türk kılığında, Hepsi müslüman kisveli.Müslümanda cehalet; Herkesi hoş görüyor,herkesle dost ve kardeş, Hala yakıyor BİZİ,Sana atılan ateş. Ne tebessüm yokladı yüzümüzü-ne gülüş Ne bir gün mutlu olduk,ne de gördğk güzel düş; Sen gidince çöken o karanlık-kara kabus, Gittikce çöreklendi,gözlerimize pus. Sultanım,Rabbim sana rahmetini yağdırsın, Af eylesin bizleri-güneşini doğdursun.

         Kuzguncuk Mutluluk solunan yer,huzur akan sokaklar, Her geldiğimde içim-içime sığmaz burda. Sanki sokaklarında garip tılsım saklar, Tutup elimden çeker-ne zaman kalsam darda. Üç katlı evlerinin gülen pencereleri, Üzerime tebessüm saçarak-bakmaktalar. Müslüman,Hıristiyan,yahudi sakinleri; Aklıma "cevabı yo!" soru bırakmaktalar. Kuzguncuk;kız çocuğu/sevmenin doyumu yok, O munis duruşuyla teskin etmekte beni. Soruysa, cevabı yok/konuysa, yorumu yok, Ruhu ruhumu okşar,sıcağı sarar teni.             04/01/2020/KUZGUNCUK